hafta için paranın dibine vurduğu için ve kontrolsüz bir harcama yaptığından dolayı hafta sonunu mecburen evde geçirmek zorundadır...
yadırgamamak gerekir... onlar da hafta sonu eğlencenin dibine vuran insanlar gibidir... ve ülke şartlarında herkes hafta sonu deliler gibi gezip tozamıyor... herkesin başına gelebilir...
Telefon faturası kol gibi giren; evden cıkıp para harcamaya tahammülü olmayan tiptir. Çıkmıyorum ulan sana ne. Kızlar eve geliyor. * Dagılın şimdi sinirlendirmeyin adamı.
hafta içi köpek gibi dışarda sıcakların altında çalışan, haftasonuda klimanın altında, solunda televizyon, sağında sözlük ve önünde buzlu diet cola ile huzur bulmaya çalışan tiptir.
tip yazılmış da biraz alındım. sanki nahoş bir etiket iliştirilmiş bu insana.
başıma bir şey gelmeyecekse bu, benim. cuma değil ama bazen cumartesiyi ama her pazarı evimde geçiririm. yaşımdan olsa gerek (not: 62 yaşındayım) yoruluyorum. haftanın 5 günü bir maske takmak, olmazı oldurmaya çalışmak, cinnet halindeki bir toplumla ölümüne temas halinde olup sağlımı korumağa çalışmak beni ziyadesiyle yoruyor efendim.
fırına gidip "2 ekmek alabilir miyim?" dışında tek kelam etmeden koca bir pazarı geçirdiğim gün mutlanıyorum ama derin bir vicdan azabı da hissediyorum. çünkü o kelamsız gün ben, türkiyenin en zengin adamı oluyorum. gel gelelim bunun vergisini ödemiyorum. hassas bir adamım ben.