Virüslerin genel karakterine uygun olarak sıkça mutasyona uğramakta ve bu mutasyonların bir kısmı antijenik özelliklerini değiştirerek daha önce aşı yoluyla üretilmesi sağlanan antikorlardan etkelenmemesini sağlamaktadır. Bu durumda her zaman aramızda dolaşacak bir viral hastalık olacağını anlamalı ve kabul etmeliyiz. Bu süreçte hijyen ve bağışıklığın güçlendirilmesi konusunda farkındalık yaşamış olmamız da sürecin getirisi olarak yanımıza kar kalacaktır.
Şımarık bir virüs istediği gibi, istediği zaman çalıp oynuyor ve hayatlarımıza göz dikiyor. Çok sinir bozucu ve üzücü bir durum, inşallah ölümler olmaz, eve kapanmayız ve ekonomi durmaz. Cidden sıktı artık.
Omicron mutasyonuna evrilmiştir yayılma hızı olarak aynı ama öldürücülük oranı azdır mevcut aşılar ile önemli ölçüde hafif atlatılmaktadır görüşme sıklığında ciddi bir artış başladı güz aylarında artış daha da hızlanacak ama eskisi gibi bir pandemi olmayacak ya da kapanma tarzı önlemler alınmayacaktır.
Dunya uzerinde tekbir canlida bile yasam bulamayacak virus. Cunku yok oldu. Evrim gecirdi. Aslinda bu kismi biliniyor. Bilinmeyen kisim ise basit mikrobiyoji bilgileri.
Icerden bilgi sizdirmak gibi olmasin lakin viruslerin öldurme oranlari yayilma hizlari ile ters orantilidir. Viruslerin yasamasi icin konak canlinin da yasamasi gerekir. Bu sebeple hizla yayilan virusler konak canliyla adaptosyon yakalar. Öldurmez ama hafif gribal enfeksiyonlara sebep verir. Ornegin dunyanin en olumcul virusu ebola... muhitinden bir km otesine tasiyamazsiniz. Yok illa ebola pandemisi yapacagim derseniz insanlara asi yolu ile enjekte etmeniz gerekir.
Who nun politikalari sagliktan cok ilac pazari uzerine yogunlasir. Hicbir sey gorundugu gibi degildir.
şirketlerde, ofis ve servis araçlarında maske zorunluluğu yeniden getiriliyor. Klavye başında geçirilen hayatların bundan haberi olmayabilir ama salgın bitmek üzere olduğu noktadan hortlamaya başladı. çok dikkatli olmak gerekiyor.
Bu sicakta maske mi takilirmis diyen dalyaraklarin, hastanelerdeki covid servislerine gidip bir bakmasini tavsiye ediyorum. Ozellikle ankara'da suan bos yatak yok. Cevremdeki insanlarin bir bir covid olduklarini ogreniyorum. Asi olali 1 yildan fazla zaman oldu ve elin gavur ulkeleri hatirlatma dozu yaparken, bizim ulkede bir bok yok.
iyi ki de sona ermeye yaklaşıyor. artık bundan sonra toplum olarak daha dayanıklı insanlar olmamız lazım. kalabalıklardan yakınmamamız lazım çünkü kalabalıklar normalliğin bir göstergesi. pandemi yoksa neden kalabalık olmasın ki her yer. nüfus da artabiliyor ve millet ekmek derdinde.
nasıl unuttuk ama bu özgürlük düşmanı, ot*krasi destekçisi, y*sakçı, k*til, distopik o.ç. yavşak p*çi.
90 yaşındaki birisinin yüzde 2 ölme ihtimali yüzünden, medya ve hükümetlerin korku propagandası yüzünden, sözde muhaliflerin bile desteklediği, toplumun yüzde 95'inin desteklediği, c*vid 19'dan 1000 kat daha zararlı tamamen politik olan yasaklar yüzünden bugün 5 liralık tostu 50 liraya yiyoruz, işyerleri, esnaflar battı, festivaller, gece müzik çalmak vb. yasaklanıyor. ş*riatçılar bayram yapıyordu tabi açık havada kadınlar peçe ile geziyor, eğlence mekanları, sanat sektörü, konserler kapalı, gece sokağa çıkmak yasak vs. m*lteciler ve turistler, kongrelere sıkıntı yoktu ama senin marketten ped alman bile yasaktı bu t*m kapanma rezaletinde, c*vid 19'lu hastaların çipli karantinası, aşırı ve saçma olmayan bireysel önlemler dışında hepsi saçmalıktı. 1984 romanında yazanları 2020-2021 arasında iyi yaşadık. çalışmak ve kongreler dışında herşey yasak. yasaklar devri geçirmiştik. saraylardan, bahçesi geniş evlerden, bol manzaralı yalılardan evde kal, hayat eve sığar paylaşımları yapmak kolaydı. g*t kadar hapishaneden farksız gecekonduda kalanlar vardı. yine her zamanki gibi fakir olan daha da çok etkilendi. küçücük evde kapanmak, kafayı yemek, g*t göbek büyütmek, açık havada peçe ile gezmek; güneş ışığı, d vitamini, oksijen almaktan, spor yapmaktan daha sağlıklıydı. bebekten yaşlısına kadar herkesin ruh sağlığını bozan yasaklara neden olan p*ç.
bitme sürecindedir. 2 yıl önce mayısta bilim kurulu üyesi alpay azap, "coronavirüs 2 yıl daha sürebilir." Demiştir ve haklı çıkmıştır. Dünyanın en büyük çaplı küresel salgını olan ispanyol gribinin 1918 başı-1920 sonu arasında yaklaşık 3 yıl dünyayı etki altına aldığını düşünürsek, 2022 bitimi ile beraber de hayatımızdan çıkacak gibi gözükmektedir.
vatana millete hayırlı olsun ama yine de son 6 ayda aşı olmamış iseniz kendi ve sevdiklerinizin sağlığı için için maskelerinizi kapalı ortamlarda tam takınız ve açık alanlarda mesafeye dikkat ediniz.
bitme sürecindedir. vatana millete hayırlı olsun ama yine de kendi ve sevdiklerinizin can güvenliği için maskelerinizi, ikiden fazla olunan ortamlarda takmaya devam ediniz.
2022 yılı itibariyle artık bir zahmet zayıflayan coronavirüsler ailesinin bir üyesi. Bir influenza ailesi üyesi ve insanlığın en ölümcül küresel salgını olan ispanyol gribinin dünyayı 3 yıl etki altına aldığını düşünürsek, * 2022 bitimi itibariyle de hayatımız normale dönecek gibi görünüyor.
Bu mart sonu itibariyle boğazımdan rahatsızlandım. Boğazımda kuruluk ve hafif acıma vardı. Buna kulak kaşıntısı ve sağ kulağımda ağrı da eklendi. Fakat sağ kulağımda biriken kir çıkınca kulak ağrım geçti. Bir de Ben normalde nezle grip olunca hiç öksürmezdim, akşamları boğazım aniden gıcıklanıp öksürmeye başladığım oluyordu. (En son geçen ekim ayında geçirdiğim nezleye de bu semptom eklenmişti.) Baş ve vücut ağrısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, ateş, üşüme gibi rahatsız edici ciddi semptomlar göstermediğim için test yaptırmadım. Zencefilli bal ve boğaz gıcıklanması için tarçınlı sarmısak çayı tüketerek iyileştim.
Benden 10 gün sonra da annem hasta oldu. ilk boğaz kuruluğuyla başlamış, ertesi gün burun tıkanıklığı/akıntı, halsizlik, vücut ağrısı ve boğazda kuruluk eklenmiş. Annem dişarı nadiren ve kısa süreli çıkar, omicron olsa bile dişçiden kapmıştır. Benden bulaştığını düşünmüyorum, zira benim tamamen iyileşmem ile annemin hastalanması arasında günler var.