insanı hayata bağlayan bir kaç umut kırıntısından biridir.
sümüklü bir çocukken televizyonun * önüne kurulur sabırsızlıkla beklerdim.
olmazdı...
tıraş olmaya başlamış, kafaya 2 kilo jöle süren bir delikanlı olmuştum. her haftasonu televizyonun * başına geçer, yine umut ederdim.
olmazdı...
geçende kendimi halsiz hissediyordum. işe gitmeyecektim, bütün gün uyuyacaktım. kapı çaldı, gittim açtım. küçük kardeşim karşımda dikilmiş ''abi okuldan kaçtım, bizimkilerin haberi olmasın. saat 3 e kadar sende takılıyım, sonra giderim'' dedi.
''tamam'' dedim.
içerde uzanmıştımki; bip bip bip diye bir ses duydum
ve hemen arkasından vırınnnn
koşarak geldim salona. carton network diye hiç farketmediğim bir kanalım varmış.
road runner koşuyor, coyote tuzaklar kuruyor.
olabilirmi dedim...
umut ettim...
bekledim...