bugün

--spoiler--

sevdiği için saygı dayar makamlara.

--spoiler--

Ne dayıyorsun pardon?

Mahkemede savunmanı yaparsın artık geçmiş olsun kardeşim!
silivride son bulacak hadisedir. evet..
şahsen ben tavsiye etmiyorum. ha yok ben edeceğim benim için elzem idiyorsan; sonuçlarına katlanmak şartıyla bu suçu işleyebilirsin. zira herkesin bu tip bir özgürlüğü de var!
yasada özel düzenleme olmasına rağmen halen bunu ısrarla yapanlar var garip bir şekilde...

lan oğlum bakın; işin uzmanı bir abiniz olarak söylüyorum bu suça ilişkin hiçbir emsal karar, görüş sizi kurtaramaz...anında ceza alırsınız hatta tutuklanmazsanız kendinizi şanslı sayın...yani basitçe x bir kişi için kullanacağınız bir ifadeden dolayı şikayet edildiğinizce savcıların ancak gülerek kyok kararı vereceği ifadeler, bu suç kapsamında mahkumiyet almanızla sonuçlanacaktır.
Bunu sosyal medyada yapanlar neyin kafasını yaşıyor anlamıyorum. Niye boşu boşuna başınızı derde sokuyorsunuz? Hapse girmek ya da boşu boşuna para ödemek hoşunuza mı gidiyor?

Yapmayın arkadaşlar. Hayatınızı yakarsınız.
hangi cumhurbaskanina?

Anamiz agladi dendiginde " ananida al git!" diyen cbaskaninami?

"Oluyoruz!" diyene "israil dolu" diyen cbaskaninami?

Geziye katilana "surtuk" diyen cbaskaninami?

Sehit babasina "ahlaksiz!" diyen cbaskaninami?

Muhaliflere "terorist" diyen cbaskaninami?

Genclere "capulcu" diyen cbaskaninami?

Askere "kelle" diyen cbaskaninami?

Millete "zillet" diyen cbaskaninami?

Ulkenin kurucusuna "ayyas" diyen cbaskaninami?
..

Eger onaysa, altina benim adimida yazin.
Sözlük içerisinde birisini cimere şikayet eden insan çok net bakın, çok net sürtüktür…

Aynen öyle.
kendisi istediği gibi vatandaşına hakaret edebiliyor, aşağılıyor, türk milletine terörist sıfatını yakıştırabiliyor ama başka birisi ona herhangi bir şey söyleyince cimerleniyor.
enteresan.
türkiye'deki solcişler tarafından özgürlük sanılmaktadır. içeri tıkılınca da ciyaklarlar.
Alın son örnek:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sözlerini paylaşan önceki dönem CHP Genel Başkan Yardımcısı
Zeynep Altıok'a Cumhurbaşkanına hakaret davası açıldı.

Neydi bu sözler derseniz:

"Tepeden tırnağa ailem de dahil artık bu makamı kullandırtmayacağız. Bu makamlar sahtekarların dolandırıcıların kullanacağı makamlar değildir"

( Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 27 Kasım 2017'de AK Parti grup toplantısında ismini ve makamını kullananlara yönelik sözleri soran gazetecilere bu yanıtı vermişti)
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na ya da cumhurbaşkanlığı yapmış olanlara hakaret edilmemeli.

Ama bu konudaki kanun şu anda sadece Erdoğan'a hakaret gibi algılanıyor. Zira bizzat şu anki cumhurbaşkanımız ilk ve 2. cumhurbaşkanlarını iki ayyaş diye niteledi.

En son Ayasofya'da bizzat cumhurbaşkanının huzurunda Atatürk'e lanet okudular da kimsenin sesi çıkmadı.

Ahmet Necdet Sezer'e "Saksı" diyen milletvekili gördü TV Ekranları.

Cumhurbaşkanına ne olursa olsun hakaret edilmemeli. Halkın oyuyla cumhurbaşkanı seçilmiş bir kişi nihayetinde. Ama bu kanun kullanılarak resmen muhalif kesim sindirilmek isteniyor. Örneğin "128 Dolar Nerede" diyorsun hop hemen cumhurbaşkanına hakaret devası açılıyor.

Ya da... AKP döneminde harbiden milletin orasına koyuldu diye paylaşım yapıyorsun. Hop cumhurbaşkanına hakaret. Eleştirinin hiçbir türüne tahammül yok. Ayrıca cumhurbaşkanı Tayyip erdoğan ekranlardan ya da miting alanlarından istediği kişiye istediğini söyleyebiliyor. Kanunlar ona bu hakkı veriyor mu? AKP iktidarında siyasilerin birbirlerine hiç etmedikleri kadar ağır hakaretler ettiklerine şahit olduk.

Ayrıca kendisi adına açılan davaların sayısından Tayyip Erdoğan'ın haberi olduğunu da sanmıyorum. Kraldan çok kralcılar var etrafında. Amerika Birleşik Devletleri'nde CBS kanalında katıldığı bir TV programında kendisine yönelik hakaret davaları sorulunca "Siz bunlara inanıyorsunuz yani" dedi. Ben bunun doğru olmadığını bildiği halde doğru söylemediğine inanmak istemiyorum. Kendisinin de takip etmediğini ve açılan davaların sayısından kendisine bilgi de yansıtılmadığını düşünüyorum.

Adalet Bakanlığı'nın 2020 yılı Adalet istatistikleri Raporu'nda yayınladığı üzere cumhurbaşkanına hakaret suçundan açılan 31.297 soruşturma savcılıklarda karara bağlandı. Bu soruşturmaların 9.166'sında kovuşturmaya yer olmadığına, 7.790'nında ise kamu davasına bağlanmasına karar verildi.

Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasından bu yana cumhurbaşkanına hakaret suçundan savcılıklarda görülen toplam soruşturma sayısı ise 160.169.

2014 - 2020 tarihleri arasında ceza mahkemelerinde cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen 299. maddesi ile ilgili olarak 38.608 kişi yargılandı. Sanıkların 322'sinin 12-14 yaş arası, 785'i 15-17 yaş arası çocuklarken 358'i ise yabancı uyruklu.

Bu davalarda 12.881 kişiye çeşitli mahkumiyet kararları çıktı ve bunların 3.625 kişiye ise hapis cezası verildi.
iyi de yurt dışında bir olay oluyor, gazetede dergide karikaturde adamla dalga geçiliyor
sonra muhalefet dahil herkes cumhurbaşkanı kutsaldır, hepimizi temsil eder kınıyoruz vs diyip adama arka çıkıyorlar,
herkes neredeyse trump ın agzina etti, bir tane demokrat çıkıp baskana hakaret edemezsin o herkesin başkanı diyor mu

sonra hakaretten niye bukadar dava açılıyor, bal gibi de açılır, muhalefet bile o cb ona laf edilmez onun yeri ayrı derse
tamam da cb lik kısmına dokundurmadan kisiyi nasıl hedef alacaksın, imkansız

biz yuceltiyoruz sonra da kisilerde yüceliğini benimsiyor eee sonra da yok davalar çokmuş, az bile
Yorum yok maazallah yorum yapalım derken kodeslik olmayalım dimi.
Kimse kimseye hakaret etmemeli.ornegin kendi gibi dusunmeyeni terörist , vatan haini ilan etmemeli.
Demek ki eskiden cumhurbaşkanına hakarete kesilen cezalar caydırıcıymış. Açılan dava sayısına bakarsak buradan çıkan sonuç budur.
sevebilirsin, sevmeyebilirsin.

dibine kadar eleştirebilirsin.

bugün senin oy vermediğin bir parti iktidar olmayabilir ancak yarın olmayacağı anlamına gelmiyor.

o zaman muhalefete düşen iktidar seçmenleri de mi hakaret etsin?

dibine kadar eleştir ancak hakaret doğru bir davranış biçimi değil.
Tolerans ve hoşgörü eksikliği bu durumu getirmiştir...darbeci kenan evren in bile sayıları ortada.

Maalesef günümüzde tck nın bu maddesi cezalandırma değil “bastırıcı” nitelikte kullanılıyor. Nasıl mı? Mesela yolda trafik polisi ile tartıştınız, vergi dairesinde memur ile tartıştınız, şaaak 20 gün sonra elinize tebligat geliyor “cb na hakaret”... neredeyse 15 senedir sektörün içindeym bu kadar hızlı işleyen adalet mekanizmasının daha bizde örneği yok...neyse, mecburen mahkemeye gidiyorsunuz, böyle bir olayın olmadığını iftira olduğunu anlatmaya çalışıyorsunuz ama sizin sözünüze müddeinin sözü kalıyor son tahlilde. E haliyle hiçbir hakim bundan dolayı beraat kararı vermek istemediğinden paşa paşa alıyorsunuz cezayı. Bu anlattığım gibi tonlarca örnek var dileyen açsın baksın. Kaldı ki sayın cb her türlü tepki gören eleştirisini “akp genel başkanı” sıfatıyla yaptığını söylüyor ama kendisine gösterilen tepkilere “cumhurbaşkanı” sıfatıyla işlem yapılıyor... yine dileyen araştırıp örneklerini görebilir medyada...

Aihm in bu konuda taaa 2001 tarihli oberschlick kararı var okullarda ders diye okutulan isteyen açsın onu da okusun...siyasilerin neden “eleştiriye daha fazla katlanabilir olması gerektiğini” anlatan bir karar... lakin ben değerli vaktimi bu kadar partizan gerizekalının olduğu yerde bunu açıklayamaya ayıramam üzgünüm.
genç deniz baykal adnan menderes'in yakasına yabışır.

- özgürlük istiyoruz!

adnan menderes cevap verir.

+ başvekilin ( başbakan) yakasına yabışabiliyorsunuz ya bundan daha ala özgürlük mü olur!

evet, ne abdülhamit han istibdatcı idi ne de merhumlar adnan menderes ve özal ile sayın erdoğan diktatör.
kendisi bir siyasi parti başkanıdır

dünyanın her yerinde siyasi parti başkanları eleştirilir

burada direk makama hakaret davası açılır

anladığım ardından 1 tane bile iyi konuşacak biri kalmasın istiyor,

etrafındaki şaklaban takımına da güvenme

menfaatları bittiği an daha da adını bile anlamazlar.
küfürün dozuna göre idama kadar varabilen
cezalardır. reise küfür etmek yerine çok biliyosanız
siz gidin reis olun buralarda tatava yapmayın..
Partili ise cumhurbaşkanı, mahkemeden emsal karar var, bi'şey olmuyor
Eleştirmekle hakaret etmek arasında ince bir çizgi vardır o çizgiyi korumaya özen gösterin. Yoksa hiç uğruna ömrünüzün 1,5-2 yılını hapiste geçirebilirsiniz.
"hakaretin" kapsamı çok değiştiği için anlamını kaybetmiş eylemdir. bugün kalkıp sıfır küfür sıfır hakaret ve hatta ses tonunuzu hiç yükseltmeden cumhurbaşkanına "zamanında cemaatler ile işbirliği yaptı" deseniz bile hakaret kabul edilip hakkınızda dava açılıyor. 17-25 aralık falan derseniz piiiii ne fetöcülüğünüz kalıyor ne kandil sevdalısı olmanız. hırsızlık yolsuzluk gibi kelimeleri cumhurbaşkanının adı ile böyle arada 30-35 başka kelime olmadan anamıyorsunuz. hepsi hakaret kapsamına sokulup dava olarak size geri dönüyor..

ben referandumdan sonra onlarca entrymde yazmıştım " bundan sonraki süreçte tüm mahkemeler cumhurbaşkanının davalarını görmekten işleyemez hale gelecekler boşanma davaları kadar cumhurbaşkanına hakaret adı altında dava olacak" diye. o günlerde "abartma diktatörlük mü var emuğa goduğummmm" yazan bazı ipneler vardı. birkaçı hala yazar burada. işte onlara selamlarımı gönderiyorum ve "size kafam girsin" diyorum * biz bir şeyi görmesek söylemeyiz, yazmayız. ve daha bunlar iyi günleriniz. o zaman gene defalarca yazdık "referandumda evet diyorsunuz ama yarın bir gün sizden olmayan ve rte den başkası cumhurbaşkanı olduğunda bu sınırsız yetkilerle ananızı ağlatır" dedik. o günler geldiğinde rabbim ömür vermiş ise o "evet demeyen vatan hayinidir sistem işlemiyür reyiz kendisi için istemiyor bu yetkileri" diyenlere tekrardan "selam" göndereceğim..
hakaret etmeden derdini anlatamayan zavallılar var maalesef. ülkenin %53'ünü temsil eden bir insana dil uzatmak saygısızlık yapmak, bu %53 e saygısızlıktır.
bu konuda enteresan bir gri alan var,
cumhurbaşkanı aynı zamanda parti başkanı, kendisine yönelen eleştirinin,
parti başkanına mı yoksa cb 'nına mı olduğuna nasıl karar veriliyor.

örneğin cb bir konuda konuşmadan önce şu an parti başkanı olarak konuşuyorum
yada cb olarak konuşuyorum derse, insanlar eleştirilerini buna göre yaparlar
daha sağlıklı bir üslup iklimi oluşur.