kapitalizm vurgusu üzerinden dikkat çekici bir ferzan özpetek filmi.
konusunu sonsuz sahip olma ve kapitalizm ekseninde değerlersek filmi daha iyi masaya yatırmış oluruz. zira din ve maneviyat gibi konuların ışığında yapıyor bunu. ırene hırsıyla, açık arttırmaların tamamını kazanmaya kendisini endekslemiş bir iş kadınıyken benny'nin hayatına girmesiyle dönüşüm yaşıyor. konu hamam'dakine benzer annesinin anılarıyla kaplı evin satılması üzerinden ilerliyor. sonuçta bu dönüşümle annesinin evi topluma hizmet odağında bir yer haline getiriliyor.
maddi düşüncenin zamanla manevi düşünceye evrilmesi güzel bir argüman olsa da film içinde benny'le ırene'nin tanışmalarının az biraz inandırıcılıktan uzak ve zorlama sahneler yarattığını düşünenlerdenim. buna takılmadan kapitalizm eleştirisine uzanırsak güzelleşiyor kutsal yürek.
özellikle ırene'in finalde yürürken sahip olma olgusunu yerin dibine soktuğu üst baş çıkarma sahnesi ve bunların dağıtımı unutulur gibi değildi. özpetek filmlerinin içinde en maneviyat temelli olanı buydu kuşkusuz.
takıldığım noktaları saymazsam beğendiğim bir film oldu. nitekim şu cüzdanını çalan benny'nin poşetlerini o statüdeki bir kadının tanımadığı insanlara servis yapabilme eşiğini mantıklı bulmadım. hala daha bulmuyorum ama inanılan değerler açısından anıların yaşatılması ve para içinde yüzerken evin bir ticarethaneye dönüştürülmesi gereksizliği sağlam bir alt metin olarak ilgimi çekiyor.
zorunlu edit: ekşisözlük 'te bir arkadaş yazmış, yazı yazmadan önce okumama alışkanlığı edindiğimden şimdi göz atarken ilgimi çekti mutlaka katıldığım bir önerme filme binaen. ''fakirliği gösterip, bunun yardımlarla halledilemiyecek bir sorun olduğunu sistemli bir kuvvet gerektiğini söylüyor.'' yani işin diğer kısmı don kişotluğa uzanıyor değil mi? ırene don kişotluk yapıyor ve işin sonunda maalesef yalnız.
bir ferzan ozpetekfilmi.kasım 2005te vizyona girmişti.la finestra di fronte gibi birçok insanın kalbinde ayrı bir yere dokunmuştur.müzikleri her ne kadar la finestra di fronteye benzese de şahanedir..
müzikleri, görüntüleri, muhteşem kurgusu ve öyküsüyle içe en çok dokunan Ferzan Özpetek filmlerindendir. Bırak herşeyi de git dedirtir insana ama ne bırakmak mümkündür ne de çekip gitmek...
ferzan özpetek in diğer filmleriyle karşılaştırılmasına gerek olmayan; yönetmenini referans almadan bir bütün olarak değerlendirildiğinde dahi kalitesini ortaya koyan film...