kuzey kıbrıs'ın bölücü partisi. 1996 senesinden beri kuzey kıbrıs'ta yaşamaktayım. bu partiyi bildim bileli sürekli rum sempatizanı ve türk düşmanı tutumlarıyla bilinmektedir. kıbrıslı-türkiyeli ayrımı ile milleti iç karışıklığa çekmeye çalışan ve dış güçler tarafından maşa olarak kullanılan bir partidir. şu sıralar "düşmanımın düşmanı dostumdur felsefesi" ile pkk terör örgütü üyelerine pardon, hdp'lilere kucak açmış durumdadır. bu partinin milletvekilleri ve sevenleri, türkiye'yi ve türk askerini işgalci olarak görür. hatta (bkz: doğuş derya) gibi milletvekilleri daha da ileri giderek türk askerini tecavüzcülükle suçlamaktadır. bunların mecliste olduğuna bakmayın. bunlar esasında rauf raif denktaş'ın kurmuş olduğu kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'ni de tanımaz ve kabul etmezler. bunlar için tek yol; zamanında atalarına işkence yapmış, beşikteki bebeğe kurşun sıkmış ve kadınlara kızlara tecavüz etmiş rum'larla birleşmektir. bunlar türkiye'den gelenlere kendi içlerinde küçümseme amaçlı lakaplar da takar. mesela "gaco, fellah, kara sakal " gibi lakapları ctp'ciler ağızlarından hiç eksik etmez.
şimdi bizim burada da bir söz var "itin olmasa bile sahibinin hatrı var". ben kasyeri 1. komando tugay komutanlığında yaptım askerlik görevimi. tugaya girdiğinizde sizi büyük bir kıbrıs ve üzerindeki paraşüt heykeli karşılar. kıbrıs harekâtı zamanında, adaya ilk paraşütlü komandoların bu tugaydan indiği anlamına gelir bu anıt. işte ilk önce bu şehitler için bu adadan vaz geçemeyiz. o kadar türk askeri kanık bozuk birkaç hain için can vermedi, kan dökmedi. ayrıca siz bu kanı bozuklara bakmayın. kıbrıs'ta bir o kadar da vefalı, vicdanlı insan var. ctp'cilerden nefret ediyor bu insanlar ama gel gelelim bunlar yüzünden tüm kıbrıs'lıların adı türk düşmanına çıkmış. işin aslı öyle değil. benim bu adada yaşayan ailem gibi sevdiğim ve değer verdiğim kıbrıs türkleri var. birçoğu da beni öz oğlu gibi sever. bunlar savaş zamanında yaşananları unutmayanlar, türk askerinden gözleri yaşlı bahsedenler işte. bu güzel insanlara, ctp dediğiniz zaman tüyleri diken diken olur. nefretle bahsederler onlardan.
afrika gazetesine yapılan saldırıyı protesto etmek amacıyla “barış ve demokrasi yürüyüşü” düzenlendi. dışarıdan bakınca her şey normal görünüyor. kıbrıs halkı, gayet medeni bir şekilde gazeteye yapılan bir saldırıyı protesto edecek. peki bu "halk" kim? bu yürüyüşü organize edeneler kimler? evet tahmin ettiğiniz gibi, ctp partisi. hayatımda en nefret ettiğim ve kesinlikle katlanamadığım şey, ikiyüzlülüktür. size bir örnek vereyim mi dostlar? kuruluşundan bu yana tüm vekilleri ve üyeleri; türk askerine karanlık güçler derken, türkiye'den gelen insanlara "gaco, fellah ve kara sakal" gibi lakaplar takarken, her fırsatta ayrımcılık yapıp, üstüne tüm kamu dairelerinde türk halkına it muamelesi yaparken, yürüyüş günü "türkiyelileri ve kıbrıslıları bölemeyeceksiniz!" mesajları vermek... işte bu gerçek bir ikiyüzlülük örneğidir.
Bana milyarları da verseler asla oy vermeyeceğim partidir, bu partiden beni işe alacaklarsa istihdam edileceksem hiç edilmeyim daha iyi. Ne demek ya altmış üç yetmiş dört yıllarında bir sürü Kıbrıslı Türk öldürüldü, daha bizim düşmanlarımızla nasıl dost olursunuz, annan planına nasıl evet dersiniz, Türk askerini nasıl istemezsiniz unutmayın ki siz Türkiye olmasaydı biz de olmazdık asıl çözüm Türk askeri (mehmetçik adada olduğu sürece çözüm olur, federe yöntemi ile olmaz.
