cuma namazı cami içindeki gözlem

entry1 galeri0
    1.
  1. gidilir.
    önlerde yer edinmek efdaldir.
    hoca sohbete başlamıştır, sıkı takipçiler önceden yerlerini almış havaya girmişlerdir. kazara erken gelenler hemen fark edilir: çoraplarının başparmaklarına gelen kısmıyla meşguldurler.
    cuma namazının en çekilmez tarafı hutbede elindeki kağıdı okuyamayan imamlardır.
    iradedilmesi gereken hutbe vurgu hatalarıyla ve diyanet litaraturunun söylene söylene etkisini yitirmiş hitap cümleleri ile amacına ulaşamaz çoğu zaman.

    zaten nedir ki ya “oksijen faydalıdır; ağaç dikmek lazımdır hem peygamberimiz de kıyamet günü dahi olsa fidan dikin buyurmuştur” veya “gelecek çarşamba idrak edeceğimiz beraat kandilinde hayırlara vesile olmalıyızdır”. fıtraten heyecanlı olup da alengirli konulara bulaşmadan durmayan vaizi ise 1-2 hafta sonra muhtemelen orada göremeyeceksinizdir.
    hazırunuyumamak için halıyla, kaşıyla gözüyle oynamaya meyleder.

    bir kısım cemmat-i müslimin ise öğleden sonraki işini planlamaya, kar-zarar ciro hesaplarına ,dışarıda bıraktığı arabasını polisin çekip çekmediğine, köyündeki bağ bahçesinin tatlı hülyalarına dalar gider.
    ne zamanki “ittekullahi atiyyu” nidasını duyulur, bağdaşlar bozulur diz üstü oturulur, oh son 5 dk. kalmıştır.
    bu noktada imam efendiler üçe ayrılır, fatihadan sonra kısa sure okuyanlar veya bunun dışında pek bilinmeyen bir surenin tamamını okuyanlar, son olarak da gündeme göre bir sureden yeter miktarda ayet okuyanlar.

    ilkler bana hep kaytarmaya çalışan, imamlık dışında ek işi olan insanlar gibi gelmiştir, teravihlerde camiyi dolduranlar da bunlardır.
    2 rekat farz kılınmış, müezzin “allahümme entesselam ve ..” demeye başlamış iken bir kısım cemaat çoktan ayakkabılarına hücum etmiştir bile.
    kişi bu noktada son on rekata kalayım mı kalmayayım mı ikilemine düşer.

    ruh haline göre kararını verir, bu noktada misal hava sıcaklığının yüksek olması nedeniyle cami atmosferinin bunaltıcı hale gelmesi, sürekli hareketten kaynaklanan sevimsiz bir ter ifrazatı mümini “kaçayım” yollarına düşürebilir. “nefsime hoş gelmeyen hakkımda hayırlıdır” benzeri bir nokta-i istinada tutunulabilirse ne ala, değilse esnaf lokantasında pilav üstü kuruyenir.

    “kalanlar” ,bence, madem kalmışlardır tavuk gibi olmamalıdırlar tadili erkana uymalıdırlar,
    tesbihat sonrası eller kaldırılır, kalbi dilekler arz edilir. sona kalan dua dona kalmamalıdır, hakkı verilmelidir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük