izlediğim ilk Emir Kusturica filmi Kara Kedi,Ak Kedi ve filmi gerçekten beğendim.Öncelikle film gerçekten çok sıcak,eğlenceli,keyifli izlerken insanı güldüren en azından insanı tebessüm ettiren bir yapım.Film baştan sona bir an bile sıkmıyor hep curcuna hep bir cümbüş içerisinde.Ayrıca filmdeki oyuncular da gerçekten çok iyi oynamışlar sanki hepsi gerçekten o hayatı yaşayan insanlar gibi özellikle Srdjan Todorovic ve Bajram Severdzan çok iyi oynamış hatta döktürmüş bu ikili.Film bir Hollywood filmi olsa belki insana bu kadar sıcak ve etkileyici gelmezdi ama bu film klasik bir Hollywood romantik-komedisi değil o yüzden insana hem etkileyici hem de bana çok egzotik bir film geldi.Filmin kurgusu bence biraz klasik ama filmin o klasik olay örgüsü bile hiç insanın gözüne kötü gözükmeden eğlenceli bir şekilde aktarılmış.Filmin en güzel yanlarından biri de film gibi sımsıcak olan müzikleri,gerçekten filmin müzikleri filme etkileyicilik katmış.Son olarak ben filmi beğendim.Film,kesinlikle bir an bile sıkmayan izlerken eğlendiren,keyiflendiren ve filmin sonunda da yüzünüzde tebessüm bıraktıran bir yapım,tavsiye ederim.
Emir kusturica'nın yine çingeleri anlattığı, tuhaf bir mafya oluşumunun filmi. özellikle müzikleri başarılı . Ayrıca hollywood'a dair hiçbir şey içermeyen bir anlatım tekniği ve senaryo mevcut.
film bittiğinde "ya ben neye güldüm bu kadar" diyerek filmi baştan aşşağı düşünmeme neden olan emir costarika'nın farklı bakışıyla,eşi ve benzeri zor bulunulacak bir film...
dünyanın en sıcak filmlerinden biridir. kusturica'nın yarattığı ortam süperdir. hemen yanımızda olup bitiveren bir hikaye gibidir. aşk, mafya, sürreallik, çingenelik bundan daha komik anlatılamaz.
--spoiler--
ak kediyle kara kedi çiftleşir. iki aşık evlenir. şahitleri ak kedi ve kara kedidir. güzel detaylardır.
--spoiler--
''evrende her şey çarpışıyor... bütün nesneler, insanlar ve hayvanlar aynı ortama paldır küldür itiliyor. ak kedi, kara kedi, kafalar sürekli karışık'' emır kusturıca
emir kusturica filmlerine baktığımızda ilk dikkatimize çekecek olan olgu, yoksul ama bu yoksullukları ile ters orantılı olarak, hayatın güzellikleri ile zengileşmiş mutlu insanlar topluluğudur. bu halk acılarla yoğrula yoğrula artık uyuşmuş ve herşeye gülebilir hale gelmişlerdir. dikkat edilecek diğer bir nokta da yönetmenin en başarılı filmleri yugoslavya'da savaşın sürdüğü dönemlere aittir. ve bu dönem filmlerinin son örneği, orjinal ismi "crna macka, beli macor", dünyada tanındığı ismiyle black cat, white cat" ve ülkemizde ise "kara kedi, ak kedi" adıyla sinemalarda gösterilmiş olan filmdir. sürekli parayı bulup yırtmak peşinde koşan matko ve 17 yaşındaki oğlu zare çerçevesinde başlar film. ve dede zarije'nin alkol tedavisini tamamlayıp hastaneden çıkmasıyla iyice hareketlenir. matko her zamanki belayı bulur yapısı ile son belayı oğluna bulur.. zare belalı bir mafya babasının, çirkin ve cüce sayılabiecek kız kardeşiyle evlenmek zorunda bulur kendini birden. ama zare'nin bir sevgilisi vardır ve çirkin kızkardeş de rüyalarının yakışıklısını beklediği için bu düğüne karşıdır. ama söz hakları yoktur, düğün olacaktır.. torununun mutsuzluğuna dayanamayan zarije dede çözümü bulur ve uygulamaya geçer.. bu kadar yeter, izleyemeyenler ve izlemek isteyenler vardır mutlaka.. ama film baştan sona mutluluk aşılar insana.. tıpkı dönemin diğer iki filmi "underground" ve "time of the gypsies" gibi..
kaporta yiyen domuzlar grip olmuyormuş, çizgi roman okuyan çete üyeleri yakalandığında iyi halden yırtıyormuş. ördek ya da örtmeyek. denizin üstünde giden evler. viski. viski. vis, ki en çok yakışan gırtlağa. "bizim viskimiz orijinalinden iyi!". altın dişler. üstün hayat coşkusu. burada bir virgül koyalım,
- sempatik üçkağıtçılardaki hayat coşkusuna ve tutkusuna hasta olanlar elini kaldırsın!
vir, gül biraz! ha şöyle. çilekli vanilyalı dondurma getiriyorum. sen denize gir ve beni bekle. puro ister miyiz? istemez miyiz. moruk ne güzel tüttürüyor. tüttürü dünya. şu kafa sesini biraz açar mısın, millet dans etsin. hem ayçiçeği tarlasında sevişenlerin ay gibi çiçek gibi çocukları oluyormuş. o zaman ver elini trakya. ver elini balkanlar. "vir, gül" demiştik sahi. noldu,
- sempatik üçkağıtçılardaki hayat coşkusuna ve tutkusuna hasta olanlar elini indirsin!
2009'un kasımlı bir gününde insanlar kesinlikle ikiye ayrılır. ayrılmalı. sadece ama sadece bir film izleyerek coşabilenler ve coşamayanlar. birinci sınıfta bulunan, birinci sınıf bir coşkun olarak şu muazzam gerekli detayı seninle paylaşarak gidiyorum bu.
kara kedi ve ak kedi. filmde birlikte tam 23 kez göründüler. beyaz kedi ise -saliselik dilimlerde- tek başına 4 kez göründü. 23 + 4 = 27. filmin yapım tarihi ise: 1998. 1+9+9+8= 27. haa benim yaşım kaç: 27. şifreye gel şifreye. vay vay vay. e hadi ama vir, son kez gül biraz,