Bi bursali olarak gidilesi bi yer oldugunu soyleyim ama kurt oldugu konusu yalan degil gerci onlar heryerde ama bir kere de olsa gidin derim.
Bursa da bi semt.
unesco tarafından 100. dünya mirası seçilen bursanın en güzel tarihi köylerinde ahududu, gözleme ve bir çok el işlemesiyle ün kazanmış tarih kokan bir yer.
iki tane taş evde kıytırıktan bir gözleme yenince kıymetli görünen merkezinde esrarın ve kekoların cirit attığı boktan bir yer. kınalı kar dizisinin çekildiği evin hiç bir esprisi yok. boşuna zamanınınızı harcamayın orda.
oldukça renkli pazar tezgahlarının bulunduğu bir meydana sahip, en eski evin, restorasyonlar geçirmiş olup, 700 yıla yakın süredir ayakta durduğu tarihi köy. uludağ ve çevresindeki 5 kızık boyu köyünden biridir.
cumalıkızık'a 20 dk uzaklıkta oturan biri olarak 1 kere gitmiş bulunmaktayım. sanırım ilkokul 6 ydım orada bi gözleme yedim bildiğiniz zehirlendim. ve gerçekten ölümden döndüm. 1 hafta yoğun bakımda yattım desem inanmazsınız.
tezgahlardan aldığınız sarmaların çiğ çıkma ihtimali olan köy. almadan önce tadın lütfen. keza reçelleri de pek bi sulu. hamurişlerine lafım yok. cevizli ekmek ve erişteleri güzel. kahvaltı edecekseniz mihriban gözleme evini tavsiye ederim. kahvaltı menüsü bol ve lezzetli. haaa, bir de oralarda antika sattığını iddia eden bi tezgah var. ürünlerin bazılarını valla ben anlamam ama eski bunlar, antika diye satıyor. böyle iki tane osmanlı terazisi aldık. çakma çıktı. bi de köydeki evlerden topladım diye sattığı büyük bahçe kapısı anahtarları var. bi kaç tane de onlardan aldık. onlar da çakmaymış. fiyatları çok abartmamış da mübarek; avunuyorsunuz bi parça. bu kadarla geçmiş olsun diyorsunuz. nereden mi anladık çakma olduklarını? safranboluda aynılarını gördük. ancak safranboludaki dükkan sahibi terazilerin taklit olduğunu direkt söyledi. neyse, böyle böyle öğrenecez:)) haaa, bu arada, safranbolu ve yörük köyünü gördükten sonra, gitmeseniz de olur yani... o kadar...
kendinizi o dar, şirin ,taşlı sokaklarında kaybetmeyecekseniz, kesinlikle gidip görmeniz gerektiğini gidince anlayacağınız, bol bol fotoğraf çekmekten kendinizi alamayacağınız, minik, her şeyiyle sevimli mi sevimli köycük.
Uludağ Üniversitesi' nde okuyan öğrencilerin gitmek için Bursa'nın bir ucundan diğerine gitmek zorunda kaldığı köy. Köy denince insan kapitalizmen uzaklaşacağını sanıyor ama nafile.. Meydanda hediyelik eşya ya da meyve-sebze satanlar gelenleri yolmaya yer arıyor. Ancak hala sizi evine davet eden birileri var elbette. Kısacası Görükle'den çıkıp günü geçirmek için tercih edilmemesi gereken yer.
Tokat dolaylarında yaşamakta olan Oğuz boylarından Kızıklar, Karakeçili aşiretinin bulunduğu bölgelere göç ederek Ertuğrul Gazi' den yerleşmek için yurt isterler. Ancak Karakeçili aşireti, Kızıkların bu istemine karşı çıkar. Bunun üzerine Ertuğrul Gazi, düşmanlıklar doğmaması için Kızıklara, Uludağ'ın, o zamanki adıyla Keşiş Dağı'nın kuzey eteklerinde yer gösterir. iki Oğuz boyu arasında sürekli dostluk sağlamak için de, Kızık boyu beyinin 7 oğlunu Karakeçili aşiretinden 7 güzel kızla evlendirir.
Kızık beyinin 7 oğlundan Cumali Bey ailesi ve yakınlarıyla günümüzdeki Cumalıkızık'ta, Fethi Bey Fethiyekızık'ta (Fidyekızık), Hamlı Bey Hamamlıkızık'ta, Dal Bey Dallıkızık'ta, Bayındır Bey de Bayındırkızık'ta yurt kurarlar. Derekızık ile Değirmenlikızık'ın kimler tarafından kurulduğu söylencede yer almaz.
Bu yaygın bir söylence. Gerçekliği kesin değil. Cumalıkızık ve diğer kızıkların adlarının nereden geldiği konusunda bilimsel bir uzlaşma da sağlanabilmiş değildir. Ancak, 'Kızık' sözcüğünün, Bursa yöresinde Yörük Türkçe'sinde 'derbent' anlamına gelen 'kısık' sözcüğünden zamanla dönüşmüş olabileceği de düşünülebilir.