abdullah gül ün cumhurbaşkanı olmasından sonra bunu içine sindiremeyenlerin yapacağı edepsizliklerdir. şahsına saygısı olmayanlar bulunduğu makamıda unutup terbiyesizlik yapacak, ülkemizin en yüksek makamına saygısızlık edecek o makamı yıpratacaklardır.
bunun ilk örneği sayın abdullah gül ün cumhurbaşkanı sıfatıyla katıldığı ilk toplantı olan gata mezuniyet töreninde yaşanmıştır, demokrasiden uzak çocukca şeyler olduğu görülmüştür, yazıklar olsundur.
yargilanmasini istemek.
ne var yani ayni suçtan yargilanan arkadaslari mahkum oldu diye abdullah gül'ü de yargilamak mi lazim. büyük edepsizlik.
abdullah gül fanlarindan gelen tepki üzerine edit: arkadaslari ayni davadan beraat etmisler. halbuki daha birkaç gun önce gazetelerden birinde de tam tersini okumustum. neyse demekki böyle hukuk ülkesinde böyle oluyormus. arkadaslari beraat edince esas oglanin yargilanmasina gerek yokmus. sanki hepsi ayni tornadan çikmis gibi bir hisse kapildim.
gerçek tepkilerini gösteremeyenlerin, ilkokul çocuklarının triplerinden örnek alıp, trajikomik tavırlarla yaptığı eylemlerdir. hayır, ilkokul çocukları bir tenefüs sonra her şeyi unutup birlikte oynuyorlar, bunların öyle bir durumu da yok.
olgun olamamaktır. cumhurabaşkanımız abdullah gül'e gösterilen saygı ülkenin/ülkemizin cumhurbaşkanına gösterilen ve gösterilmesi gereken saygıdır. aksi çocukça davranış olur.
tavisyemiz sodadır. her derde devadır kendisi. içiniz içtiriniz. o derece yani.
adı kayıp trilyonlara karışmışsa, iş arkadaşları(!) hapisteyken o dışardaysa ve laikliğin değişme zamanı gelmiştir diyip c.başkanı oluyorsa edepsizliğin en büyüğünü yaptığından dolayı haklı olan edepsizliklerdir.
bazı vadandaşları(mızı)n öz de değil sözde demokrat olmalarından kaynaklanan üzücü durumdur.
artık şapkanızı önünüze alıp düşünme vakti gelmiştir. başınıza bunların neden geldiğini düşünün ve hatanızı anlayın. halkın içine girip onlar gibi konuşun , onların sofrasına misafir olup neler yediğini öğrenin. öğle paşa köşklerinden ahkam kesmekle bu işler olamaz olmuyor da ama sizler hala farkında değilsiniz. biraz halk olmaya çalışın. ister bürokrat, ister teknotrat, isterseniz subay, astsubay, paşa isterseniz milletvekili olun ama sizi besleyip büyüten yeri geldimi kanına veren halkı tanıyın ve onla kulak verin yoksa bu olanlar daha da kötüleşerek devam eder ve sonunda türkiye diye bir ülkeyi bulamıyabiliriz.
o yine güler ve gülecek. onun başkanlığı hep böyle geçecek. kendimizi aslında derdi olduğu için anıran ama yine gülümser gibi görünen bir eşek gibi hissederek.