cyrano de bergerac

entry60 galeri0
    10.
  1. Benim zavallı kahramanım. Onlarca kere ve her defasında göz yaşı ile seyrettiğim müthiş oyunun, aşık, gururlu ve benden dahi büyük burunlu unutulmaz kahramanı. Size bir ken bin oldum diyorum, bana cüceler yetmez benim devlerle zorum. Türkiyede hiç bir oyunun bir daha asla bu kadar büyük alkış alacağını düşünmüyorum. Ve tabi ki Bülent Emin Yarar, oyunu en ön sıradan da izlemek şansını yakalayanlar, onun oyunda düktüğü gözyaşlarınıda alkışladılar en az müthiş performansı kadar. Ve en nihayet üç sezon bıyunca izlenen bu oyunda yanımda yoktu hiç bir zaman...
    2 ...
  2. 9.
  3. Oyunun bir yerinde Cyrano'ya sorarlar:

    - Okudunuz mu hiç Don Quijote'u?
    - Okumak ne kelime, yaşadım o büyük romanı...
    -13.Bölüm değirmenler bölümünü hatırlayın, yeldeğirmenlerine saldırıyorsunuz.
    - Ben sadece rüzgara ayak uyduranlara saldırıyorum...

    Soylulardan kendini beğenmiş bir soylu olan Valvert, Cyrano'yu küçük düşürmek ister. Ama ne becerikli biridir ne de kültürlü. Cyrano'yu küçük düşürmek için aklına gelen tek söz "Sizin burnunuz çok büyük" tür.

    - Siz! Sizin burnunuz... burnunuz...çok büyük. Çok.
    - Hepsi bu mu?
    - Evet.
    - Bu kadarı az delikanlı.Halbuki neler neler bulunmaz söyleyecek.

    Asıl iş edada.

    Mesela,
    Hoyratça: Burnum böyle olsaydı, mösyö, mutlaka dibinden kestirirdim.
    Dostça: Yana yatmaz mı,senden evvel davranıp kadehine batmaz mı?
    Tarifle: Burun değil bir kere, coğrafyada böylesine dağ denir. Dağ değil bir yarımada.
    Meraklı: Acaba neye yarar bu alet? Makas kutusu mudur, divit midir izah et?
    Zarifane: Kuşları sevdiğiniz besbelli! Yorulmasınlar diye yavrucaklar, temelli bir tünek kurmuşsunuz.
    Pür neşe: Birader, şu koskocaman burnunla tütün içince komşu "yangın var" demiyor mu?
    Uyarıcı: Aman yavrum, bu ağırlıkla yere düşmenden korkuyorum.
    Müşfik: Yaptırın ona küçücük bir şemsiye yazın fazla güneşten rengi solmasın diye!
    Alimane: Aristophanesin hippocampelephantocamelos dediği hayvanın burnu böyle değilmiş derler.
    Hazin: Bir de kanarsa olur Kızıldeniz, ne bela!
    Hayran: Lavantacıya ne mükemmel tabela!
    Lirik: Bu bir mühre boncuğu,siz de bir Triton musunuz?
    Safiyane: Bu abide hangi günler gezilir?
    Askeri: Süvarilere nişan alın!
    Sivri akıllı: Onu piyangoya koymaz mısınız? Kesinlikle bu büyük bir ödül olurdu.

    Ve hıçkıra hıçkıra nihayet, Pyriame gibi: Böyle berbat edip de yüzünü sahibinin şimdi de utancından kızarıyor, bak hain..

    (bkz: burnu büyük olmak)
    7 ...
  4. 8.
  5. tüm zamanların en iyi oyunlarından biri.
    müthiş replikler, şiirsel metinler. oyunu izlemek şansı olmasa da kitabı alıp okunmalı.
    ayrıca cyrano bildiğim en iyi ayar ustasıdır.
    4 ...
  6. 7.
  7. istanbuldt' de bülent emin yarar' ın oynadığını bildiğim efsanevi karakter.

    tek başına 100 kişiyi öldürür, sıcak şavaşın ortasında ateş çemberini delerek aşkına mektuplar taşır, burnuyla alay ettirmez!

    gerekirse kendisi eder, ama kimseye ettirmez!
    4 ...
  8. 6.
  9. gerçekten de yaşamış bir karakter. fransız ordusuyla cepheden cepheye koşan, ordudaki boş zamanlarını şiir ve kısa yazılar yazarak geçirendir. aşırı büyük burnuna rağmen, entelektüel birikimi ile görüntüsünün önüne geçmeyi bilmiştir.
    2 ...
  10. 5.
  11. 4.
  12. taktire değer tüm özelliklerinin sebebi burnu olan insan. ama her şey burnunun ve gururunun gölgesinde kalmış. "gurur aşkta ve savaşta kullanılmaması gereken bir silahtır" demiş fakat kendiyle çelişerek pek bir yaman kullanmıştır bu silahı.
    2 ...
  13. 3.
  14. 2.
  15. Devlet Tiyatrolarında 8 yıl boyunca oynanmış oyundur. Taner birsel oynamıştır.
    3 ...
  16. 1.
  17. yagmurlu havalarda semsiye tasıması gerekmeyen insan.

    narkotik polisi

    burun spreyi üreticilerinin en buyuk musterisi

    burnuna su kacınca bir gölü ortadan yok edebilen insan

    doğal güneş saati
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük