kendisi işini doğru dürüst yapmayan, müşterisi her saniye biraz daha eksilen, dürüst olmayan, çocuğa çocuğa çürük sebze ve meyve yediren manavdır. bir an önce kendisiyle ilişik kesilmelidir.
en yakın arkadaşı ise; tras ederken kulak kesen berberdir.
sattığı çürük meyveleri kafasına atılmasını hak eden, dürüstlükten yoksun, haram zıkkım olsun o meyvelerin parası dedirten manavdır.
bu manavın bize öğrettiği meyveleri-sebzeleri seçerek almamız gerektiğidir. yoksa yarısını at çöpe.
-abi o ezik şeftalileri enüste koy bari de iyice ezilmesinler!!!!!!!
-olur mu abim bizde çürük mal yok
-şu en alta koyduklarını diyorum abi. en üste koy da iyice ezilmesinler!!!!!!
-haa walla arada bi kaçıyo böyle. (çürükleri çıkarır atar)
önce meyvelerin iyilerinden koyar torbaya bir-iki tane, siz cüzdandan para çıkarmaya odaklandığınız sıra ışık hızıyla tezgahta ki tüm çürük meyveleri yuvarlar torbaya. tüm bunları yaparken dikkatinizi dağıtmak için gevrek bir muhabbet bulur kendince