ne yazık ki ekranlara veda etmiş kaliteli kriminal dizi. kapanmamış dava dosyalarında her geçen gün yeni bir gelişmenin olduğu, adli tıp ve teknolojideki gelişmelerin de durmadığı günümüzde, gerçek hayattan çok fazla örnek alabilecek bir dizinin iptal edilmesi şaşırtıcı, üzücüdür.
--spoiler--
8. sezona 11 eylülle giriş yapmış dizi. 11 eylül ün anlatıldığı sahneler oldukça güzeldi. uçak olayı tüm karakterlerin perspektifinden kısaca anlatıldı. bu arada mac taylor dna laboratuvarına geçiş yapıyor, danny messer'sa geçen sezon sonu bahsedildiği gibi promote olmuş, yüzbaşı olarak sokaklarda takılıyor.
--spoiler--
8. sezon için az önce gary siniseın twitter üzerinden "döneceğiz" mesajı verdiği dizi.
--spoiler--
7. sezonu mac'in masasının üzerindeki ünlü kapanmamış dosyaları bitirip son bölümde ölümle burun buruna gelmesinin ardından emekli olmayı ciddi ciddi düşünmesiyle ve messer ailesinin ekipten ayrılacak gibi durmasıyla kapatmıştır. danny messer sergeant sınavını kazanmasının ardından büyük olasıkla lindsay'i de alıp ekipten ayrılacak. büyük kayıp olur dizi için.
--spoiler--
begenerek izlediğim dizidir. kullanılan metodların, Türkiye'de var olup, olmadığını düşündüren dizidir.
not:bizim polis ve adli tıp'ta bu yöntemler varmıdır?
hakkında save csi ny kampanyaları başlamış dizi. 7. sezonun bir tane bölümünde bile mi ekibin üyelerinden birinin başına bir iş gelmez. hayır danny ile lindsay yi yalnız bırakın artık dedik tamam da diğerlerine bulaşmayın demedik ki ? nöffffff stella da yok zaten.
bu akşam yayınlanacak s07e04 "sangre por sangre" bölümünde battlestar galacticanın william adaması lorne greene'in konuk oyuncu olarak izlenebileceği dizi.
not: reytingler geçen hafta 9.8 milyon, blue bloods için 11. milyon küsürdü. cbs yine zirveyi bırakmadı tabii.
cbs in cumaya aldığı dizi. küfür edeceğim ayıp olacak. "ne lan y.rram cumartesi indir izle" falanlık olay değil bu. cuma akşamına alınan dizilerin akibeti pek güzel olmuyor zira cuma akşamları amerikan izleyicisi bulmak biraz zor oluyor. neyse ki şimdilik 10 milyon kişi barajını aşarak cbs yi cuma günü devlerin uzak ara önünde tutuyor blue bloods ile birlikte.
daha önceki(çrş) bölüm başı izlenme sayısı: 12-14 milyon arası.
cbs'ye: ulan csi:las vegas 11. sezonunu yapıyor. zamanında 25 milyon izleyici çekmiş dizi şimdi 14 milyonlara oynuyor, csi: miami resmen miami beache, baywatch hawaiiye döndü, izleyen sayısı 18 milyonlardan 11 milyonlara geriledi 9 sezonda, sen gidiyor csi:ny'yi cuma ya alıyorsun. ne diyeyim, horatio'nun gözlüğü götünüze girsin.
renkleriyle, soundtrackleriyle, new york temasıyla, karakter işlemeleri ve karakterleriyle, sezon finalleriyle, kullanılan teknolojileriyle açık ara en iyi csi türevidir nazarımda. melina kanakaredes 7. sezondan itibaren yok gerçi ancak kendisi zaten csi ny izleme sebeplerinden biri değildi yıllar boyu. yalnız yerine gelen sela ward, diziye gereksiz bir csi:las vegas havası aşılamış. karakter zeki ancak soğuk bir havası var. dizinin konseptine yakıştığını söyleyemem. neyse ki mac, lindsay ve danny var. ötekiler olmasa da olur.
jerry bruckheimer'a not: danny ile lindsay üzerinden dram yetti lan. rahat bırak şu çifti. öldük öldük dirildik 6x23 ile 7x1 de, kızları lucy de öyle hemen büyümesin.
öldürüyor bu danny beni. hastasıyım. lindsay e de taktı yüzüğü aslanım benim. neyse s5e19 dan, baba olma heyecanı sarar yine bunu, hawkes a bebeğin ismi konusunda danışır;
--dialog-- danny messer: what do you think about the name "louie" ?
diğer csi serilerine göre çok daha fazla sevdiğim olay yeri inceleme konulu amerikan dizisidir. new york'u görmek istememi sağlayan dizidir. oyuncularının diğer csi ekiplerine göre daha çok karizmatik olduğunu düşündüğüm dizidir. hani kendinizi karakterlere fazla kaptırdığınız diziler olur ya, işte bu dizi benim için öyledir.
türkiye'de eşine rastlanılmayacak derecede polisiye ve zeka kokan bir amerikan dizisi. new york da amerika'da zaten. olayların birbiriyle bağlantıları falan senaristlerin gerçekte birer azılı katil olabilecekleri gerçeğini düşünmemizi gerektiriyor sanki.
ne güzel dünya, herkes böyle nadir şeyler yiyip içiyor. ya olaylar türkiye' de olsa?
--spoiler--
- kurbanın son yediği zeytin, peynir ve ekmek. yanında çay içmiş bir de.
- bunlar bana bir şey ifade etmiyor, stella?
- bana da, ben de araştırdım ve bu karışımın türkiye' de dar gelirli kahvaltısı olarak bilindiğini buldum. kurbanımız bir dar gelirli vatandaş.
- peki türkiye' de ne kadar dar gelirli var?
- yaklaşık 60 milyon. ancak bekle. kurbanın son bir haftadır kahvaltıdan başka bir şey yemediğini keşfettim. ki bu da onun öğrenci olduğu şüphelerini güçlendiriyor.
- peki ülkede ne kadar aç öğrenci var?
- sadece üniversiteyi sayarsak iki milyona yakın!
- oh, shit. bu ülkede bir b.k çözemeyeceğiz.
--spoiler-- *
tavsiyeler üzereine internetten indirerek izlemeye başladığım, daha önceden izlemediğime pişman olduğum dizidir. sonları genelde kötü biter, katilin kim olduğu anlaşılır anlaşılmaz bölüm bitiverir. hatta katil bulunduktan 10 sn sonra.
son zamanlarda kendini bozmuş dizidir (cnbc e' deki sezona göre). dizideki o hareketlilik, dinamizm kaybolmuş, yerini ağdalı diyaloglar, fazlasıyla kalitesiz espiriler ve mesaj kaygılı final sahneleri almıştır (yönetmen mi değişti, senarist mi artık). bu haliyle fazlasıyla without a trace dizisine benzemiştir ve bu benzerlik can sıkıcıdır.
Asla bıkmayacağınız bi dizidir izlerken "ohaa bu niye türkiyede yok lan?!" dedirtir. Bunun bi de miami ve las vegas versiyonu vardır fakat en güzeli new yorktur oyunculardan kaynaklanıyor olabilir.