Yaptığınız iş görüşmesinde, size cumartesi çalışacağınız söyleniyorsa sakın yarım gün mü yoksa tam gün mü diye sormayın.Zira, patronların günü bölme konusunda neyi kıstas alacaklarını anlayamazsınız.Açık açık saat kaça kadar çalışacağınızı sorun. Misal, bana yarım gün çalışacağım söylenilmişti ama 16:00 olmadan ofisten çıkamıyorum. 1 sene oldu, günü nerden böldüklerini halen anlamış değilim.
Bir de o saate o kadar hiç bir işiniz olmasa bile ofiste kalmak; kendinizi masadaki saksı, duvardaki tablo gibi hissetmenizi sağlayabilir.. Dekoru tamamlamak için orda olduğunu bilmek mi daha kötü, yoksa cumartesileri de yoğun bir iş temposuna sahip olmak mı diye soracak olursanız.. işte orası muamma..
en az pazar günü çalışmak kadar kötü bir durumdur.
burada ki en iyimser durum ertesi günün tatil olması. aksi halde hem pazar günü çalış hem de pazartesi sendrom'unu yaşa üstelik hiç dinlenmeden.
bu olasılığın yaşandığını düşünürsek cumartesi çalışmak pazar çalışmaktan iyidir diyebiliriz.
bir sağ bir sola döne döne uyuyan insanları düşündükçe, işe gitmektir. Ne perşembe yavşaklığını, ne de cuma eğlencesini yaşarsınız, haftasonu pazar'dan ibarettir.
ölümdür ölüümm...
evde herkes uyurken kalkar masum masum hazırlanırsın. kahvaltı masasına bakarsın annen fosur fosur uyuduğundan bir ekmek kırıntısı bile yoktur. her gün tıklım tıklım olan otobüs o gün sanki yalnızlığını yüzüne yüzüne vururcasına tenhadır. birde hafta sonu olduğunu sana hatırlatıcasına saati değişiktir. her zamanki saatte binemezsin. ve senin gibi çevresine masum masum bakanlar vardır sadece. birde senin o vicdansız patronun saat 17:00 ye kadar boşu boşuna çalıştırıyorsa küfür ede ede varılır ofise. **
işyerini benzin döküp yakma isteğidir. bu bir nevi sefa bilmemnesine yorulabilir ama ortada kişinin haklarını gasbetme vardır.
sorarım size; hiçbir iş olmamasına, telefonların 1 kere bile çalmamasına rağmen oturup öğlene kadar da değil akşama kadar beklemenin manası nedir?
tabiki işveren bünyelerin; malum o küçük aklı ile düşünüp 'ne kadar çalıştırsam kardır' düşüncesi ağır basmaktadır.
halbuki adamın "dinlenmiş bir işçi daha verimli çalışır" a kafası basmıyacak kadar gözünü hırs ve para bürümüştür.
15 dakikalık kariyer.net yolculuğunun ardından seve seve(!) işinize devam edersiniz. yapılacak birşey yoktur, sözlük olsun, msn olsun, facebook olsun zaman haybeye geçirilmelidir.
ıssız bir fabrika köşesinde 11 kb/sn download hızıyla cep telefonu bağlantısıyla sözlüğe girmektir. oysa ayakları buzlu su dolu bir leğene sokup usulca ve makul bir şekilde entry girmek ister gönül. ruhumu teslim ettim cumartesiye.
bu tür işyerlerinin sahipleri uzun dönemde performansın normalden çok çok fazlasıyla düşeceğini hesap etmezler.
örn: ben, performansımın yüzde 5'ini kullanıyorsam şerefsizim.
hiç geregi olmayan bi calısma günüdür, millet cuma aksamdan cumartesi sabahına kadar gezip eglenirken calısan kesim * erkenden yatıp cumartesi günü ise gelir. tabi gelince calısıyormuyuz kesinlikle suya sabuna dokunmak yok cıkıs saatine kadar kaytarıyoruz. ne yapalım bi sekilde kendimizi tatmin etmemiz lazım dimi.