sözlüğün ilk zamanlarını bilen ve artık eski havanın olmayışından okur olarak kenardan kenardan izleyen 1. nesil yazardır, buralar eskiden dutluktu arkadaşlar...
bursasporun şampiyon olmasından sonra ilk kez şehre gelen ve bilimum sokaklarda minimum 2 tane maksimum büyüklükte bursaspor bayrağı görüp; 'aaa bayram mı var ne bu bayraklar?' şeklinde sokratik ironi kokan retorik cümleler kurup, hala fenerbahçe şampiyon olmuş gibi hayatına devam eden yazar.
31 EKiM 2009 günü kalbini toprağın altına gömmüş, ölüm denen gerçek ile yüzleşmiş ve en sevdiğini ahirete uğurlamış yazardır, anneanne seni unutamam kabrin nur dolsun.
göz yaşlarının bünyesini ferahlatmadığı yazardır, herşeyini yoğun bakıma bırakmış göz yaşlarını yanına almış dualarıyla bekleyen yazardır, ha gayret be anneanne sen ne savaşlar gördün ne ihtilaller, hayatını yazsan film olur çağan ırmak bile göt olur, ha gayret anneanne.
bir masaldı sesinde hece olmak tek hecede hayatı masalsı yaşamak,
sesini duymak için sabahları beklemek, yavaş akan zamanla kavga etmek,
uykusuz gözlerin hayata kapanmasına inat kalp gözü ile bakmak gözlerine,
her gece seni beklemek sensiz saniyeyi yaşanmamış saymaktı bu masal.
bir masaldı yüzündeki gülümseme, ve o an bahçedeki en güzel güle adını vermek,
sana yaklaşınca kalbimin bedenime sığmaması, ve sensizlikteki göz yaşı,
gökyüzündeki saklı gözlerindeki buluttu bu masal, bir martı gibi takip etmekti okumak ,
bir hayat gibi bu masal bu benim elimde değil kalbimin kahramanı sen ve gözlerin.
bir yabancı gibi
bir yabancıydık sanki şehrin kaldırımında o soğuk ocak ayında,
bir yabancı gibi baktık birbirimize yüzlerimiz tanıyordu gerçi ifadeleri,
bir yabancı gibi tuttuk ellerimizi, avuçlarımız birbirine aşina hatta üşümesine de,
bir yabancı gibi öptüm seni, nefeslerimiz şehrin kirlilik sinyali veren havsında bir başka şehirdi.
şimdi bir yabancı gibi ayrıldığımız o kaldırımdayım yine soğuk ve yine ocak ayı
şimdi bir yabancı gibi bakıyorum şehrime zaten bu bünye yabancı sensiz bu şehre
şimdi bir yabancı gibi ağlıyorum çünki gözyaşlarım yabancı bu sensiz gözlere
ve kaldırım taşlarına yazıyorum gözyaşlarımla sensizliğimi,
ben ağlıyorum, şehir ağlıyor ben susyorum şehir hala ağlıyor.
öyle oldu böyle oldu hasta olduk, gittik geldik, gittik geldik tedavi olmucak ameliyat dediler iyide ettiler, amelyatda olduk duaları ile yanımda olan yazar arkadaşlarıma çok tekekkür ederim inşallah bitti bu kabus.