bir memleketin karanlıktan çıkmasını; bir milletin dünya üzerindeki bütün emperyalist güçlere karşı aynı anda verdiği savaşı kazanmasını kutlamasını içine sindiremeyen toplumdur.
o millet yüce bir millettir; ancak kardeşim dediği toplumlar onu kıskanmakta ve bir takım saçma sapan bakış açıları edinmektedir.
cumhuriyetin kutlanmasına da laf söyleyebilecek zerzavat ile de aynı memlekette nefes almak ne acıdır. insan istiklal mahkemelerini nasıl özlemesin?
"cumhuriyet i değil de mandayı mı kutlasaydık?" sorusuna aklı yerindeyse cumhuriyet cevabını verecek toplumdur. yahu bıkmadınız mı hep aynı saçmalardan. biraz ufkunuzu genişletin.
cumhuriyeti kutlanacak birşey gibi görmüyorsa ve zorla kutluyorsa aptal bir toplumdur. zorunda bırakılmak ne demek be? bir padişahlıktan kurtulmuş her toplum kendi kaderini tayin edebildiği cumhuriyet gibi bir idarenin gelişini kutlar. bazı kötü niyetliler bunu zorlama bir kutlama diye ilan etmeye çalışsa da gerçek bu değildir.
cumhuriyeti kutlamak sadece türkiye'ye özgü bir şey de değildir. cumhuriyet kutlamalarını kıskanmak ve bu kutlamalara bok atmak türkiye'deki bir takım zihniyetlere özgü olabilir ha, o başka.
zorunda birakilan toplum yoktur, olmayandir. kutlamak istemeyen zaten kutlamamakta, onun yerine gidip dag yollarinda mayinlar kurmakta ya da apronda deve kesmektedir.
ha bazilari da vardir, obama ya kirk dort kurban verir, onlar davardir.
türk toplumu nasıl ki "kendinden olmayanlar, ülkeyi bölmek isteyenleri beslemek zorunda bırakılıyorsa, üstelik buna rağmen faşist damgası yiyorsa" bu topraklarda barınan, ekmek yiyen herkes cumhuriyet kutlamalarına saygı göstermek zorundadır.
ha saygı göstermez mi? bundan rahatsız mı olur?
hiçbirimiz bayılmıyoruz "hep beraber" yaşamaya.
gidersin...(yerse tabii, böyle ciddi kararlar burdan sallamaya benzemez)
artık gittiğin anda kurtuluşunu mu kutlarsın yoksa bizler bi pislikten daha kurtulduk diye senin anlamsız bulacağın yeni bir bayram mı ilan ederiz bilemiyorum.
ama "biz türkler" de cumhuriyet ve cumhuriyet bayramının neden kutlanması gerektiği bilinci fazlasıyla vardır ve olacaktır.
zorunda bırakılmadan hem de...
hissederek.
şöyle bir cümleyi yazabilen toplumdur; "ya acayip klasik olacak ama, yılın yarısını tatil olarak değerlendirdiğimizin farkındasınız sanırım."
(tatille bir toplum batsa, yahudiler c.tesi günleri çalışmazlar. E dünyayı aldılar ?1?? Nasıl olacak şimdi !!?)
şöyle birşey yani; "yaaa dostum acaip klasik olcak ama yılın yarsını tatil olarank geçiriyoruz yaa"
(ki resmi tatil olduğu halde çalışmak zorunda olan insanlardan da habersizdir bunlar)
bu tip insanlar günün 20 saati bilim, ilim, sosyal, ekonomik ve kültürel dünyaya sayısız icat ve eser bıraktıklarından, cumhuriyet bayramını kutlamayı "zorunluluk" olarak adlandırırlar.
"cumhuriyeti hep aynı sıkıcı merasimlerle kutlamak zorunda bırakılan toplum"
hep aynı sıkıcı merasim derken: E dünyada 2. kez gerçekleşen bir gösteri bu. Birincisini canlı mı izledin mübarek.
sahip çıkmak önemlidir. ama ironi yapmayı bile beceremeyerek değil.
edit: ankara da neden kutlama yapılmadı, burası başkent değil mi diye çemkirecektim tam. bu zihniyetteki insanlarla doğum günü bile kutlamak istemiyorum şu an.
mantıksal açıdan kimse kutlamak zorunda değildir
ama:
bağımsızlığın değerini bilerek onu kutlayan,
özgürlüğe layik olan,
onu bir gün yeniden ele geçirme savaşı verecek kişidir.
