"türklerin %60'ı aptaldır" diyen ünlü türk yazarının muhteşem bir öyküsü vardır...
Küçük ve geri kalmış bir ülkede (hayır, Türkiye'yle hiçbir alakası yok) generaller bir darbe planı yaparlar.
Kimin nereyi ele geçireceği inceden inceye kararlaştırılır ve görüş birliği sağlanır.
Radyoevini kim teslim alacaktır (o zamanlar radyoyu ele geçirmek başarı sağlamak için yeterliydi herhalde), elektrik santralına kim el koyacaktır, meclisi kim kapatacaktır, politikacıları kim tutuklayacaktır, hepsi bellidir.
Tartışma ve uyuşmazlık "kız lisesinin yatakhanesini" kimin işgal edeceği konusunda çıkar!
Cuntada genç ve yakışıklı subaylar da vardır ama yaşlı bir amca "ille bana bırakın" diye tutturur.
hikaye şuan elimde yok (tabii üşengeçlikte var), tam hatırlamıyorum, okuyalı da baya oluyor, sonunda galiba bu yatakhane meselesinden çıkan anlaşmazlık yüzünden darbe suya düşer...
Milli birlik ve beraberliğe her zamandan fazla ihtiyaç duyduğumuz şu dönemde, benzer durumların yaşanmaması amacıyla ve de cumhuriyet tarihinin her türlü darbesini en ince detayına kadar okumuş bir vatandaş olarak, muhtemel ve muhayyel darbecilere bazı öğütler vermek isterim;
1 - Bir kere "döviz kullanan yurttan atılmalıdır"... Bu yurt elbette talebe yurdu değil, öz bürokrasimizin öz yurdudur.
2 - Kredi kartı denilen kökü dışarıda emperyalist oyununa son verilmeli, bütün kredi kartları derhal "etkisiz hale" getirilmelidir. Bankaların bundan doğacak zarar ve ziyanlarını önlemek için bankalara el koymak sağlıklı bir çözüm olacaktır.
3 - Yurtdışına çıkışlar eskiden olduğu gibi "yılda bir kere" ile sınırlandırılmalı, ona bile cüret edenlere "dövizlerimiz çarçur oluyor, sen vatan hainisin" şeklinde manevi baskı yapılmalıdır.
4 - "Çikita muz" ya da "kivi" gibi milli bünyemize aykırı meyveler denize dökülecek, yemeye kalkanlar kusturulacaktır.
5 - Yabancı uçakların havaalanlarımıza inip kalkarak pis tekerlekleriyle onları kirletmelerine karşı en etkili çözüm, bütün yabancı havayollarının bütün biletlerini satın alarak bu uçakları "kullanılmaz duruma getirmek" şeklinde düşünülebilir...
6 - Yahudiler zorla sünnet... ettirilemeyeceklerdir, çünkü zaten sünnetlidirler. Tüh be... neyse, Kürtler tehcir edilecekler, örneğin Suriye ve Lübnan'a gönderileceklerdir. Ermeniler'in sabun mu yoksa tuvalet kağıdı mı yapılacakları konusu, "sivil hükümete" bırakılacak teknik bir ayrıntıdır. Her işe de cuntacılar mı koşacak canım?
7 - "1923 yılı şartlarına" derhal geri dönülecek, Halife geri getirilip, bir yıl sonra sınır dışı edilmek üzere Dolmabahçe Sarayı'na yerleştirilecektir.
8 - Döviz ihtiyacı ortadan kaldırılamayacağından, Merkez Bankası ve Darphane'nin "yeşil kâğıt" basma çalışmaları hemen devreye sokulacak, bu nedenle incirlik üssünden kalkacak Amerikan uçaklarının Ankara'yı bombalamalarından da "yandaş gazeteciler" sorumlu tutulacaklardır.
9 - Herkesin her gün dişlerini fırçalaması, tıraş olması, ayakkabılarını boyatması, "Frenk gömleği" giymesi ve boyunbağı takması sağlanacaktır.
10 - Günümüzde şapka moda olmasa bile herkes şapka giyecek, böylece muasır medeniyete de titreyip kendine dönme fırsatı verilecektir.
11 - Nüfusumuz en kıymetli hazinemiz olduğundan, ileride Orta Asya'ya sarkmak üzere "eleman" da gerekeceğinden, evde kalmış kızlara münasip birer koca bulma çalışmaları da "süratle tahakkuk ettirilecektir"...
sırf cuntacılar contayı yakmasınlar diye diğer maddeleri başka entryde yazarım...
