halkın ortak iradesini yansıtan meclis tarafından seçilmesi ve anayasadan ve Türk devlet geleneğinden kaynaklanan nitelikleri nedeniyle kutsal sayılabilecek bir makamı dolduran kişi hakkında atıp tutmaktır.
Cumhurbaşkanlığı hem meclisi ve hükümeti, hem yargıyı, hem de orduyu dolayısıyla da tüm halkı en üst düzeyde temsil eden ve ülke bütünlüğünün vücüt bulduğu bir makamdır. Bu makamı dolduran kişiye hakeret etmek, onun nezninde tüm cumhuriyete hakaret etmekle eşdeğerdir. *
cumhurbaşkanın cumhuriyete veya cumhuriyetin ilkelerine karşı tutumuyla gerçekleşen veya gerçekleşebilecek olan bir olaydır. meclis başkanı bülent arınç ve benzeri adamlar o koltuğa oturtulursa zevk alarak yapacağım eylemdir.
1. cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2. verilecek ceza, suçun alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, üçte biri oranında arttırılır.
3. bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, adalet bakanının iznine bağlıdır.
türk ceza kanunu'na göre suç olan eylemdir. kanunun gerekçesi ise "Cumhurbaşkanının Devleti temsil etmesi ve Anayasada belirtilen görev ve yetkileri göz önüne alınarak onun kişiliğine yöneltilen hareketin bir bakıma Devlet kuvvetleri aleyhine cürümlerden sayılması gerektiği düşüncesinden hareketle bu madde kaleme alınmış ve Cumhurbaşkanına karşı hakaret müstakil bir suç hâline getirilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında, cumhurbaşkanına hakaretin alenen ya da basın ve yayın yoluyla işlenmesi, bu suçun bir nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir. " şeklindedir.
hakaret konusu ise yine aynı gerekçenin 125. maddesinden;
"Hakaret suçunun oluşabilmesi için, kişiye somut bir fiil veya olgu isnat edilmelidir. Örneğin, kamu görevlisinin bir kişiden bir iş karşılığında belli bir miktar rüşvet aldığı yönünde isnatta bulunulması durumunda hakaret söz konusudur. Kişiye isnat olunan somut fiilin gerçek olup olmamasının, hakaret suçunun oluşması bakımından bir önemi yoktur. Ancak, iddia olunan hususun gerçek olduğunun ispat edildiği durumlarda, fail cezalandırılmayacaktır.
Keza, kişiye herhangi bir olayla irtibatlandırmadan, soyut olarak yakıştırmalarda bulunulması hâlinde de, hakaret suçu oluşur. Kötü bir niteliği veya huyu ifade eden sözler, somut bir fiil veya olguyla irtibatlandırılmadıkları hâlde, yine de hakaret suçunu oluştururlar. Örneğin, bir kimseye serseri, alçak, hayvan denmesi hâlinde, somut fiil isnadı söz konusu değildir. Aynı şekilde kişiye soyut olarak hırsız, rüşvetçi, sahtekâr, fahişe gibi yakıştırmalarda bulunulması hâlinde de hakaret suçu oluşmaktadır. Kişinin bedenî arızasını ifade etmekle veya kişiye bir hastalık izafe etmekle de hakaret suçu işlenmiş olur. Örneğin, kişiye kör, şaşı, topal, kambur, kel vs. demekle; kişiye psikopat, frengili veya AiDSli demekle, hakaret suçu işlenmiş olur.
Dikkat edilmelidir ki; davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amacına yönelik olarak belli bir siyasî kanaatin isnat edilmesi hâlinde de hakaret suçu oluşur. Örneğin, bir kişiye faşist, komünist veya mürteci demekle, hakaret suçu işlenmiş olur. Bir kişiye izafeten söylenen sözün veya bulunulan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, toplumda hâkim olan telâkkileri, örf ve âdetleri göz önünde bulundurmak gerekir.
Hakaret suçu, kişi muhatap alınarak işlenebilir. Bu durumda huzurda hakaret söz konusudur.
Hakaret suçu, kişinin gıyabında da işlenebilir. Kişiye hazır bulunmadığı bir ortamda veya doğrudan muttali olamayacağı bir surette hakaret edilmesi durumunda, gıyapta hakaret söz konusudur. Ancak, gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için, fiilin mağdurun gıyabında ve fakat en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. Bu kişilerin toplu veya dağınık olmalarının suçun oluşumu üzerinde bir etkisi yoktur. Bir veya iki kişiyle ihtilat ederek de mağdura hakaret edilebilir. Bu gibi durumlarda da esasında bir haksızlık gerçekleşmektedir. Ancak, izlenen suç siyaseti gereğince, gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için, mağdurun gıyabında en az üç kişiyle ihtilat edilerek, yani en az üç kişi muhatap alınarak hakaretin yapılması şart olarak aranmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasında, hakaretin mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir mesajla yapılması hâlinde, birinci fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmedileceği kabul edilmiştir. Buna göre, kişiyi muhatap alan mektup, telgraf, telefon ve benzerî araçlarla yapılan hakaret de, huzurda hakaret olarak cezalandırılmalıdır.
Maddenin üçüncü fıkrasında, hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi, bu suçun bir nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir. Keza, hakaret suçunun dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı ya da kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi hâlinde, verilecek cezanın bir yıldan az olamayacağı hüküm altına alınmıştır."
(bkz: bir ulkenin basbakanina cumhurbaskanina hain demek)
Akp'ye oy vermeyenlerin başına geldiği gibi Allah tarafından çarpılmamıza sebep olacak eylemdir. *
(bkz: Sümme Haşa)
(bkz: Cape Verde cumhurbaşkanına hakaretten içeri atılan yazar)
1955 den beri ölüm cezası gerektirmez. sadece hapse atılırsın. son 3 senedir o da olmaz. normal devam edebilirsin hayatına.
çoğu gazeteci ve muhalefet partilinin sürekli gerçekleştirdiği bir eylemdir.
Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar
Cumhurbaşkanına hakaret
MADDE 299. - (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Verilecek ceza, suçun alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
Devletin egemenlik alametlerini aşağılama
MADDE 300. - (1) Türk Bayrağını yırtarak, yakarak veya sair surette ve alenen aşağılayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hüküm, Anayasada belirlenen beyaz ay yıldızlı al bayrak özelliklerini taşıyan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenlik alâmeti olarak kullanılan her türlü işaret hakkında uygulanır.
(2) istiklal Marşını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama
MADDE 301. - (1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
(4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
--spoiler--
karşılıklı oturup konuşsan. cümlende; hırsız yolsuzluk 4 bakan veya saat kaç gibi şeyler kullansan içeri aldırır seni paralelci diye. Ama sonra der ki; cumhurbaşkanı da olsa kimseye boyun eğmeyin. Merak etme eğmiyoruz yeter ki çık karşımıza.
korkutma amacıyla arada birini tutukladıkları kanunlarımıza göre bir suç unsuru. arada birini alıyorlar ki millet korksun yazamasın diye ama pek başarılı bir taktik değil zira yazan neler yazıyor...
vaktiyle hakaretten iceri atilacakken, akil sagligi yerinde degildir raporu alarak son anda yirtan yirtik tiplerin cok iyi bildigi konudur. tecrubelerinden yararlanmak lazim.