her ne kadar bir çok dini bünyesinde barındırsa da, büyük çoğunluğunun müslüman olduğu güzel ülkem'de bir ironi olarak verilmeyen hak. cuma öğlen bilindiği üzere namaz vaktidir. fakat bazı yeşil sermayeli ve yine bazı hoşgörülü şirketler dışında hiç bir yerde, cuma hakkı verilmemektedir. daha da devletsel boyuta inecek olursak, öğlen saat 12:30'da başlayıp 13:30'da biten öğle molası sebebiyle, sadece cuma'ları verilmesi gereken daha uzun öğle tatili hakkı yine verilmemektedir ki cuma namazı zaten yıl boyunca saat 12:15-13:30 arası kılınmaktadır. yani yetişmek mucize. hatta öğrencilere inecek olursak, hiçbir okulda da öğlen namaz için izin verilmemektedir. dostum sen şimdi laiklik diye saldıracaksın ama saldırmadan önce dini gerçek anlamda ve dosdoğru yaşayan insanları düşün. hiç bir tarikat, şeyh ya da dergaha mensup olmadan, kur'an'ı okuyup ama türkçe'sini okuyup, ona uymaya çalışan masum birisini düşün. adam yahudi ya da hristiyan olsa daha rahat dinini yaşayabileceği bir ülke olan ancak çoğunlu müslüman olan ülkem'de halen daha rejim tehlikesi var, şeriat geliyor, iran oluyoruz diyenlere de bilhassa soruyorum bunu. cuma namazına gitmek için resmen taklaya, saltoya kalkıyoruz ki yetişelim ucu ucuna diye. ayrıca türkiye'de bilmem kaç tane cami var ve içleri boş diyen zihniyeti, bir zahmet cuma günleri camilere bekliyorum ki görsünler nasıl insanlar yer bulamayıp dışarılarda namaz kılıyorlar, o buz gibi taşların üstünde ve şanslılarsa yağmursuz ıslanmadan yok değillerse bildiğin sırılsıklam vaziyette.
alın size bir yaşanmışlık da benden. ya cuma günü öğlen toplantı koyulan bir şirkette, patrona soruyorum:
-ayşe hanım, cuma öğlen toplantı koymasak yani 1 saat sonra yapsak, hani cuma olduğu için?
bomba geliyor:
ayşe hanım- aa doğru canım ya, siz oruç tutuyordunuz değil mi?
daha önce yaptığım ancak bir daha yaparak bir gerçeğin altını tekrar tekrar çizmek istiyorum. din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde, hadesten teharet ve necasetten teharet gibi hususları öğretmektense, gerçek anlamda türkçe kur'an öğretilseydi, halkımız bu kadar bilgisiz olmaz ve kandırılamazdı.
cuma namazı farzdır. hem de öyle bir farz ki kur'an içerisinde başlı başına bir suredir. hemen google üzerinden aratıp bakılabilir. ha sen onu da yapmazsın, seni kocaman kocaman öpüyorum:
1. Göklerdeki ve yerdeki her şey, mülkün sahibi, mukaddes, mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ı tespih eder.
2. O, ümmîlere, içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir. Halbuki onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
3. (Allah o peygamberi) onlardan henüz kendilerine katılmayan başkalarına da göndermiştir. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
4. işte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.
5. Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini inkar eden topluluğun hali ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
6. De ki: "Ey Yahudi akidesini benimseyenler! Bütün insanlar değil de, yalnız kendinizin Allah'ın dostları olduğunu iddia ediyorsanız, (bunda da) samimi iseniz haydi ölümü isteyin!"
7. Ama onlar, daha evvel yaptıklarından dolayı asla ölümü istemezler. Allah zalimleri hakkıyla bilir.
8. De ki: "Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah'a döndürüleceksiniz de, o size yapmakta olduklarınızı haber verecektir."
9. Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.
10. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.
11. (Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
ilgili surenin, 9. ayetinde ticaretten daha önemli olduğunun altı da çizilmiştir. umarım akıl sahiplerinin işine yarar.
herşeyden geçtim, farz namazı olmasaydı bile ki öyle, nasıl sen koskoca cumartesi ve pazar'ı tatil edip, bunun ekonomiye olan zararından bahsetmiyorsun da, cuma günü vereceğin 1 saatlik tatilin ekonomik hesabını yapabiliyorsun diye insanı düşüm düşüm düşündüren yorumlara yol açan hadise. hayır, dindar olmayabilirsin hatta dindarları sevmeye de bilirsin ancak herkese saygılı olmak zorundasın. birisine verip birisine vermezsen bu adil olmaz. koca 2 gün ekonomi zarara uğramıyor da 1 saatte uğruyor diyorsan, ben bunda art niyet ararım ve aranmalıdır da...
sözlüğü foruma döndüren ve halen daha cuma'nın farz olmadığını iddia eden insanlar olsa da, cuma günüyle ilgili bir surenin olduğu aşikardır. ilgili surenin 9. ayetinde cuma günü ticareti bırakın ve namaza koşun diyor, ancak burada hangi namazdan bahsediyor gibi bir soru da bilmeyen için haliyle doğabiliyor. 1400 yıldır her cuma öğlen müslümanlar önce peygamberle, peygamberin vefatından sonra da halifelerle ve günümüze kadar ulaşan haliyle namaz kılınmakta. yani cuma günleri sadece son 10 yıldır değiştirilen bir kararnameyle kılınıyor değil, ilgili ayet üzerine her öğlen kılınmaktadır. zaten kur'anda namaz vakitleri 3 geçer; sabah, öğle ve akşam namazları olarak. sabah ve akşam, çok erken ve geç olacağı için, herkese en uygun olan vakit ve inananlara kolaylık olsun diye öğlen kılınmaktadır. daha fazla bilgi için lütfen özele alalım da sözlüğü bornova foruma çevirmeyelim.
"Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz."
şimdi olay sadece namaz kılmak olarak geçiyor. dini olarak alim sayılmam ama bu hakkı isteyenler genelde tatil olsun diye (örnek: bülent arınç) talepte bulunuyorlar. Sadece öğle tatili süresi uzatılması olacaksa buna kimsenin itirazı olduğunu düşünmüyorum. ama cuma gününü tamamiyle tatil yapmak ülkeyi her şekilde zarara sokar. tatil olduğu için i.m.k.b. ve diğer piyasalar kapanır bu sebeple devletin elde ettiği gelirler düşer, resmi işler için haftada 5 gün çalışılabilecekken 4 gün çalışılabilir bu yüzden hizmetler aksar, bankacılık sistemi çalışmayacağı için yurtiçi ve yurtdışı finansal problemler çıkar, vs vs şeklinde gider bu liste. sonuç olarak devlete zarar verir ve gelirler bir şekilde azalacağı için* bu durumu amorte etmek için yeni eylemler yapmak zorunda kalınır ki bu da biz vatandaşa yeni yükler* getirir.
duruma ekonomik açıdan bakmaya çalıştım. dediğim gibi öğle tatilinin yarım saat gibi bir süre uzatılmasına kimse birşey demez. diğer müslüman ülkelerde cuma tatil diyenlere pakistan örneğini veriyorum. hepsi tatil yapmıyor yani. ki tatil yapan ülkelerin ekonomileri, sosyokültürel durumları gözönüne alınırsa bizim ülkemizin cuma günlerini (de) tatil yapmasına gerek yoktur.
ekonomik olarak *cumartesi veya pazar çalışalım diyen arkadaşlara uluslararası piyasalar ile paralel hareket edilmezse yapılan iş sadece kendi kendine oynamaktır diyorum. çok fazla yabancı yatırımcı ve yabancı finans merkezi tarafından her türlü işin veya işlemin yapıldığı ülkemizde, "biz cumaları tatil yaptık, bundan sonra bizimle pazar günü ticari, ekonomik vb. olarak ilişki kurun" derseniz olmaz. cuma tatil yapıp pazar çalışırsanız yurtdışı ticari bağlantı yapma şansınız 5 günden 4 güne iner. tabi sadece araplar ile ticaret yapacaksanız ona sözüm yok.
biz yüzünü avrupa'ya dönmüş (sosyal yaşantı ve kültürel düzeyde), sürekli büyüme arayışları içerisinde olan, jeopolitik önem arz eden, ordusu ile dünya'nın sayılı ülkeleri arasına giren, işgücü olarak yüksek potansiyele sahip bir ülkeyiz. diğer müslüman ülkelerin çoğu bu özelliklere sahip değildir ve bu sebeple cumanın tatil olması onların ekonomisini, uluslararası ilişkilerini vs. fazla etkilemez. ama bizi etkiler.
cuma namazının farz olmaktan çıkarıp verilecek 30 dakikalık artı molayla ülkenin ekonomisini çökeceğini düşünen, rejimi değiştiriyorlar, laiklik elden gidiyor çığırtkanlığı yapmayı kendine görev edinmiş, islama yakın bir parti iktidara geldiği için darbe planları hazırlayan ve bunu destekleyen postal yalayıcıları çoğaldıkça ki bunun nedeni islami değerlerden uzak yetişen gençliktir elde edemeyeceğimizi düşündüğüm haktır. aslında bu inanan insanlar için bir zulümdür, ama zulüm hiç bir zaman payidar olmaz.
devlet hiç bir kuralını dini kurallara göre koymaz.
cumartesi pazar devlet kurumları için tatil günüdür, bu kadar basit. bu kimsenin dini geleneklerine uygun olsun diye konulmamıştır, dünyada genel kabul gördüğü için uygulanmıştır.
özel şirketler ise istediği zamanı tatil kabul edebilirler bu tamamen işvereni ilgilendiren bir durumdur. benim şartlarım bu istersen çalış istersen çalışma der.
sonuçta cuma namazı islam dinine göre farz ise gidebilecek işi veya durumu olan gider, gidemeyen de günahı izin vermeyenlerin boynuna der olay kapanır, takdirini de islam dininin gerçekliğinin varolması durumunda öbür tarafta allah yapar.
özel sektör zaten işvereni ilgilendirir fakat devlet kurumları kurallarını dine göre koymazlar. zaten her ülkede olduğu gibi çoğunluğa sahip din mensuplarının dini günleri tatil ilan edilmiştir, bu da yeterdir de artardır.
böyle bir izin verilmeden önce çok uluslu yada çok farklı inançlara mensup kişilerin birarada çalıştığı şirketlerde ne olacak diye düşünülmesi gereken eylemdir. çünkü eğer samimiyseniz, tün inançlardan olan insanlara aynı türde izinler vermek zorunda kalacaksınız. mesela bir museviye kendi bayramlarında tatil yapacak mısınız? veya bir hristiyana kendi önemli dini günlerinde izin verilecek mi? düşünsenize onlar müslümanların bayramlarında izin yapıyor ama kendi bayramlarında çalışıyorlar. mesela 6 gün çalışılan bir şirkette bir musevi çıkıpta benim inancıma göre cumartesi çalışmak yasak diyip ben cumartesileri işe gelmek istemiyorum derse ne olacak. hani dini inanç ve özgürlük ya o açıdan.
işte durumlar ne kadar karıştı görüyorsunuz bu sebepten böyle izinler verilmez. ucu sonu bulunmaz. zaten müslüman olmayanı işe almayan- hatta eşinin başı kapalı olmayanı işe almayan -bunlardan da var- şirketler zaten izin veriyor cuma için. sorun yok.
--spoiler--
devlet hiç bir kuralını dini kurallara göre koymaz.
cumartesi pazar devlet kurumları için tatil günüdür, bu kadar basit. bu kimsenin dini geleneklerine uygun olsun diye konulmamıştır, dünyada genel kabul gördüğü için uygulanmıştır.
--spoiler--
devlet hiç bir kuralı dine göre koymamalıdır ancak inançlıların da inançlarını en rahat şekilde yapabilemsinden mesuldür. cumartesi ve pazar günlerinin tatil olması, dış ülkelerden bize getirilmiş bir uygulamadır. dış ülkelerin çoğunluğunun hristiyan ve yahudi oldukları görüldüğünde ve hatta iş kollarının en büyüklerinin yahudi olması sebebiyle kendi dini günlerini yani cumartesi ve pazarı tatil olarak ilan etmişlerdir. yoksa neden pazartesi ya da çarşambayı tatil ilan etmemişlerdir diye düşünmez misiniz? iş bu sebepten, dışardan aldığımız bu tatil günleri, bizim çoğunluğu müslüman olan toplumumuza uymamaktadır. zaten koca cuma'yı tatil yapsınlar önermesi kur'an'da da yazmaz, ne diyor ayette; namazdan sonra yer yüzüne dağılın ve rızkınızı arayın. bizim istediğimiz sadece cumaları öğle aralarının 1 saat uzatılması.
özel müesseseleri bilemem ama çoğu devlet dairesinde zaten cumaları öğleden sonra hükümet yalakalası ince bıyıklılar otomatikman öğle tatillerini uzatıyorlar. hiçbir allah'ın kulu da bunlara birşey diyemiyor. birebir yaşadığımdan biliyorum. devlet hastanesi de aynı, orman müdürlüğü de.
hatta cuma'ya gitmeyenler fişleniyor, işlerinde yükseltilmiyorlar.
devletin dini olmaz, dolayısıyla cuma hakkı diye bir şey de olamaz.
isterse tamamı müslüman olsun, olmaz. o l a m a z.
çünkü devlet tüzeldir. elle tutamazsın.
bana kalsa namaz denen hadiseyi toptan kaldırırım orası ayrı konu.
namaz vakitlerinde felsefe, tarih kitapları okuttururum. spor yaptırır, muhabbet ettiririm.
ama bana kalmıyor tabi. cuma hakkıymış. duyan da bin yıldır namaz kılan bir halkımız var zannedecek. türkler ibadete o kadar meraklı değildir. şöyle bir etrafınıza bakmanız yeterli. bunu tarihin tozlu sayfalarında da görebilirsiniz. ülkenin yüzde sekseni namaz falan kılmaz. nesiller ilerledikçe doksanlara, doksanbeşlere çıkacak bu. eğitim seviyesi arttıkça daha da azalacak ve gün gelecek namaz kılan insanlara tuhaf gözlerle bakar olacağız.
bu yüzdendir eğitimdeki katsayı muhabbeti, imam hatipli çekişmesi.
onlar da biliyorlar ki, eğitim dinin en büyük düşmanıdır. sorgulamayı öğrenen insan zordur.
bu anlattıklarım olmasını istediğim şeyler değil, hayatın kendisine bakarak gözlemlediğim gerçeklerdir.
YAZILI KURALLAR çerçevesinde doğru bir olaydır, ancak yazılı olmayan yani örf-adet hukuku adı verilen kurallara göre ise bu amirlerin, yöneticilerin, patronların esnekliğine bırakılmıştır, zaten kışın bir sorun yoktur, cuma vakti tam da öğle arası denilen saate denk gelir, yazın ise günler uzun olduğundan cuma namazı saat 13:30 dan sonrasına kayabilmektedir, bu da ülkemize bugüne kadar büyük bir soruna yol açmamıştır.
ama dinimizin de belirttiği üzere, çalışmak da ibadettir, eğer o işin yetiştirilmesi gerekiyor veya yapılması lazımsa ve o gün de Cuma ise, illa cuma namazına gidilecek diye o iş aksatılıyor, bundan dolayı başka insanlar hem manevi hem de maddi zarar görüyorsa o daha büyük günahtır, cuma namazı sonraki cuma larda da kılınabilir, ama belki de o işin sonra yapılması mümkün olmayabilir.
insanlar her ne kadar konuyu anlamadan dinlemeden kendi inançsızlıklarıyla bağdaştırsa da bilinmesi gereken şudur;
devlet ile din ayrı şeylerdir ve asla birbirine karıştırılmamalıdır, ancak devlet halkın dini vecibelerini yerine getirebilmelerinden mesuldür. yani bir hristiyan nasıl pazar ayinine gidebilmeliyse ve devlet bunun güvencesini vermeliyse; kilise yaparak veya pazar günleri hristiyanlar kilise'ye gidebilir şeklinde kararnameyle, aynı şekilde çoğunluğu müslüman olan bir ülkede koca bir günü değil tekrar ediyorum cumartesi ve pazar gibi koca bir günü değil sadece öğlen 1 saatlik uzatmayla bunu sağlayabilir. bu senin ekonomini sarsmaz, krize uğratmaz ya da sevgilinle öpüşmeni engellemez dostum. zaten koca cumartesi ve pazarı yurt dışında hristiyan ve yahudilere göre düzenlenmiş sistemden alıyorsun ve bu senin ekonomini sarsmıyor, ancak müslüman olan ülkene bunu dikte edip empoze etmişliğin yetmez gibi bir de cuma'sını elinden alıyorsun. millet hayatında eline kur'an almamış ama maşallah herkes fetva veriyor yok şu günah bu değil. dostum, cuma farzdır. kur'an okumadığın için türkçe'sini bilmiyorsun hadi cehaletin senin olsun ben açıklayayım ki yukarıda binlerce kere açıklamış olsam da;
9. Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.
yani ticaret mevzusu olsa bile bırakın namaza koşun diyor. doğal olarak namaza gitmemen günah oluyor. cuma namazı sonraki cuma kılınabilir de senin sonraki cuma'ya çıkacağının garantisi var mı? ona bakarsan para her daim kazanılır ha 3 kuruş eksik ha 5 kuruş fazla ancak ahireti o kazandığın parayla veya altınlarla satın alamıyorsun. şüphesiz ben doğru olanı söylemekle emrolundum ve bu işin doğrusu, kur'an'a yazanı budur. ha sen bu hakkı halkından alırsın almazsın o yöneticilere kalmış oluyor. tek isteğimiz bir hristiyanla ya da yahudiyle eşit haklara sahip olabilmek.
cuma namazı farz değildir diyen zihniyetin, başlığa yorum yazma hakkını kendinde gördüğü yerde, böyle bir hakkı talep etmek anlamsız olur, herkesin bilmediği , fikir sahibi olmadığı konularda ahkam kesmesi hak,ama iş kişinin inancını yaşama özgürlüğüne gelince hak değil, inanç falan umrunda değil artık orasını geçtik, bari yalan yanlış yorumlar yapma be kardeşim yazık ya.