ygs ye giren binlerce öğrencinin hakları yenmiş, kopya çekildiği aşikarken cumhurbaşkanımız ve başbakanımız dahil olmak üzere üst kademeden onlarca kişi sınavın iptal olmaması, belki de kendi adamlarına ayrıcalık tanınması için olağanüstü bir çaba göstermektedirler. bu baskı altında sınavın kopya olduğu ortadayken bile iptal olmama ihtimali çok yüksektir. işte burada ipler ilgili cumhuriyet savcılarının elindedir. adaletsizliği yalnızca onların bireysel cesaretleri ortadan kaldırabilir. kendilerine güveniyoruz, yanlarındayız.
güvenmek istediğimiz kişilerdir, devlet denetleme kurulu müfettişleri meteksan ile ösym arasında bir şeyler sezmişti. güvenmek zorundayız. 1700000 kişinin kaderi onların elindedir.
şifreler uygulandığında ancak açıköğretim üniversitesinin kazanıldığı bir bilgisayar hatasının kopya tezgahı olduğuna kendisi de inanmayan, zaten hissettiği gibi de "iptal olmama" olasılığını dillendiren ancak savcıların eskiden olduğu gibi bir şerefsizlik yapıp sınavı iptal etmesi için çabalamasını isteyen sefillerin çırpınışlarıdır.
danıştay, davanın idare mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. bu işin idari işlemin, yani sınavın iptali yönüdür. cezai yönü ise savcılara ait bir görevdir. savcı, suçu ihbar, şikayet ve kendiliğinden tespit ederse, soruşturma açmakla mükellef devlet görevlisidir. devletin en tepesinden "ben tatmin oldum" diye yargı yönlendirilirse, görevli savcının soruşturma açması görevi olsa da, çok zordur. HSYK ellerinde iken, o savcıya kızmaları, onun çoluk çocuk başka bir yere sürülmesine yol açabilir. milletvekili dokunulmazlığından bile önemli bir şey varsa, o da yargıç teminatıdır. "yetmez ama evet" diyenler sayesinde, artık bu teminat yoktur.