(bkz: haftanın sonu)
yatılı okulda, hafta sonu tatili için cuma günü ders çıkışında yatakhaneye koşturarak, valizin hazırlanmasına benzeyen durumlar.
ama hep gibi dirler. çünkü hiçbir durum "cuma gunleri valiz hazirlamak" gibi tarif edilmesi zor bir duyguyu vermez.
ceket ve kravatın dolabın derinliklerine fırlatılması, bir an önce özgürlüğe kavuşmanın isteğiyle kirlileri valize tıkıştırmak. kot pantolunu, tişörtü giymek.
yine de bazı gibiler:
*haber bülteninde kar tatili ilan edildiğinin duyulması.
* bazı nedenlerden yarım gün çalışılacak olması.
istanbul'lu olup izmit'te öğrenci evinde kalan üniversite öğrencilerinin çokça yaptıkları aktivitedir. kirli çamaşırlar, dolu şekilde geri getirilmek üzere bir kaç plastik yemek kabı ufak ölçekteki çantaların içindeki demirbaşlardır.
insanın içini kıpır kıpır eden, kulaklığı takıp, eşofmanı giyip, valizini omzuna alıp memlekete gitme isteği uyandıran pinhani sözü. Sonra akşam olmak üzreyken, henüz şehir merkezinden çıkmadan önce, otobüsün en ön koltuğundan ışıl ışıl yanan güzel araba farlarına, takım elbiseli zengin insanlara bakıp, hayallere dalmak, cıvıl cıvıl, işlek sıkışık trafikte, yapayalnız olmanın bir kez daha farkına varmak.