kesinlikle çok akıllı ve pratik zeka bir adamdır. Ha "radikal dinci" diye tanımlanabilir başka yönlerden ama ilmi anlamda günümüz gerçeklerini insanların yüzüne vuran bir adamdır ve bu bakımdan olaya bakacaksak faydaları vardır. Üslubunun esprili olması, anlatış şeklinin çekici bir şekli bulunması kendisini daha da dinlettirir. Önceleri benim de "komedi olsun" diye dinlediğim vaazlerinin içinde şimdi önemli gerçekler bulmaktayımdır. insanların kusurunu örtmeye çalışan, dinde kolaylık olsun diye her türlü kalıbı reddeden televizyon hocalarından bence daha dürüst adamdır. Benim gibi ömr-ü hayatında bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar cemaat içinde bulunup namaz kılmış bir insanı bile etkilemiş, hatalarımızı dürüstçe açıklamıştır. "Şöyle de olsa olur, böyle de olsa olur boşverin" diyenlerden değildir en azından.
Eğer dün geceki "teketek" programında dediği gibi söz vermese de en azından açık kapı bıraktığı "yaşar nuri öztürk ile bir canlı yayın oturumuna girişmesi" hadisesi gerçekleşirse, bu programın, vakt-i zamanında tgrt haber'de yayınlanan ve reyting rekoru kıran "melih gökçek vs emin çölaşan" tartışması ile başabaş bir reyting yarışına rahatlıkla girişebileceği kanaatindeyim. Şahsım böyle olası bir durumda cübbeli ahmet hoca'nın yaşar nuri öztürk gibi din adamı-politikacı kırması bir adamı alt etmesini istemektedir.
kendisini her ne kadar pek sevmesem de geçen akşam gayet mantıklı yerli yerinde konuşmuş kişi. Özellikle deprem konusunda söylediklerinin hatalı olduğunu kabul etmesi de oldukça hoş bir davranıştı. Kaldı ki depremde konuştukları yüzünden kendisine gayet gıcık olan beni bile ikna etti.
medyanın nasıl maksatlı haber yaptığını olayları nasıl çarpıttığını örneklerle açıklaması bakımından da çok güzel bir programdı.
eğer televizyon yada gazetede hiç karşılaşmamış olsam kesinlikle bir cemaat lideri diyemeyeceğim, şirin ve acınası yüz hatlarına sahip, barbie bebek düşmanı insan.
doğruyu söyleyen fakat "her doğru heryerde söylenmez." düsturuna uymayı beceremeyen, yinede kendisine saygı gösteren insanların çokluğuna istinaden saygı gösterilmesi gereken insan. bazı durumlarda batıl-ı tasvir yapması çok kötüdür.
dinsiz biri olarak benim bile sempatimi kazanmış zat. adam diğerleri gibi soytarılıklar yapmıyor tek ayak üstünde taklalar atmıyor fatih altaylının sorduğu her soruya içtenlikle cevap verdi.
fatih altaylı'nın son derece ciddi konulardan bahsedilirken yaptığı sululuklara rağmen istifini bozmayarak zaman zaman ayar mahiyetinde seri cevaplar vererek 3 saattir teketek'te konuşan adam. fake hoca yaşar nuri de rastgele açılan ayar ateşine maruz kalıyor sık sık.
ayrıca kertenkeleyi bir vuruşta öldürene yüz sevap, iki vuruşta öldürene elli sevap verildiğini söyleyen canlıdır. tek vuruşta iki kertenkele öldürene bonus verildiğide söylenmektedir.
beş dakika konuşmasını dinlemeyip sadece medya gazıyla kendisine karşı olumsuz düşünceler besleyenleri bile çıktığı son programlardan sonra üslubu, bilgisi ve konuşma rahatlığıyla içten içe etkileyen kişidir. ama ön yargılar biraz zor yıkılır, yıkılsa bile bunu itiraf eden zor çıkar. yine de hak veriyorum malum televole ile büyüyen bir neslin evlatları olarak hala kalkıp saatler süren konuşmalardan magazinsel şeyleri bulup yazmakla meşguller.
Tarikatçı olmasa bir de kılık kıyafet konusunda modarnize olsa, kesinlikle saygı duyacağım biri... Tarih bilgisine ve dini konulardaki hakimiyetine hayran kaldım. Gayet samimi ve içten biri...
bütün gece boyunca konuşulmamış konu, söylenmemiş kelime bırakmadığı düşünülsede, bir ömür daha dinlenebilecek kadar malzemesi olduğuna inanılan şahıs.
sagopa kajmer'den tutunda tarikatların silsilelerine kadar, kadın erkek ilişkilerinden siyasete uzanan derin bir sohbet yapmıştır fatih altaylı ve murat bardakçı ile* .sonuç şu ki sabaha kadar sürse program sabaha kadar ekran başında oturuyor olurduk.
"siz sitenize geç koydunuz sanırım, çok şaşırdık 28000 kişi izlemiş bizim sitede" diyerek beni benden almıştır.
gecenin en akılda kalıcı iki olayından birincisi;
"camışlar giriyor bir şey olmuyor; ben mi suya girince israf oluyor" cümlesidir.
ikincisi ise fatih altaylı'nın kravat mevzuunda kensine yöneltilen eleştirileri ifade ettiği cümledir.
"kravat takmıyorsun, sen de mi cübbeli ahmet hoca gibi yobaz oldun..."
böyle bir program üstüne hala hakkında eleştiri yapabilecek, açık arayacak bünyeler olacaktır, lakin sorulan hiçbir soruya kem küm etmeyen, hiç kimseden çekinmeden cevaplarını veren bir kişidir.
oldukça tatlı bir sohbeti var kendisinin. bazen 10-15 dakikalık cuma hutbesinde bile esnemeler başlarken, bu programda Cübbeli ahmet hocayı saatlerce dinlemekten sıkıldığımı hiç hatırlamıyorum.
yaşar nuri, süleyman ateş ve horozcu zekeriya'nın ekranlardaki dini sohbetlerinden sonra ahmet hoca'yı dinlediğinizde aradaki farkı anlıyorsunuz. çakma ilhahiyatçılar gibi dini gereklilikleri ortama göre eğip bükmedi. din neyi emrediyorsa kaynaklarını da söyleyerek aktardı.
müthiş bilgi birikimi olduğunu, bursa da yaptığım birebir sohbette ağzıma defalarca sıçarak göstermiş insanın şovunu dün gece teketek te tekrar seyrettim.
ben isterdim ki karşısına br profesör konulsun ve evrim-yaradılış konusunu çevrelice bir konuşsunlar. veya insanın bakış açısını, insan olgusunu bir psikiyatr ile tartışsınlar. ama genelde kendi üzerine gelinen konularda şık savunmalar yaptı. bilim adamlarıyla tartışsaydı da eminim ki altta kalmazdı.
fatih altaylı'nın konudan uzak, bilenler için komik soruları yüzünden gene gönülleri fethetti, smooth talker. türünün şüphesiz en iyi temsilcisi; nakşi tarikatının önde gelenlerinden.