devlet'in zirvesi, cumhuriyetin başlıca temsil edildiği, kesinlikle yan gelip yatma yeri olmayan, hatta ince hesap peşinde koşup nihai demlerini yaşayan çıkarcı zihniyetlere yan gelebilecek olan makamdır.
takiyyecilerin kendilerini halk olarak göstermeye çalışıp fethetmek istediği (lan sanki gavur memleketine sefere çıkıyor adamlar arkadaş) halbuki zaten an itibariyle halkın en sevdiği devlet adamlarından birisinin görevi başında bulunduğu makam. şu halk da ne menem birşeymiş yahu şeriatçısı der halk böyle istiyor, komünisti der biz halkız herkes halk anasını satayım bir biz yabancı ülke vatandaşıyız sanki. lan olm rte'ciler siz önce "kardeşiniz" barzani'ye haddini bildirin, icazet aldığınız abd ve ab'nin kucağından inin de bir bakın g.tümüzün dibinde bomba patlatıp masum insanlarımızı öldürüyorlar iki dakika ara verin makam hırsınıza sonra yine kapışırız nasılsa madem bu "halk" size iktidar yetkisi verdi, önce güvenliğini sağlayın "halkınızın" ki asli görevlerinizden birisi de bu değil midir? ***
unutmadan edit: hayatımda gördüğüm en berbat internet sayfalarından birisi de ne yazık ki http://www.cankaya.gov.tr dir, hatta sayın semra sezer hanımefendi'nin özgeçmişine yer verilen sayfanın linki http://www.cankaya.gov.tr/tr_flash/semra.htm gibi lakayit ve yakışıksız bir şekilde tasarlanmıştır.
türkiye'de herhangi bir partinin mensubu olmadan, cumhuriyetin başına geçilmesi gereken, günlük politikalar üreten siyasetçilerden izole edilmesi gereken ve aşırı kritik kararları almakla mükellef makam.
türkiye'de ne zaman belli bir partinin hakimiyetine girmişse ülke ya tehlike yaşamış ya da zarar görmüştür. gölge iktidar partileri, gölge başbakanlar türemiştir.
çıkması muhtemel yeni anayasa ile birlikte sembolik hale gelecek makam. buna rağmen toplumda bu makama kimin seçileceği konusunda neden bu kadar tartışma var anlamak güç. abdullah gül'ün bu makama seçilmesi durumunda yeni anayasa ile birlikte pasifize olacağı kesin olmasına rağmen, bu makamı istemesindeki neden nedir merak ediyorum.
Seçimleri, terörden avrupa birliğinden işsizlikten oksdeki össdeki sorunlardan deprem hazırlıklarından son derece daha önemli koltuktur. Elbette halk cumhurbaşkanında önemli olcak değil ya...
düne kadar pasif bir makamdı. bugün adamlar ülkenin geleceği olarak görüyor. ekmeli tanımıyoruz ülkenin geleceğini ona mı emanet edelim. ulan zaten ekmel kazansa orada bir temsil olacaktı. cumhuru temsil edecekti. yasa gelecekti onaylayacak ya da yanlış bulduğunu reddecek sonra aym'ye başvuracaktı.
tayyip geldi asıl şimdi ülkenin geleceği oldu. bu adam muhtemelen bu sistem üzerinde değişiklik yapacak.
il il gezip toplu açılış töreni adı altında seçim mitingi yapan, herkese eşit ama bazılarına çok daha eşit mesafede bulunan bir şahsın işgal ettiği makam.
mustafa kemal atatürk'ün 1924 anayasın da seçimi meclis tarafından yapılması kanunlaştırılmıştır. nedenini ise yarın bir gün birisi gelir ben seçimle geldim diyerek krallığını, padişahlığını, ebedi başkanlığını falan ilan etmesinin önünü kapatmak için.
haaa bugün ne oluyor ? görüyoruz değil mi...
not : malum kesime düşün demeyin, görüyor musun deyin. bir ihtimal işe yarayabiliyor. malum çünkü.
gökhan bahadır adlı muhtarın davetini kabul etmediği makam.
"tarafsız bir muhtar olarak, partili cumhurbaşkanının davetine katılmam tarafsızlığımı tartışılır hale getirir"
---
benim anlamadığım cumhurbaşkanı zaten merci olarak bağımsız. ee muhtar neden cumhurbaşkanını tınlamadı. eee demek ki muhtarlar bile biliyor neyin ne olduğunu ve tokat gibi suratına çarpı veriyor insanın yeri geldiğinde.
not: muhtar bile biliyor bağımsız kalması gerektiğini de cumhurbaşkanı bilmiyor.