ahmed arif'in, ahmet telli'nin şiirlerine konu ettiği ankara'yı bu şekilde basitleştirerek hiçbirşey yapılamaz.
arayış olarak cevap burada değil genelevlerde aranabilir. en azından orada burada arkadaşlarıyla oturmaya gelmiş olan milletin anasına bacısına rahatsızlık verilmemiş olunur.
bu ne biçim bir kuşaktır; anlamsız, değersiz...
muhabbet ve rakı arayışında olan sözlük yazarları var ise; geçen yıl bolca gittiğim sakarya caddesinde tunceli vakfı vardı. gayet hoştur. ara sıra canlı türkü de dinleyebilirsiniz.
ilk önce varoş ve pis fakir insanların takıldığı yerlere gitmeyerek başlıyoruz. ''kızılay, sakarya'' hatta kafam hiç ağrımasın dersek bile tunalı hilmi taraflarını da listeden çıkarıyoruz.
arjantin, filistin, nene hatun tarafları güzel ama çok kasıntı mekanlar. kasvet basar insanın içini. gelen tipler falan bi samimi değil. memurlar mesela. çarşambadan çaktırmadan kirli sakal bırakmaya başlamış, bugün cuma nasıl olsa namaz falan derken kimse bir şey demez diyerek moda girmiş işte. kızlarsa bunların iki beden küçüğü. orjinal tüyler, bıyıklar. ama kimsenin hakkını yemek olmaz.
hadi gelin park caddesi tarafına girelim. oooooooo başkent, atılım, tobb vs vs eğitim gören hazırlığı yeni bitirmiş, ilk yılların tadını çıkaran anadolu çomarlarıyla kaplı sayılır. tipler fix. kızlar abiyenin türevleri, erkekler gömlek vs döş kılı. :D çok güldüm kendi kendime. zaten buralarda olan mekanlarda acayip bir anlayış var. içeride 234234234234234234234234 db ses eşliğinde kimse konuşmadan sağı solu kesiyor. ( evet ses yüzünden konuşmadığım zamanlar ben de göte memeye bakmıyor değilim. bakıyorum, hemde çok iyi bakıyorum)
cebeci tarafları ? pavyonlar falan ? hayatımda 2 kez gittim. kadınlar erkekten bozma, gidiyorsun dil çıkararak hg diyeni var falan garip. tipler boss ama. oturduğum masada salak patronum 7küsür bin (7000 tl) hesap ödedi. ama bağımlılıkmış. sordum neden bu kadar ucuz yerde takıldığını aynen bu cevabı verdi.
ne yapalım peki ? evde oturup çay çorba mı içelim ?
