hem başarıları hem de efendiliğiyle takdire şayan gazetecidir. haberci adlı programında kimsenin gitmeye cesaret edemeyeceği yerlere gitmiş, kimsenin görmek istemeyeceği şeyleri görmüştür. bu nedenle olsa gerek şu anda gözlerden uzak bir şekilde televizyonu olmayan ancak tandırı bulunan bir evde eşiyle birlikte kafa dinlemektedir.
muhim sayilan, ugruna maymunluklar yapilan un, para, dis gorunus gibi seylere uc kurus deger vermedigini
hissettiren bir hos gazeteci, belgeselci. dunya umrunda degil. bir yolu var gitmek istedigi, kendi inandigi, sevdigi bicimde ve zevkle ilerliyor. onemli seyler yapiyor onemsiz biriyim ben tavriyla.
bir uçak yolculuğu sırasında içinde bulunduğu uçağın kaçırılması sonucu teröristlerle röpörtaj yapan ve bu röpörtajla yıldızı parlayan, sonrasınıda ülkemizi yurt dışında aldığı ödüllerlerde, yaptığı işlerlede (belgesel,fotoğrafçı,savaş muhabiri, iz tv genel yayın yönetmeni) onurlandıran,şereflendiren. macera düşkünlerinin idolü.
13 yaşında fotoğrafçı olarak başlayıp, 16 yaşında profosyonel fotomuhabiri olup, 20 li yaşlarında yurt dışına çıkmaya başlayan dünya da 'haberci' olarak tanınan, aylarca savaşların ortasında kalan, filmografileri, kitapları, ödülleri olan. çok mütevazi, insancıl, bilgiye değer veren, dinlemekten hiç sıkılmayacağınız, belgeselci, fotomuhabiri, savaş muhabiri. yakın zamanda iki lise öğrencisiyle hindistan a gidip belgesel çektiler.
abdullah öcalan'ın dağda fotoğrafını ilk çeken muhabirdir.* dünyanın dört bir yanında ölümle burun buruna gelmiştir, defalarca. işini gerçekten iyi* yapan bir insandır.
An itibari ile hayran olduğum bir kişiliktir. Afrikanın belli yerlerinde maymun,fare,kurbağa yemiş birisidir. Acayip bir hayat hikayesine sahiptir. Hayatı film yapılabilir.
kendisine verilen fransız vatandaşlığını reddetmiş büyük türktür.
işini şevkle ve adam gibi yapan nadir insanlardan biridir ki bu yönden rol modelimdir.
Zamanında abdullah öcalan ile yapılan ilk röportajda,o büyük röportajda Mehmet ali birand'ın yanında ki tek kişiydi. Tempo dergisinin Şubat sayısında yaşadıklarını az da olsa Mehmet Ali birand anısına anlatmıştır.
tabii bu aralar kimse siklemiyor ya, belki iş düşer diye yalamalara başlamıştır. harf devrimine laf ediyordu en son. nerede var dışlanmış akp'den medet umuyor aq.
Sevgilisine 56 m tl lik hediye alanla aynı sektörde olmasını garipsediğim bir foto muhabiri. Çogu zaman Dünyadaki olaylara güç bela bütçe bularak gidebilmiş. Kanımca kime ne kadar değer verdiğimizi sorgulamamız gerekiyor.
Mesela millet bilgisayar devrimini yapan kişiyi iphone'lar yüzünden steve jobs diye bilir. Ama bilselerdi ki bu devrimi transistörü, unix'i, linux'u, c programlama dilini icat eden ve unuttuğum binlerce mucit yaptı. Şimdi facebook denen duvar yazısı formatlı basitligi yapanla sağdan ve soldan parçaları birleştiren tesla arabacısı günümüzde fenomen sayılıyor. Yapay zeka konusunda makinelerin bizim gibi gercek bir us'a, bilince sahip olamayacağını penrose yıllar önce ortaya koymuştu. Makineler sadecee cok hızlı işlem yapabilen metallerdir, ötesine geçemezler. Ama bu iki beyfendinin yapay zeka tartışması teknolojinin son noktası diye lanse ediliyor.
Neyse konuyu toparlayayım; Coşkun aral'da buz dağının görünen yüzü foto muhabirliği ama o sağlam bir entelektüel, maceracı ve gurme. Kendisinin ne kadar değerli biri olduğunu anlatan Bir anektod ile bitireyim:
israil'in Lübnan saldırısı esnasında kendisinin çektiği masumların durumunu gösteren fotoğrafının the time'da yayınlanmasıyla savaşın sorgulanması başlamış. Ve savaş bu fotoğrafla başlayan süreç ile bitmiş.