derginin yarısı reklamdır. kadınların reklam okumak için neden para verdiklerini anlamadığım dergidir.
konuları hep aynı değişmiyor. sadece kaslı erkek, ürünler, trend ve pozisyonlar, ilişki çeşitleri değişiyor.
malum konuları
düzüşme, ilişki, erkeklerin söylediği yalanlar, erkeklerin don seçimi, erkeklerin seni uyandırma şekli, düzüşme, saç modası, makyaj, kaslı erkekler, spor hareketleri, malum kadın dönemi, düzüşme, seks yapmadan önce, erkeğini ayart, düzüşme, iş, düzüşme, kadınlar arası entrika en son, düzüşme.
genelde elime geçen her sayıya şöyle bir göz atıyorum.
içinde 1-3 satırlık yazılar dışında hep reklam var. abartısız söylüyorum dergi 120 sayfaysa rahat 100 sayfası reklam! biz bu reklamlara mı milyon para döküyoruz dergiyi satın alırken?
oh valla, derginin olayı süper, hem reklam veren firmadan para al, hem de satın alan okurdan.
Eskiden hep babamla giderdik alisverise de uzerinde hep seks tavsiyeleri seks bidibidilari 10 adimda en iyi french kiss yollari falan yazardi. Ben de hep almak isterdim (yanlis anlamayin oyle yazdigi icin degil dergi icin almak istiyorum) ama alamazdim icimde uktedir...
elimden geldiğince koleksiyonunu yapıyorum bu derginin, dolayısıyla kız arkadaşınızda gördüğünüz bir sayının sadece seks sayfalarını okuyarak dergiyi eleştirmek pek doğru gelmiyor bana. nasıl ki boxer dergisi seks dergisi değilse, cosmopolitan dergisi de salak seks tavsiyeleri veren bir dergi değildir.
verilen öneriler, üniversite öğrencilerine yönelik değil. kabul ediyorum. 30 yaş civarı yada üstü, çalışan, kazanan, kendi ayaklarının üstünde duran, daha çok istanbul kadınlarına yönelik öneriler. bu insanlar istanbul'da manhattan hayatı yaşayan insanlar. dolayısıyla hedef kitle biz değiliz.
benim koleksiyon yapma sebebim, ufkumu genişletmek. sonuçta birgün büyük bir şirkette yönetici olabilirim, böyle bir ihtimal mevcut aldığım eğitim açısından. hiçbir faydası yoksa, ülkemizde hala "modern" insanlar olduğunu görüp şükretmemi sağlıyor. haberleri izleyip ülkemizdeki cahil ahalinin komedi malzemesi yapılışını görmektense, ülkemin biryerlerinde 2010 senesini yaşayan insanlar olduğunu görüp mutlu olmak da benim açımdan yeterlidir.
bir bayan; saç, makyaj, moda, güzellik gibi konular hakkında bilgili değilse, ben ona "bayan" demem zaten. şahsi görüşümdür, saygı duyulmalıdır buna. dergi tamamıyla kadınların kendi aralarında konuştuğu konulardan ibarettir, erkekler, ilişkiler, güzellik, kadınların iş hayatındaki sorunları vs. kız çocukları kendinden birşey bulamayabilir.
ayrıca, boxer ve fhm de çok eğlenceli dergiler. koleksiyonunu yapmıyorsam da, bulduğumda incelediğim, keyif aldığım dergiler. herkese birgün yüksek bir kariyer, louis vuitton çanta, prada ayakkabı, starbucks kahve gibi kavramların doğal geleceği bir gelecek dilerim. saygılar, sevgiler.
30ml smirnoff no.21 vodka
15ml triple sec
30ml yabanmersini suyu
25ml misket limonu suyu
3 dilim misket limonu
malzemeler bir araya getirilip shaker a koyulur üzerine buz doldurulur iyice çalkaladıktan sonra soğutulmuş kokteyl bardağına konulur.
limon ile süslenir.
elit bağyanlara hitap eden, kütlece ağır, içerikçe gayet hafif aylık bir dergi. sayfaların yarısından çoğu reklam kokar ve yok seksin önemli noktaları, yok aşık olduğunu anlamanın 10000.. yolu, bu ayın saç, kıl, tüy, çanta, ayakkabı bik bik modası gibi gerçekten hayatımızın merkezini oluşturan konulara değinirler. savaş olmuş, katliam olmuış, uçak düşmüş, insanlar aç açıkmış kime ne. zaten bunlar boş konular. biz modamıza bakalım.. *
yunan düşünür diyojen tarafından yunan sitelerinin geleneksel değerlerine ve kurumlarına karşı olarak dünya vatandaşlığı düşüncesini içeren kavramdır. diyojen bu düşüncesiyle toplumun bireyler üzerinde tahakküm kurması ve kişinin ancak polis yurttaşı olmasıyla haklara sahip olacağı fikrine karşı çıkarak; insanın kozmosun bir parçası olmasıyla haklara sahip olduğunu dile getirmiştir.
gereksiz bir dergi. niye mi gereksiz? bak sana bir tespitimi aktarayım da gör..
bizim spor salonunda tüm kızlar bu dergiden okuyor ama hepsinin poposu kocaman. demek ki bu dergi popo büyütüyor. popo büyüten dergi zararlıdır, gereksizdir.
sadece renkli bir magazindir. tadı çıkarılmalıdır.
ille de anlatılan "cosmo kızı" olmayı ideal haline getirmezseniz, problem çıkmayacaktır. beş yıllık düzenli arşivimle -ki öncekini annem dağıtmıştır- gayet de mutluyum. bana uymayan şeylere gülüp geçiyorum. diyeceğim o ki; korkman*, cosmo seni yimez*!*
belki tek suçlu olmayan, ama yaratmaya çalıştığı korkunç hırslı kadıncıklar yüzünden insanın şöyle düşüncelere sahip olmasına neden olan dergi:
"eğer bir gün ben de kadın dergilerini okuyup onların tavsiyelerine uymaya çalışırsam,modaya uygun olmadığı ya da birileri sevmediği için sevdiğim bir kazağı giymekten vazgeçersem,aldığım şeyleri beğendiğim için değil gösteriş olsun diye alırsam,hayatımdaki insanlara önceden belirlenmiş taktiklere göre davranırsam,düşünmekten vazgeçip rahatlığı daha önemli bulmaya başlarsam,güçlü olmak için başkalarını kırarsam,insanları küçük görüp bununla eğlenebilirsem,umursamaz olabilirsem,başarılı olmak için birilerinin başarısızlığını kullanırsam, işte o gün ben kendimden ve dünyayı değiştirme hayallerimden vazgeçmişim demektir..."
kısacası cosmopolitan; en büyük fobilerimden birisi.
kadınlara "bak kızım şehirlisin ve sen bir materyalsin. başlıca görevlerin süslenip püslenip sevgiline sunmak kendini. sonra elbise al parfüm al bol bol. cık gez hep o bar senin bu bar benim. bi de arada calış" diye tavsiyeler veren sözde modern ama akılda cahil dergi. şimdi ne farkı var köylü kadının kocasına hizmet etmesiyle bu cospolitan kadınının kendinin süsleyip püsleyip "aman erkeğim tatmin olsun" görüşünün. şu var köylü kadın yemek yapar evine ekmek getirmek için tarlada çalışır. ezilse ble devletine yaralı bir insandır. bu cosmopolitan kadını yer içer yatar sevişir. fuzuli gereksiz tüketici kenedir. alalım birer tane nasıl olsa beyinsizmiş gibi davranıyo dergi bunlara.
işyerim birçok dergiye abone olduğundan bu dergiye yemek yerken, kahve molasi verdiğimde vs. sürekli denk geliyorum. ansiklopedi gibi kalın bu dergide haliyle bir erkeği çekebilecek hemen hiçbir şey yok. yine de merak edip sayfaları çevirdikçe bahsi geçen cosmo-kız profiline türkiyede kaç kızın gerçekten uyduğunu düşünüyorum. yani sürekli partner değiştiren ya da tek derdi akşam erkek arkadaşını daha iyi nasıl tatmin edeceği olan bir kız. sonra beni ne gerer diyorum. vardır meraklısı diyorum, bırakıyorum.
iLK 30 SAYFASI YALNIZCA REKLAM OLAN DERGi. SONRAKi SAYFALARDA BiR O KADAR GEREKSiZ, ZiRA iÇiNDE KADINLAR iÇiN BiR TON TEST VAR, VE ''BU GECE JARTiYER GiY ONU DELiRT'', ''SAÇLARINI KIZILA BOYA DAHA SEKSi OL ONU ŞAŞIRT '' , '' YATAKTA ŞUNU YAP BUNU YAPMA'' GiBi GEREKSiZ ÖNERiLER VAR. TAMAM COSMO KIZLARININ TEK DERDi BU OLABiLiR AMA EĞER ÖYLEYSE BiZ ONLARLA AYNI DÜNYADA YAŞAMIYORUZ DEMEKTiR. *