cumhuriyet'in emeğe ne kadar saygılı, ne kadar demokrat olduğunun en güzel kanıtıdır. ulan kendi işkencecinizi affettiniz, bahçenize bomba atanı savundunuz da tan oral mı kaldı linç edecek?
iş kanununa tabi bir çalışanını işveren gerekli tazminatı vererek çıkartabilir. gazetenin siyasi bir fikir gazetesi olduğunu düşünürsek çok da yadırgamamamız gerekir.
Cumhuriyet gazetesi, 30 yıllık çizeri Tan Oral'ı yeni şafak gazetesine verdiği röportaj nedeniyle kapı dışına koydu. Bu davranışıyla "Cumhuriyet gazetesi emektarlarını bu şekilde mi ödüllendiriyor?" şeklinde sormama sebep oldu.
Tan Oral'ın röportajından ilgi çeken ifadeler aşağıdadır:
"Yıllar önce Kenan Evren'i çizmiştim, aynı şekilde şimdi de Baykal'ı çizdim. Çünkü Evren'in yaptığının aynısını Baykal yapıyor, ayetlerle insanların inançlarını çürütmeye çalışıyor. Oysa inanç tartışma dışıdır. inanç ne savunulabilir ne de çürütülebilir"
"Evren, kadınlara Kur'an'dan ayetler okuyordu, başlarını örtmesinler diye. Ama Kur'an der demez kadınlar başlarını örtüyordu. Şimdi de aynısını Baykal yapıyor"
"Rektörler televizyonlara çıkıp, ağızları köpürerek, gergin suratlarla, korku dolu ifadelerle açıklamalar yapıyorlar. Bu hiç sağlıklı bir durum değil. Bu acılar kısa bir süre daha yaşanacak. Ama merak etmeyin, bu insanlar saçmaladıklarını bir gün anlayacaklar. Bizi korkutan şeyler bir anda geçip gidecek"
"Başörtülü kızların yaptıkları başkaldırı değil baş eğmeme. Başörtülülerle uğraşan aynı zihniyet, daha önce de sakalı, pantalonu yasaklamıştı. Başörtülüler ne zaman okumaya başladılar birileri rahatsız oldu. Sınıf ayrılığı ortaya çıktı"
"Hukuk, sosyal gelişimin arkasından gelir. Önce bir değişim olur. Sonra hukuk o değişimi koruma altına alır. Diğeri zaten faşizanca olur. Cumhuriyetin içinde büyümüş insanlara güvenmek lazım. Laiklik zaten Cumhuriyet ile gelmedi. Osmanlı'da da devleti de din adamları değil padişah yönetiyordu."
edit: eminim burada yorum girenlerin bir çoğunun şimdiye kadar tan oral'dan haberi bile yoktu, şimdi ellerine güzel bir koz geçti! bu arkadaşları zaman gazetesinden abd karşıtı olduğu için kovulan tamer korkmaz'ı ve zaman'ın bu tutumunu eleştirirken de görmek isterdim işin açıkçası! ayrıca, alev alatli ve sansürlenen yazısına hiç değinmiyorum bile! ha iş cumhuriyet'te olunca tamam, ama zaman'da olunca olmuyor diyorsanız... bu sizin sorununuz!
bence bu konuda açık konuşmak lazım. cumhuriyet ve yeni şafak gazeteleri birbirlerine tamamiyle zıt fikirlere sahipler. yazarları, çizerleri birbilerine ve savundukları düşüncelere laf sokma çabası içindeler. böyle bir durumda cumhuriyet gazetesi çizerinin yeni şafak gazetesine röportaj vermesi de bence manidar.
kovulma işine gelirsek de kovulmak elbette kötü bir şey ve kimse kimsenin başına gelmesini istemez ama konuya biraz daha derinlemesine bakmak lazım, acaba kovulma tam olarak ne zaman gerçekleşti ve bu röportaj ondan önce mi sonra mı oldu?
kimsenin alkislamadigi isten cikarma ya da kovulmadir. biz orumcek kafali yobazlarin yapmak istedigi bir carpitmayi duzeltmektir. kafasinda orumcek olmayan ilerici ve cagdas bazi arkadaslarin israrla olayi "yaptigi roportaj yuzunden isten kovuldu" diye carpitmasini duzeltmekten baska birsey degil biz orumcek kafalilarin yaptigi. patron olsaniz ve bir calisaniniz isyerinde yaptigi bir tasarimi rakip firmaya verse ne yaparsiniz? bu is ahlakina sigar mi? bu elemanin isten atilma nedeni nedir? orumcek aglariyla sarilmamis o berrak kafanizda "is ahlaki" "etik" gibi kavramlar yok mu? biz orumcek kafalilarda bu kavramlar var ve bu etik kurallara uymayanlar kovulur.