Kitabın arka kapak yazısı: "Her yazar, yazdığı en son romanın en iyi romanı olduğunu sanır. Benim bu romanım için böyle düşünmemin nedeni, yapmak istediğimi tam olarak gerçekleştirebildiğimden almamdır. Romanlar, yazılırken yazarlarının elinden kaçıp kurtulmak isterler. Romanın kişileri, kendi özyaşamlarına dönerler, en sonunda da canlarının istediğini yaparlar. Ben hiçbir romanımda, bu romanımdaki kadar ipleri elimde tutamadım. Belki bunu, konu ve hacim nedeniyle başarmışımdır. Konusu çok sert olan ve hemen hemen polisiye bir roman gibi işlenen bir roman bu. Üstelik oldukça da kısa. Sonuçtan hoşnutum." Gabriel Garcia MARQUEZ
adı geçen kahraman sayısı fazlaca olduğundan kafaları bulandıran, sayfa sayısının azlığına rağmen içi ustaca doldurulmuş, sabırlı okurlara seslenen hoş bir kitap.
--spoiler--
"ulan adam göz göre göre öldü"'nün romanıdır. karakterlerin bir kısmının "ne de olsa öldürüleceğini duymuştur şimdiye kadar" şeklinde özetlenebilecek iplemez durumları okuyucuda küfür etkisi yaratıyor.
--spoiler--
gabriel garcia marquez'in mükemmel romanı. yazarının mükemmel olması başlı başına yeterken, kitabın sonunun başından bilinmesi, türünün ilk örneklerinden olması ve içine çeken kurgusuyla ayrıca bir zevkle okunur.
macit koper'in yönettiği ve romandan uyarladığı tiyatro oyunudur. "toplumsal sağırlık" oyunda mükemmel bir performansla bir kere daha tüm gerçekliğiyle karşımıza çıkmıştır.
"bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım" gibi bir anlamlı bir sözü de içinde barındırır. kadro iyi, yönetmen başarılı, izlenilesi, ayakta alkışlanasıdır.