basında çıkan haber - iddialar...
Hadise ve Şevval Sam'ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda sahne almaları için ücret verilmiş.
hep derim "bu ülkenin sağcısı-solcusu, ateisti-laiki olanıyla şeriatçısı-muhafazakar olanı, akp'lisi chp'lisi dem partisi, mhp'lisi, türk'ü Kürt'ü, hainiyle-kahramanı, osmanlı masalı anlatanla türkiye cumhuriyeti edebiyatı yapanın arasında fark yok diye.
çöpten sebze meyve toplayan, dünya standartları altında beslenen; beslenme kalitesi avrupa'da kedi köpek mamasından daha aşağı olan (bakınız: taklit ve tağşiş ürün listelerine, özellikle market raflarında asla yenmemesi gereken atıştırmalıkla tarımda avrupa ve dünya'da kullanılması yasak olan tarımda kullanılan kimyasallarla hastalıklı toplum haline gelmemiz) bu ülkenin insanları varken...
birileri allah vatan millet din iman bayrak ayağına bu ülke insanlarına harcanması gereken milyonları yine birilerinin cebine koyuyor.
anca lanet ederiz, bu vb durumlar için (allah vatan millet din iman bayrak) benim 1 kuruş katkımla oluşmuş bütçelerden paralar bunların cebine giriyorsa verene de alana da haram zehir zıkkım olsun.
ha ne var? vatan millet demokrasi din iman cumhuriyet osmanlı bayrak ülke cumhuriyet vs dediğiniz bir işi de para almadan allah rızası, milletin rızası, bu ülke bu ülke insanı için, bu ülke için canını vermişleri düşünüp para almadan yapın.
aradaki komisyoncuları bir bilseniz çok pis küfür edersiniz. bu işler bir belediye toplantısında hadi hadise'yi, şevval'ı çıkartalım halk onları istiyor falan diye olmuyor. birileri belediye ve sanatçı arasında ciddi miktarda parayı cukkalıyor. sanatçı da biliyor bunu, belediye de.
bizim ülkemizde her alanda çok büyük bir ahlaki çöküntü sorunu var...
türkiye'de sorunumuz ekonomik değil.
hayat pahalılığı, enflasyon, dışa bağımlılık, üretememe yanında eğitim-öğretim sorunumuz da yok ki, sallasak okula, üniversiteye, diplomalı insana değiyor.
din hiç değil.
milliyetçilik, kürtçülük vs kıl tüy derdimiz de yok.
rejim, sistem meselesi hiç değil.
yasa kanun yargı falan demeyin.
ideoloji, partiler de sorun değil.
yasadışı göç, insan ticareti, uyuşturucu, mafya, terör hamisi-merkezi olmamız da önemli değil.
bizim tek bir sorunumuz var.
bu sorun da ahlak sorunu.
Napolyon'un dediği gibi "yasaları uygulayan ve yasalara tabi olan vatandaşlarda ahlak yoksa en mükemmel yasalar yapsanız bile hiçbir işe yaramaz" sözü akla gelirse...
antalya'da bir bardak nar suyunu 1.000 liraya satılmasını hiçbir yasa kanun engelleyemez.
o nar suyunu 1.000 liraya satan insanın ahlak ve etik değeri yoksa allah bile buna engel olamaz.
allah bu insanlara engel olamadığı için cehennemi yaratmıştır.
kişilerden bağımsız olarak... bu ülke insanının parası din diye ortaya çıkan tarikatçı cemaatçi yapılara, laik cumhuriyet diye ortaya çıkan yapılar-kişilere aktarılmasının nedeni toplumda olan yozlaşmadır, çöküştür.
bu insanlarla ne dinim ne aidiyet duygum aynı olamaz.
bu insanlarla aynı bayrak altında yaşamaya, aynı değerler-inanç içinde olmaya ilk önce utanmamız gerek.
biz utandığımızda bu asalaklar olmayacak.