eğer gidilmesi gereken yerler, yapılması gereken işler varsa bireyin gözü saatte ha yemek yiyeyim ha biraz daha oturayım şeklinde geçirdiği gündür. yine de huzurludur, ancak pazar sabahının yaklaştığını düşünmek bünyeye inceden bir huzursuzluk salar.
haftanın en guzel sabahı olmasına ragmen calısmak zorunda kalınması ve butun gunun sırkette öldurulmesınden dolayı nefret edılebılecek kıvama gelen mubarek gun.
işe giderken her zaman iç içe yürümek zorunda kaldığınız kalabalıktan uzak, istanbulun sakin, güzelliğini içinize çekebileceğiniz sabahtır, gidilen yer işyeri olmasına rağmen, başka bi huzur ve mutluluk duyulur, belkide öğleye kadar çalıışacak olmanın verdiği mutluluktur bu kimbilir. *
"tatildi di mi lan bugün ?" düşünceleriyle uyanılan sabahtır. ertesi günün pazarve de tatilin son günü olması hasebiyle yürekte ufak bir hüzün oluşur. içten içten "dersleri bugünden halledeyim, yarının keyfini süreyim" diye düşünceler geçse de mutlaka "pazar"a bırakılır, bugünün keyfi sürülür.
pazartesiyi iş günü yapan zihniyete karşı kaşık kaldırmadır cumartesi günü. kahrolsun pazartesi emperyalizmi!
an itibariyle bir cumartesi sabahında olmam ve iş yerinde çalışıyor olmam sebebiyle güzel geçmeyen bir sabahtır. bunun yerine koyulabilecek hayallerde olan cumartesi sabahı imgesi ise, geç bir saatte yataktan sevgiliyle beraber kalkmak, sabah kahvesini beraber içmek ve ardından uzun süren bi kahvaltı yapmaktır.
rüzgarlı & güneşli bir hava.
evet, hafif soğuk. hani saçların toplu olsa ya da rüzgar estiğinde saçlarını savurarak dudağındaki patlatıcıya yapıştırmasa daha rahat hissedilebilecek bir an.
yollar daha az kalabalık, daha sessiz.
hani bugün, bu hava da... rüzgara inat kapalı değil de açık bir mekanda kahvaltı yapsan sevdiğin birileriyle... ne peynire yapışan toz huzursuz eder seni, ne de çayın hemen soğuması canını sıkar.
güzel olur yani bi ofise tıkılmak zorunda olmasan, camı açtığında "kapat şunu, üşüyorum" diyenler olmasa.
ben de üşüyorum ama bunalıyorum da.
bu şey gibi. balıkistifi bindiğin otobüste tek bir allahın kulunun aklına gelmez bi cam açmak. söylersen de çemkirirler...
neyse konuyu saptırdık.
kötüdür kötü cumartesi günleri çalışmak. hele bide tüm gün...
Çalışanlar için, keyifle kahvaltı yapmak yerine poğaça simitle geçiştirilip, dolmuş otobüs bekleyerek geçen sabahtır. Çok koyar özellikle böyle buzlu, soğuk, yürümesi zor havalarda.