cumhurbaşkanını halkın seçmesi

entry18 galeri2
    18.
  1. Şimdi bu sistemi savunanlar, yarın bir gün iktidarı kaybedince bunun aksini hiç utanmadan savunacaklar.
    1 ...
  2. 17.
  3. halkın yeterli oranının cahil olması durumunda seçilecek cumhurbaşkanı ekonomiyi batırır, hukuk denen bir şey bırakmaz, eğitimi rezil eder, tüm kamu mallarını satar, merkez bankasındaki paralarınızı bile yok edebilir. din, vatan, kitap falan diye götürdükçe götürür ve siz de aklı kıt bir topluluğun seçtiği cumhurbaşkanın nefret söylemlerine maruz kalarak sürekli gerginlik içinde bir hayat yaşarsınız. liyakatsizlik, yolsuzluk, haksızlık, adam kayırma vs say say bitmez.

    hadi bizde reis var şansımıza ama o gidince ya yukardaki gibi bir cumhurbaşkanı seçilirse? hoş bizim halkımız cahil değil ve şükür eğitim seviyesi arttıkça reisin oyları da artıyor da böyle şeyler yaşamıyoruz...
    2 ...
  4. 16.
  5. Parlamenter sistem iyiydi. Meclis seçiyordu. Cumhurbaşkanının denge rolü vardı. Ben gücümü halktan alıyorum diye afra tafraları yoktu. Devlet ciddiyeti vardı.
    2 ...
  6. 15.
  7. 14.
  8. Başkanlık sistemi denilen zımbırtının ilk adımı buydu. 2015 seçimlerinde hatırlayın şahsım sürekli meydanlarda toplu açılış töreni kisvesi altında muhalefete laf çakıyordu. Serok ahmet bu yüzden kaybetti. Baktı davutoğluna diş geçiremiyor görevden aldı binali'yi koydu. Sonra mhp'yi bir şekilde yanına aldı başkanlık referandumunda yandaşlar hayır kullanan vatandaşları utanmadan her gün kafir ilan etti. Mühürlü mühürsüz oy tartışması gölgesinde başkanlık geldi. Sonra ülke tümden şeyi tutmaya başladı. 1 sene sonra erken seçim yapıldı ve ülkenin bugünleri yaşamasına sebep olan başkanlık sistemi uygulamaya geçti. Sonrasında da dikiş tutmadı ekonomi günden güne daha da bozuldu, koskoca ülke bir tane adamın ağzına bakar oldu.

    Umarım bu seçimde bu iktidar giderse ilk iş olarak parlamenter sistem geri getirilir. Bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ülkenin en az 10 yılını mahvetti. Parlamenter sistem en iyi sistem değil ama demokrasilerde olabilecek kötünün iyisi olan bir sistem.
    2 ...
  9. 13.
  10. Çok doğru ve haklı bir sözdür. Normalde Anayasaya göre cumhurbaşkanını TBMM, milletvekilleri arasından en çok oyu alan partinin ilgili mvlerinden seçer; halk değil. Ayrıca cumhurbaşkanı olarak seçilen kişi parti genel başkanlığını bırakmalıdır, ''partili cumhurbaşkanlığı'' iddiası koca bir saçmalıktır. Eğer cumhurbaşkanını halk seçerse:
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2275569/+
    0 ...
  11. 12.
  12. Parlamenter sistemde saçmalıktır. Hatta cumhurbaşkanı da saçmalık.
    0 ...
  13. 11.
  14. seçime hile karıştırılabilmesi için yapılan düzenlemedir. başka bir amacı ve açıklaması yoktur. mv'lerden oy çalamıyordu tabi.
    3 ...
  15. 10.
  16. Türkiye'de sözde olan durumdur. Önümüzde dayatılmış 3 birbirinden kötü aday var Ancak sorarsan demokrasi, halkım seçimi.
    1 ...
  17. 9.
  18. Türkiye'de kahve falına benzer. "senin seçmenin kabarmış, 3 vakte kadar af görünüyor..." " bak bak şurada bi kitap görüyorum" " Anayasa olmasın kız oo"
    2 ...
  19. 8.
  20. başbakanı halk seçtiğinde ne oluyorsa o olacaktır.
    yani hiçbirşey değişmeyecektir.
    bu milletin halkını eğitmesi şartı ile gelecek açısından iyi bir tasarı olabilir.
    dikkat edin millet halkı eğitmeli diyorum.
    çünkü devletten bu konuda ümidi kestim.
    2 ...
  21. 7.
  22. başkanlık sisteminin halkın birini doğrudan seçmesinden ibaret sanan malların yorum yapacam diye saçmaladığı sistemdir.
    0 ...
  23. 6.
  24. chp'nin boşuna karşı çıkmış olduğu durumdur. bir chp sempatizanı olarak chp'nin korkularını da anlamıyor değilim. nitekim ulusun büyük kısmı sağ görüşe yatkın olduğundan cumhurbaşkanını halk seçmesi durumunda çok karizmatik bir solcu lider çıkmadığı sürece sağ sözkonusu makamı yıllarca elinde tutabilecektir.

    olması gereken olmuştur, ulusal irade direk bu makama yansıtılmıştır. bununla birlikte yarı başkanlık sistemine de geçilmiştir.
    0 ...
  25. 5.
  26. faşizme giden yola bir taşı daha iyiniyetle döşemektir.
    1 ...
  27. 4.
  28. 3.
  29. darbe taraftarı partilerin üzüldüğü hadisedir . "ne güzel 367 falan uyduruyor , ne istersek onu yapıyorduk meclistende kaçtıkmı , hop al sana erken seçim ne güzel kriz falan" diye düşünenlerin ellerindeki en büyük kozlardan birinin alınmasıdır.
    3 ...
  30. 2.
  31. normal şartlar altında türkiye cumhuriyeti gibi ülkelerin rejimi başbakanlık ve iktidar partisi üzerine kurulur. cumhurbaşkanlığı sembolik bir kurumdur.

    fakat bizim ülkemizde iktidar partisi ve başbakanın yetkileri sınırlandırılıp cumhurbaşkanlığına verilmiştir. cumhurbaşkanı seçimleri ise bunca zaman halkın çoğunluğundan çok ideolojinin seçtirdiği kişiler olmuştur. bu sebeple büyük önem taşıdığından ideolojinin istemediği bir gruptan gelen abdullah gül'ün cumhurbaşkanlığı engellenmek istenmiştir.

    muhalefet tarafından önce seçimlere katılmayarak tıkanmaya çalışılmış, yetersiz oy oranı olduğu iddiasıyla anayasa mahkemesine götürülmüş ve anayasa mahkemesi de siyasi bir karar alarak 367 skandalına imza atarak ideolojinin isteği yönünde davranmıştır. bu durumu aşmak isteyen iktidar ise cumhurbaşkanı seçim şeklini değiştirmek istemiş, yine yetersiz oy ile referanduma gitmek zorunda kalmıştır. referandum da ise halk, cumhurbaşkanı seçiminde zorluk çukaran meclis ve anayasa mahkemesini devre dışı bırakacak şekilde karar vererek "en iyisi ben seçeyim" demiştir. fakat mhp'nin meclisi tıkamanın kendine seçimlerde zarar vereceğini öngörüp cumhurbaşkanlığı seçimine katılmasıyla 367 geçilmiş ve cumhurbaşkanı seçilmiştir.

    cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi gereksiz bir uygulamadır. ancak bizim gibi anormal bir muhalefeti, anormal fazla yetkili cumhurbaşkanlığı ve ideolojik kararlar alan yargısı olan ülkelere has çözümler üretmek zorunda kaldık.

    buna sebep olanlar nasıl insan yüzüne bakıyorlar anlamak zor. sayelerinde hem başbakanın hem cumhurbaşkanının seçimlerle geldiği bir garip rejime sahip olduk.

    milletvekillerinin görevi meclise gidip halkı temsilen oy kullanmaktır. oy kullanmayarak meclisin karar almasını engellemek değil. anayasa mahkemesi ise önüne konan kanunları uygulamak zorundadır. mahkeme üyelerinin istemediği birinin seçilmemesi için elinden geleni "yanlış olsa bile" yapmak değil.

    ayrıca kendileri açısından bakarsan büyük bir yenilgidir. önceden ucundan kıyısından koalisyonlarla ahmet necdet sezer'i seçtirmişlerdi. bundan sonra ideolojinin istediği bir cumhurbaşkanının getirilmesi imkansız. hem meclis hem anayasa mahkemesi devreden çıktı. tabi darbe yapıp anayasayı silahla değiştirerek cumhurbaşkanı seçimini eski hale getirmedikleri sürece...
    5 ...
  32. 1.
  33. olması gereken bir durum. fakat türkiye cumhuriyeti, üzerine kurulduğu sistemin genel karakterinden dolayı, her zaman halkın iradesi dışında alternatifler oluşturmak zorundadır. halkın iradesi demek demokrasinin işlemesi anlamına gelir ki, demokrasi bazen bu bu coğrafyada bütün dengelerin değişmesine sebep olabilir. düşünün normalde bir türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanının kalkıp kürt meselesi çözülmelidir söylemi çok devrimci aynı zamanda şaşırtıcıdır. işte bu noktada egemen güç buna her zaman karşı çıkar. kendi özel yasalarıyla donattığı cumhurbaşkanını sadece bu yasaları savunmayı ve bunun dışında asla bir şey söylememesini emreder. bunun doğal sonucu olarakta ilerici (ki bu ilerici noktasında da kavram olarak bir sürü karmaşa yaşanıyor ülkemizde, kimin ilerici kimin gerici olduğu maalesef belli değil) gördüğü bir cumhurbaşkanı tehlikelidir. halkın içinden gelmiş bir cumhurbaşkanı halkın desteğiyle gelmiş, sistemin o soğuk koridorlarından, çelik yasalarından uzak bir cumhurbaşkanı; devleti anlamamış sayılır o yüzden asla istenmeyen bir durumdur, cumhurbaşkanını halkın seçmesi vs.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük