bir kul olarak yerine getirmekle yükümlü olduğu ibadeti gerçekleştirmek için her cuma camiye giden müslümanın başına gelebilecek enteresan olayladır. mesela tam namaza başlayacakken arkanızda saf tutanın ünlü oyuncu (bkz: şahin k) olduğunu görmek bunlardan biridir.
yaslanacak yer kapmak. hutbe bazen uzun olabiliyor, o yüzden bazı cemaatin yaslanacak yeri tespit edip, sünneti orda kıldıktan sonra, yaslanıp hutbeyi beklemesi.
Hutbede imam efendinin sol elle yemek yemeyi ve solakları itin götüne sokması nedeniyle bir solak olarak hutbe sırasında camiyi terk etmem ve o günden beri cuma namazlarına gitmemem. Müslümanların kafa yapısı değişmedikçe de aralarına girmeye niyetim yok.
doğu karadenizin ücra bir köyünde imamın fazla gelen elektrik faturasından mütevellit sayıca az olan cemaati ''ey cemeati muslimin, came bir aşgtur, alettirit bir aşgtur, fadura bir aşgtur'' diye motive etme çabaları.
daha ilginci ise cuma çıkışı imamdan ödemek için faturayı isteyince ismini bağışla yiğidim deyip hızır aleyhisselam muamelesi yapması.
çok gariptir ki, cuma namazı farz kılındığında araplarda cuma diye bir gün yoktu. peki araplar hangi gün cuma namazı kıldılar. cuma toplantı demektir. cuma günü kılınan namaz değildir. gel gör ki memleket bunları araştırmıyor
hükümetin verdiği direktifleri vaaz diye kaktıran hocalar. tabi onlarda bir yerde emir kulu. işin ilginci, dini siyasete alet etmeyeceğiz diyen adamlar tarafından yapılması.
bir gün hiç unutmam amk namaza başladık.
ulan kafama ayakkabı yedim namazı bozmadım baktım bir tane daha yedim sonra namazı bozdum çevirip kafamı bi döndüm mahallenin tinercileri ayakkabıları çalmış poşetlere doldurmuşlar son kalan eski ve dandik ayakkabıları arkamızdan seyid on başı gibi atıyorlar cemaat namazı bozdu tinercileri kovalıyoruz çıplak ayaklarla amk.