gereksiz bir ders. her sene aynı şeyler. ancak deprem ya da erozyon olacak da ülkeler yer değiştirecek. başka türlü nasıl değişir ki coğrafya? sıkıcı bir branş.
Çok zevkli işin içine girince kayboluyosun her konu senin ilgi alanın haline geliyor. Coğrafya aşktır. En ufak yolculukta gördüğün o kıvrımlı yapı seni öyle mutlu eder ki.. anlayamazsınız..
toplumların ve dolayısıyla devletlerin politik, ekonomik ve kültürel olarak şekil kazanmasında önemli bir faktördür. fakat tüm her şeyi coğrafya belirlemektedir demek determinizm eleştirisi ile karşı karşıya kalmaktan kurtulamaz.
örnek vermek gerekirse ingiltere'nin bir ada devleti ve abd'nin de iki okyanus arasına sıkışıp kalmışlığı o coğrafyalardaki insanların bireysel hareket etmesini mümkün kılarken, almanya ve rusya gibi daha genel olarak da avrasya ülkeleri gibi kara devletlerinde bulunan insanların ise bireyselcilikten daha ziyade toplumsalcı olmasını belirleyen en önemli faktör coğrafyanın yapısıdır.
Dünya ile ilgili her şeyin anlatıldığı derstir. Az biyoloji az kimya katılmıştır. fazla Etken bir ders olmamasına rağmen bu dersi öğrencinin sevip sevmemesi tamamen öğretmene bağlıdır.
Bir yeryüzü bilimi. Coğrafya bir çok coğrafyacı tarafından farklı şekillerde tanımlanır ama özetlersek coğrafya insandır. insanın olduğu her yer coğrafyanın içindedir.
"içimizde bir ülke vardır, bir ruh coğrafyası;yaşadığımız sürece bunun sınırlarını arar dururuz. Şanslı olup da bu ülkeyi bulabilenler, taşların üstünden akan su gibi rahatça kayarak iniş çıkışlara yayılır, yuvalarını bulmuş olurlar. Kimileri doğdukları yerde bulurlar bu ülkeyi, kimileri bir kıyı kasabasında susuzluktan kavrulduktan sonra çölde yüreklerinin tazelendiğini görürler. Yemyeşil tepeler arasında doğdukları halde ancak kentin yoğun, civcivli yalnızlığı içinde rahat edenler de vardır. Kimileri için bu arayış, bir başka insanın izini sürmektir; bir çocuk ya da ana, bir dede ya da kardeş, bir sevgili, bir eş, bir düşman…" Josephine Hart - Ölesiye