suçlamalardan ve suçlardan yalnızca birisidir bu iddia! (bakınız iddia diyorum)
bunları takip eden birisi olarak nasıl cumhurbaşkanı olmayı istediğini hala anlayamıyorum. aslında çok basit. kolayca anayasada değişiklik yapabilme oy birliğine sahip olan bu gurup her şeyi bir kılıfına koyma konusunda üstün başarı sağlıyor. bu da sahtecilikti, şeriatçılıktı, irticaydı derken sanki olması çok normal olan isteklermiş gibi yavaş yavaş halk arasına sızdırılıyor.
bundan da kurtulur merak etmeyin.
şeriata giden her yol mubahtır sonuçta! gerekirse evrakta sahtecilik, gerekirse 4 kadın alma hakkı, ve gerekirse çocuk istismarı.
Kayıp trilyon davasında Abdullah Gül hakkındaki evrak tertip edilerek milletvekili seçildiği için işleme konulmuyordu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Abdullah Gül hakkında gönderilen bu dosya ile ilgili takipsizlik kararı verdi. Burada 'Cumhurbaşkanı Gül hakkında yasal imkansızlık nedeniyle kanıt ve unsurlar tartışılmaksızın soruşturma yapılamayacağına, bu nedenle soruşturmaya yer olmadığına' karar verdi.
Bu karara itiraz edildi ve kesin kararı Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Buna göre 'Abdullah Gül yargılanmalı' denildi. Kararda Gül'den 'şüpheli' olarak bahsedildi.
Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz tarafından kaleme alınan kararda şöyle denildi: "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yasalarında herkesin yargılanmasının kural olduğu, dokunulmazlığın ise bir istisna olup bu kişiler yasalarda tek tek belirlenmiş ve bunların dışında hiç kimseye yargılanmama zırhı tanınmamıştır.
