bilumun üniversite kampüsündeki gazete bayilerinde öğrencilere yarı fiyatına satıldığı için en azından bir üniversite öğrencisi için oldukça ekonomiktir. şu an türkiye'de basılan gazeteler arasında en kalitelii en doyurucu haberi yapan gazeteyi okumak, kendini toplum içinde koyun olmuş kişilerden ayırabilme ayrıcalığına sahip olmaktır.
basında tarafsızlık gibi bir takıntınız yoksa gayet keyiflidir. akp ye saydıran köşe yazarları, feto ve cemaatine batabilir, ama şahsıma batmamakta malesef.
tarafsız olmasada elinden geldiğince objektif olmaya çalışan ulusalcı yazarların görüşlerini okumaktır. herbiri o kadar birikimli insanlar ki hergün yeni bir şeyler öğreniyorum cumhuriyet okurken.
hürriyet okuyarak gündemi takip ettiğini sanmaktan, omurgasız köşe yazarlarının her ekonomik ve siyasi koşula göre değişen görüşlerini okuyarak ucuz satırlara hak vermekten iyidir. en azından baskıya girerken akp'nin onay vermesine gerek olmayan bir gazeteye para verilmiş olur.
kelebek için de alamazsınız cumhuriyet'i.
sürmanseti yazar yorumu olan bir gazete okumaktır.
yerde buldugum parayı bile verip almayacağım bir gazete olmasına ragmen sürekli takıldıgım cafenin her gün almasından dolayı her gün okuyorum bu gazeteyi. diğer gazetelerden farklı olarak gördüğüm en bariz olay baslığın yorum olması. mesela hürriyet gazetesinde 'tutuklamalar hukuka uygun' diye bir baslık görüyorsunuz ve altını okuyunca bunun bir devlet adamının lafı oldugunu anlıyorsunuz. genelde bütün gazetelerde böyle. cumhuriyet gazetesinde ise 'suyunu cıkardılar' tipi bir baslık gördüm ve gercekten sok oldum. altındaki bütün yazıyı okudum ve bunun tamamen gazetenin sahsi yorumu oldugunu anladım. sanki gazete bütün olarak bir köse yazarının günlük yazısı gibi. bu durumda nasıl objektif oldugunu savunuyor insanlar merak ediyorum.
sözün özü tek bir yazarın 20-30 farklı isimde sahneye cıktıgı bir gazeteyi okumaktır cumhuriyet gazetesini okumak.
altıncı dalgada göz altına alınan adamlardan biri demişti sanırım: