Cumhuriyet gazetesi ülkemizde yayınlanmakta olan kalburüstü gazetelerden biridir.
bence gazeteye dergiye kitaba verilen paralar asla boşa gitmez 1 lira değil 3 lirada olsa gene boşa gitmiş sayılmaz.
cumhuriyet gazetesinin hayranı değilim ama bu gazetenin 1 günde yayımlanan köşe yazıları herhangi bir gazetenin 1 haftalık köşe yazılarının toplamı kadardır. bildiğin makale falan yayımlıyorlar.
gazete 1 tl olduğu için "aydınlara", "elitlere" vs hitap ettiğini düşünenlerin, bu ülkede en ucuzu 5 lira olan bir sigara pakedinin her kesimden insanın cebinde olduğunu bilmediğini göstermektedir.
pahalı olmasının yegane sebebi boş magazin gazetesi olmamasıdır. cumhuriyet bir fikir gazetesidir, onda hülya avşar'ın selilütlerini bulamazsınız. bu sebeple her sayfası değerlidir, 1tl verecek olan bunu bilerek verir.
alında zor olmayan eylemdir. hee şöyle birşey var eğer kot pantolon giyiyorsanız o bozuk parayı çıkarmaya çalışırken çükünüzü kurcalıyo hissi uyandırabilirsiniz buda riskli yönü. önceden çıkarın avucunuzda hazır olsun para sıkıntı olmaz. ben vermem ayrı konu ben daha çok posta takvim falan tercih ediyorum. fakirim ben.
Devlet,cemaat v.s gibi yan destekçisi bulunmayan bir gazeteye verilecek 1 tldir.işin aslına gelirsek,kendi adıma cumhuriyet 3 tl olsa yine beleş dağıtılan (bkz: zaman)gibi gazetelere tercih ederim.Nedeni çok basit,ben gazeteyi alırken,magazin,spor v.s için değil fikir,değer için,özelde kendime birşey katabilmek için alırım.
(bkz: Okumak için okumamak)
zengin kemalistlerin yaptığı. bakmayın onların "cemaat", "zaman gazetesi" eleştirilerine. adam işyerine okunmadığını bildiği halde günde 10 tane cumhuriyet alıyor. etrafına da aldırıyor. yani bir nevi cemaatçilik yapıyor; zaman gazetesi mantığında alıyor gazetesini. aha sana cemaat desteği, daha ne olsun?
yanında hürriyet de alıyor; on tane cumhuriyeti okuyan bir allahın kulu yokken öncelikle kelebek olmak üzere hürriyet gastesi lime lime oluyor.
cumhuriyet gazetesi, zaman'ın bile tam muadili sayılmaz, daha çok vakit ile zaman arasında, vakit'e daha yakın bir yer diyelim. misal hikmet çetinkaya denilen adamın, ali karahasanoğlu'ndan tek farkı savunduğu ideoloji. gerisi aynı.
ha yeri gelmişken, internet sitesi de paralı bunun. bi de oradan traşlıyorlar. düşünsenize, bunu zaman gazetesi yapsa "vay şakirtttlerin paracıkları cemaate veriyor bunları finanse ediyor bik bik bik" falan derlerdi. ha pardon, siz "cumhuriyette" taraftınız de mi? o sayılmıyordu, pardon.
1932 senesinde Cumhûriyet Gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Hâlis kazanmıştı. Aynı yıl Belçikanın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünyâ güzellik yarışması düzenlenmişti. Keriman Hâlis bu yarışmaya Türkiyeyi temsilen katıldı. Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kimselerle görüştü ve konuştular. Yarışma gününde jürinin önünden kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla,tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar. Jüri salona geçip puan değerlendirmesi yapmak istedi. Başkan kürsüye geçerek şöyle konuştu:
Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünyâ üzerinde hâkimiyetini sürdüren islâmiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika nın ve Rusya nın hakkını inkar edemeyiz. Neticede bu,Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınların temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz,onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa da oynanan dansa müdâhale eden Kanûnî Sultan Süleyman ın torunu işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle, Türk güzelini dünyâ güzeli olarak seçiyoruz.Fakat kadehlerimizi Avrupa nın zaferi için kaldıracağız.