cyrano de bergerac

entry63 galeri0
    51.
  1. Demek istediğim, asalak bir sarmaşık olma sakın. Varsın boyun olmasın bir söğüdünki kadar. Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?

    – Dök içindeki öfkeyi dostum. Ama saklama benden, seni sevmediğini!

    – Sus!

    Cyrano de Bergerac’ın, ünlü, “istemem, eksik olsun” tiradı.
    1 ...
  2. 52.
  3. Şu yaşıma kadar kendisini "kurgusal" bir karakter sanıyordum. Meğer gerçekten böyle bir kişi yaşamış. şaşırdım kaldım.
    0 ...
  4. 53.
  5. " - Ne yapmak gerek peki?
    Sağlam bir arka mı bulmalıyım?
    Onu mu bellemeliyim?
    Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi
    Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?
    Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?
    istemem!
    Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret?
    Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?
    Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,
    Taklalar mı atmalıyım?
    istemem! Eksik olsun!
    Her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli?
    Sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
    Onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?
    istemem! Eksik olsun böyle bir şöhret!
    Eksik olsun!
    Ciğeri beş para etmezlere mi "yetenekli" demeli?
    Eleştiriden mi çekinmeli?
    "Adım Mercuré dergisinde geçse" diye mi sayıklamalı?
    istemem!
    istemem! Eksik olsun!
    Korkmak, tükenmek, bitmek...
    Şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek.
    Dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek?
    istemem! Eksik olsun!
    istemem! Eksik olsun!
    Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek...
    Tek başına...
    Özgür olmak...
    Dünyaya kendi gözlerinle bakmak...
    Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak...
    Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak...
    Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
    isteyince Ay'a bile gidebilmek.
    Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.

    Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
    Varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar.
    Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?

    - Dök içindeki öfkeyi dostum. Ama saklama benden seni sevmediğini.
    - Sus... "

    Cyrano De Bergerac'tan... Unutulmaz "istemem eksik olsun" tiradı.
    1 ...
  6. 54.
  7. ( Soylulardan kendini beğenmiş bir tip olan Valvert, Cyrano'yu küçük düşürmek ister..)

    cyrano de bergerac: kibarlar için yasa çizme değil, kılıçtır.

    de guiche: can sıkmaya başladı!
    vicomte de valvert: pöh! farfaranın biri! de guiche: elverir, kabak tadı!

    haddini bildirecek kimse yok mu?

    de valvert: ne demek! durun şimdi.

    (kendisini süzen cyrano'ya yaklaşır ve azametli bir tavırla karşısına dikilir)

    burnunuz ne kocaman!
    cyrano: (pür ciddiyet) evet, pek kocaman!

    hepsi bu mu? de valvert: daha? cyrano: bu kadarı az
    delikanlı! halbuki neler neler bulunmaz

    söyleyecek! asıl iş edada.
    meselâ bak, hoyratça:
    "burnum böyle olsaydı, mösyö, mutlak dibinden kestirirdim!

    dostça: "yana yatmaz mı,
    senden evvel davranıp kadehine batmaz mı?"

    tarifle: "burun değil bir kere, coğrafyada
    böylesine dağ denir, dağ değil, yarımada!"

    mütecessis: "acaba neye yarar bu alet?
    makas kutusu mudur, divit midir izah et!"

    zarifâne: "kuşları sevdiğiniz besbelli!
    yorulmasınlar diye yavrucaklar, temelli
    bir tünek kurmuşsunuz!"

    pür neş'e: "birader, şu koskocaman burnunla tütün içince, komşu
    "yangın var!" demiyor mu?"

    müdebbir: "aman yavrum,
    bu ağırlıkla yere düşmenden korkuyorum!"

    müşfik: "yaptırın ona küçücük bir şemsiye,
    yazın fazla güneşten rengi solmasın diye!"

    alimâne: "görmüştüm aristophane'da belki
    hippocampelephan tocamélos adındaki hayvanın

    burnu gayet büyükmüş! sen ne dersin?"
    nobran: "zaten bilirim, sen misafir seversin,

    bu, şapka asmak için ne mükemmel bir icat!"
    şairâne: "ey burun! bütün cihana inat,

    seni baştan aşağı nezle etmeye kaadir
    tek rüzgar bulunamaz, karayel istisnadır!"

    hazin: "bir de kanarsa, kızıldeniz, ne belâ!"
    hayran: "lavantacıya ne mükemmel tabela!"

    safiyâne: "abide ne günleri gezilir?"

    hürmetkârâne: "beyefendi kibarsınız muhakkak,
    yoksa imkânı var mı cumba sahibi olmak?"

    köylü: "vış anam! bu ne? bilmem guş mu balıh mı?
    yoksa bir tohuma gaçmış salatalıh mı?"

    sivri akıllı: "bunu tombalaya koymalı!
    kim elinden kaçırmak ister böyle bir malı?"

    ve hıçkıra hıçkıra, nihayet, pyrame gibi,
    "bu ne felâket! bu ne musibettir yarabbi!

    böyle berbat edip de yüzünü sahibinin,
    şimdi de utancından kızarıyor bak hain!"

    olsaydı biraz nükte, biraz malûmatınız,
    işte karşıma geçip bunları sayardınız.

    fakat sizde nükteden eser yok zerre kadar,
    neyleyim cenab-ı hakk ihsan buyurmamışlar!

    zaten bir parça icat kudreti olsa bile
    böyle seçkin, muhterem hüzzar önünde hele,

    bana bu şakaları yapamazdınız elbet.
    ağzınızdan çıkmaya daha olmadan kısmet

    bunlardan birinin en ufak başlangıcı,
    karşınıza çıkardı bergerac'ın kılıcı!

    ben bunları söylerim oldukça belâgatle;
    başkasından dinlemem fakat tekini bile!
    0 ...
  8. 55.
  9. 56.
  10. Başrolde Gerard depardieu'nün olduğu Büyük burnu yüzünden aşkını içinde yaşayan, 100 kişiyi alt edebilen güçte, savaşın ortasında sevdiğine mektubu ulaştırmak için ateşlerin arasına dalacak cesarette ama aşkını asla sevdiğine söyleyemeyen bir silahşörün yürek burkan hikayesi. Burnu ile kimse dalga geçemez sadece kendisi yapar, bu konuda şöyle alay ediyor :
    hoyratça: burnum böyle olsaydı, mösyö, mutlaka dibinden kestirirdim.
    dostça: yana yatmaz mı,senden evvel davranıp kadehine batmaz mı?
    tarifle: burun değil bir kere, coğrafyada böylesine dağ denir. dağ değil bir yarımada.
    meraklı: acaba neye yarar bu alet? makas kutusu mudur, divit midir izah et?
    zarifane: kuşları sevdiğiniz besbelli! yorulmasınlar diye yavrucaklar, temelli bir tünek kurmuşsunuz.
    pür neşe: birader, şu koskocaman burnunla tütün içince komşu "yangın var" demiyor mu?
    uyarıcı: aman yavrum, bu ağırlıkla yere düşmenden korkuyorum.
    müşfik: yaptırın ona küçücük bir şemsiye yazın fazla güneşten rengi solmasın diye!
    alimane: aristophanesin hippocampelephantocamelos dediği hayvanın burnu böyle değilmiş derler.
    hazin: bir de kanarsa olur kızıldeniz, ne bela!
    hayran: lavantacıya ne mükemmel tabela!
    lirik: bu bir mühre boncuğu,siz de bir triton musunuz?
    safiyane: bu abide hangi günler gezilir?
    askeri: süvarilere nişan alın!
    sivri akıllı: onu piyangoya koymaz mısınız? kesinlikle bu büyük bir ödül olurdu.
    ve hıçkıra hıçkıra nihayet, pyriame gibi: böyle berbat edip de yüzünü sahibinin şimdi de utancından kızarıyor, bak hain.

    Tiyatro tadında güzel bir film, shakespeare gibi şiirsel bir eser. Çevirisi de bu şekilde yapıldığı için izlerken biraz yorucu olabiliyor. Buna rağmen izlemesi keyifli bir film.
    0 ...
  11. 57.
  12. eşsiz tiradlari olan film. leon ile birlikte en fazla izlediğim filmdir aynı zamanda. defalarca izlesem de hep ayni tadı veriyor.

    https://m.youtube.com/watch?v=QUJpGqQly2Q
    1 ...
  13. 58.
  14. 59.
  15. izlerken baya keyif aldığım bir filmdi. Sonuna kadar izledim en azından. Bu da benim için baya önemli bir kriter. Genelde bitirmem filmleri.
    0 ...
  16. 60.
  17. 61.
  18. Bu karakteri oynamak 56 yaşında birine yakışır demiş rostand.

    Mesela kafakoparan ihihi...
    0 ...
  19. 62.
  20. haluk oynamıştı çocuklar duymasında.
    1 ...
  21. 63.
© 2025 uludağ sözlük