islami kimliğim ve muhafazakar yapım gereği genelde cuma namazlarını kılmaya çalışırım. Bugün de allah a şükür cumaya gidebildik. Neyse konuya geleyim; hoca bugün atalarımızdan, osmanlıdan bahsetti de bahsetti. Osmanlı torunları olarak bize yakışanlar bunlardır felan baya konuştu. Sonra önemli padişahlarımızdan bahsetti. Yavuz sultan, fatih, kanuni, abdülhamid vs. Tek tek hayatlarından dinimizle ilgili kesitler sundu. Fakat bir türlü atatürk ün adını ağzına almadı. Sonra düşündüm, yani kendimi bildim bileli kuran kursları olsun, cumalar olsun camilerde hep bulundum. Ama bu yerlerde atatürkten bahsedildiğini bu zamana kadar duyduğumu hiç ama hiç hatırlamıyorum. Acaba diyanet, atatürk kelimesini dini mekanlarda yasaklamış olabilir mi diye de kendimi düşünmekten alıkoyamıyorum...
bir yanılgıdan ibaret beyandır. zira cuma hutbelerinde içki içmeyiniz, oruç tutunuz, namaz kılınız diyor. atatürk de bunları yapmadığına göre, kendisine de bir dokundurma yapılıyor dolaylı yoldan. açık ve net.
Ne bileyim bir zamanlar imamlari astiran, sana namaz kildiran adamin sakali,cubbesi, sarigi yuzunden gerici diye yaftalayan,namaz kildigin camiileri ahir yapan yada isletmelere satan bir liderin adinin gecmemesi cok mu anormal acaba.
Isin ilginc tarafi tum bunlar olurken camii, imam hatip karsitligi hat safhada ve surekli kapatiliyorken birde icki reklamlarinda imam hatip ve camii adini kullanarak islam icin haram olan bir seyin priminin yapilmaya calisildigi bir donemden sonra cok mu garip bir dusun derim. Dusun.
Tabi haklılar diğer padişahlar taht kavgası için kardeşlerini öldürür, bir kadın uğruna koca devleti yıkım eşiğine getirir, bunun yanında atatürk'ün içkisi ve sigarası çok büyük günahtır. Zira cuma hutbelerinde sigara içmeyin, alkol almayın der ama zina yapın, şiddetle hüküm sürün der.
Mehmet Akif Ersoy'un aksine Çanakkale Savaşı pek çok örneğiyle "Centilmenler Savaşı" olarak adlandırılır. Gerçi Akif kişilik ve karakter olarak adam gibi adamdır ve "Çanakkale Şehitlerine" şiiri ulvi bir metin gibidir, milletimizin hafızasında silinmeden yer alır. iradenin inanca teslimiyeti bu savaşladır; fakat galibiyeti tatmadığımız Çanakkale'nin -zira galibiyet denemez- zafere giden yolun taşlarından olmadığı da açıktır. Onu büyük kılan Türk evladının karakterini, temiz insanlığını dünyaya göstermesidir. Bu savaşta üstümüze çöreklenen leş kargaları, Mustafa Kemal'in ulusumuz için önemini henüz bilmiyorlardı. O, Osmanlı subayı olmaktan çok öte bir zekaydı ve Kudret'in bize bahşettiği en müstesna yiğitti. O, din kardeşimiz oldukları için üstlerine asırlarca titrediklerimizin aslında ne mal olduklarını, çaplarının satılık karakterleri kadar bile etmeyeceğini gören biri olduğunu gördüğü için büyük değildir. Bunu Osmanlı da pekala biliyordu. Kangren olmuş uzvun kesilme kararını veren doktor, bunu yaparken mutlu mudur? Asla! Gerçeği bilen ve gören insan elinden geleni yapar. Boşuna Atatürk olmadığını gösterdiği keskin zekasıyla bugün bile tartışmasız kabul gören Mustafa Kemal'in övgüye ihiyacı var mı a canım? Taş değse ayağına Allah'tan bileceksin, deyip sonra da "tek başına mı kurtardı" sanki diyenlerin yaşadığı bu vatanda, ismi hutbelerde anılsa ne anılmasa ne? ismini anmayanlar, Türk evladının temiz nurlu pak alnının parıltısının göz alıcılığı gibi Mustafa Kemal'e de hayranlık beslemekte; ancak hasetliklerinden çatladıkları için bunu itiraf edememekteler. Çok görmemek gerek.