geçen perşembe, flash tv'de, cübbeli ahmet hoca'nın yaptığı çağrıdır.
önce devlete saldırdı, apo'ya prim verilip, imralı'dan örgütü yönetmesine izin verildiği için...
sonra klasik, liboş-komünist sorusu soruyor spiker:
"peki akan kan nasıl duracak?"
cevap harika cübbeli'den:
"akan kanın durması için orada kan akıtan teröristlerin kanlarını akıtmak lazım" *
van depremiyle ilgili yorumunu merakla beklediğim cübbeli hoca yorumudur.
bu adam çekinmez, harbi söyler kürtlere "fazla azdınız, kck'ya katıldınız, allah sizi vurdu" diye.
cübbelinin değil islam hukukunun bir kaidesidir bu. elinde silah olmayan savunmasız kadın, yaşlı, çocuk, tarlada çalışan çiftçi, işine giden bir işçi, evinin önünü süpüren ev hanımı, okuluna dershanesine giden bir öğrenci gibi savaşla alakası olmayan masum birini bomba patlatıp katleden her kişinin cezası islam hukukuna göre idamdır. ama bu cezayı şahıslar değil öldürülenlerin velisi adına devlet verir. ama bizde bu cezayı devletimiz değil de mehmetçiğimiz veriyor vesselam.
kısasa kısas çağrısında bulunmuştur, yani bizim 24 şehidimize karşı onlardan 24ünü öldürmemiz gerektiğini söylemiştir. peki biz operasyonlarda kaç terörist öldürdük? 270.
yani öldürmemiz gerekenden 246 tane fazla.
ee şimdi ne olacak? teröristler cübbeli hoca'nın fetvasına atıfta bulunup eşitlik sağlansın diye bizim 246 askerimizi daha mı şehit edecek?
bir nevi hesap mahsubu mudur bizim şehitlerimizin hayatı?
bir insanın hele bir sorumluluk makamındaysa, onun ağzından çıkan kelimeler binlerce kişiye tesir edecekse bu tür durumlarda daha sağduyulu, daha mantıklı konuşması gerekir.
ben sıradan bir insanım kimse beni şeyine takmaz, ben içim yanınca pkk'ya lanet okurum, hepsinin intikamı alınsın 1 askerimize karşılık 500 pkklı öldürülsün derim ama cübbeli hoca diyemez dememeli.
işte fethullah gülen'in farkı bu tür durumlarda ortaya çıkıyor asla galeyana gelmiyor, asla sağduyusunu kaybetmiyor. mavi marmara olayında da biz inanılmaz gaza gelmişken, "hayda bre israil'in üzerine yürüyelim alla alla hücum" derken o "bir getirisi olmayacaksa otoriteye başkaldırmayın demiş halkı soğukkanlı olmaya davet etmişti.
şimdi düşünün o zaman biz o gazla israile savaş açmış olsaydık ve farzedelim savaşı kazanmış dahi olsaydık yine de bir çok sevdiğimiz bu savaşta ölmüş olacaktı, şehirlerimiz altyapımız darmadağın olacaktı, ekonomi iflasın eşiğine gelecek maaşlarımızı alamayacak olacaktık. bu en iyi ihtimal, bir de savaşı kaybettiğimizi düşünün.
ve bugün fethullah gülen yine insanları sükunete soğukkanlılığa davet ediyor. fitneye dikkat diyor, gaza gelerek yanlış işler yapmayın diyor, siz kardeşsiniz diyor. evet kürtler yanlış şeyler yapmış ve hala yapıyor olabilir, peki biz bu tartışmada, bu kavgada sıfır hataya mı sahibiz, bizim hiç mi suçumuz yok?
farzedelim biz sıfır hata sıfır günah sahibiyiz peki kavga ederek bu sorunu nasıl çözeceğiz, tüm kürtleri ülkeden mi süreceğiz, kılçtan mı geçireceğiz?
hiçbiri tabi ki, biz kardeşiz, kavgalı da olsak, hatalarımız da olsa kardeşiz. kardeşler kavga edebilir ama asla birbirlerini öldüremez, birbirlerini öldürmeleri helal değildir.
şimdi bu 24 şehit ve bu van depremi belki de bizim için bir fırsat.
yıllarca birbirine küs olan iki kardeşin hastalık yüzünden birbirlerini ziyareti.
inanın ne kürtler çok aşağılık canlılar ne de türkler çok gaddar yaratıklar. sadece birbirlerini yeterince tanımıyorlar ve birbirlerine önyargıyla yaklaşıyorlar.
bu ülkede araban yolda kalınca itip çalıştırmana yardım etmeyecek bir kürt biliyor musun (3-5 manyağı saymıyorum)
bu ülkede gerçekten acım yolda kaldım deyince sana bir tas çorba ikram etmeyecek bir türk biliyor musun )3-5 manyağı saymıyorum)
evet biz buyuz, genel olarak iyiden iyilikten tarafız.
biz 4 yaşında araba altında kalmış bir çocuğa bakıp geçen vicdansız çinliler değiliz.
şimdi aklımızı başımıza toplama zamanı, halkı galeyana getirmek, kan ve intikam çağrılarında bulunmanın hiç kimseye bir faydası yok (silah tüccarları hariç)
o yüzden herkes, hele hele sorumluluk makamında olanlar çok soğukkanlı ve sağduyulu olmalılar.