benimdir. zaten d100 karayolunda muhteşem bir cuma günü akşamı trafiği vardı. tuzla'dan azıcık görünce girmekten vazgeçip yemek yemeye gittim. yemeğimi yerken ahs'nin 6.bölümünü izledim. üzerine çayımı içtim. trafik açılınca da evime geldim. ya ne yapsaydım, gelmese miydim..
beterin beteri vardır lan. daha biraz önce işten geldim. patron sırf siz cuma akşamını evde geçirmenin ne kadar rahat ve ayrıcalıklı bir durum olduğunu anlayın diye bana şirkette dosya kitledi.
ulan o değilde, geçen hafta cuma akşamını bende evde geçirmiştim ve kendi kendime düşünürken dedim ki, "ulan daha kötü ne olabilir ki, şu işe bak, millet şehir dışına çıkıp geziyor ben tek başıma evde kitap okuyorum." heh işte bunu dedim ya anında bir hafta geçmeden daha kötüsü oldu. herhalde bununda daha kötüsü gece sabaha kadar evd gelmeyip şirkette kalmaktır. (haftaya da bunu yazacağım, takipte kalınız.)
bazılarının ezik diye aşağılamaya çalıştığı, kalabalık mekanlarda sahte hareketlerde bulunup bi içkiye değerinin 5-10 katını vermek istemeyen samimi insandır. dert etme dostum.
