bugün ege'de gerçekleşen deprem sonrasında bakan, müdür vs açıklama yapan tüm görevlilerin konuşmaya başlarken kullandığı cümle.
cumhurbaşkanımızın talimatıyla görev yerine intikal ettik.
cumhurbaşkanımızın talimatıyla kızılayı görev bölgesine gönderdik.
cumhurbaşkanımızın talimatıyla çorba dağıtımına başlandı.
sanki talimat gelmese tv başında oturacaklar ve deprem bölgesine gitmeyecekler, yardım etmeyecekler. bari bu ortamda şu şovu yapmayın... işinizi yapın, görevinizi yapın yeter, gerçekten yeter.
yandaş medyanın en çok kullandığı cümledir.
ancak cumhurbaşkanımızın talimatıyla haber yapabiliriz aksi halde ekonomi bakanı bile istifa etse haber yapamayız.
şükür yangın söndürme uçakları konusunda da o kutlu talimat indi. bugün hemen şipşak ihaleyi yapıp uçaklarımızı teslim alıp yangınların üstüne salacağız.
sadece komutanlarının inisiyatifi ile çıkan bir grup askerin, hazırlıksız, eğitimsiz ve teçhizatsız olmalarına rağmen kaç kişiyi kurtardıklarını görüyorsunuz. Peki tüm birliklerin zamanında çıkmaması, müdahale etmemesi sonucu kaç hayat yok oldu? Sorumlusu kim? Ya şu Suriyelilerin yaptıklarına be demeli? Onun sorumlusu kim?
Yandaşlar zamanında sizlere yapmayın, etmeyin, bu ülkeyi tek adam sistemine kurban etmeyin diye çok anlatıldı ama dinlemediniz. işte sonucu...
Ne gördük? Onca can kaybettik, daha enkaz altında kıyamet kadar insanımız varken, her işi havale ettiğiniz şahsın kapkara bir suratla, hiçbir şahsi sorumluluk hissetmeden ona buna şerefsiz diye sövdüğünü gördük.