corona virüs "test sürüşü" olduğu için yalan gibi gözükmektedir. belki birkaç ay sonra belki birkaç sene sonra daha da geliştirilmiş vaziyette piyasaya sürerler. bu sadece deney gibiydi sanki. istedikleri korku dağlarını yaratabiliyorlar mı ve istedikleri kadar hızlı yayabiliyorlar mı.
adamların nihai amacı belli. eskiden birçok insana komplo teorisi gibi gelen şeyler artık herkesin malumu. tedavisi ( kendileri hariç ) bulunamayacak bir virüs ile hem dünya nüfusunu istedikleri seviyeye çekecekler hem istedikleri tek devlet yönetim sistemini getirecekler.
bütün verilerin daha çok işaret etmeye başladığı ihtimal.
dünya çapında toplam ölümler geçmiş senelerle aynı oranda. yani bir salgın nedeni ile fark yaratacak bir düzeyde değil.
kimin neden öldüğü tam tespit edilemiyor, ülkelerin rejimlerine göre ya corona yazılıyor, ya da başka bir sebep.
virüs insanları öldürüyor deniyor: ama nedense ölmesi beklenenler, yani yaşlılar, fakirler veya ciddi başka hastalığı dışında ölüm oranları az; tıpkı virüs olmasa zaten olacağı gibi. o zaman bu virüs yine bir fark yaratmamış.
virüs var deniyor, ama dünya çapında bir kampanya yok, her ülke kendi kafasına göre takılıyor, ya birbirlerini suçluyor, ya da birbirlerine tutarsız jestler yapıyor. ortada ciddi bir sorun olsa daha ciddi bir mobilizasyon olması gerekirdi.
virüse karşı en ciddi tedbirleri aldığı söylenen ülkelerde bile ne testler ne de diğer sağlık önlemleri belli bir tutarlılığa sahip. özellikle test işi tam bir fiyasko. tamamen şekilsel işler; maske takmalar, mesafe koymalar, ceza kesmeler... ama bu öldürücü virüs söylendiği tarihlerde bütün ülkelere ulaştıysa ve bir kişi onlarca kişiye bulaştırabiliyorsa zaten heryere yayılmış olması lazım, o zaman neyin şekli yapılıyor.
ortada aşı yok, ilaç yok ve çok ilginçtir ki hastaneler bomboş, normal hastalar da tedavi olmuyor aman corona morona kaparız diye.. iddia edildiği kadar hızla yayılan ve öldürücü bir salgınsa ortaçağ avrupası gibi ya da ispanyol nezlesi gibi kırılıyor olmamız lazımdı, ortada böyle bir durum yok.
bunlar şimdilik tespit edebildiklerim. ama beni asıl kıllandıran devletler ve tavırları. bu hadiseyi insanların kalan üç beş özgürlüğünü gaspetmek için bir fırsata çevirmekle meşguller. hastalığın kendisinden daha fazla gürültüyü insanların birbirlerinden tiksinmesi için kopartıyorlar. medya zaten dünden razı. komplo teorisyenleri bile kıllandırıyor: olan biteni anlamaya ve anlatmaya çalışmak yerine geleceğe dair yok şu kadar insanı öldürecekler, yok çip takacaklar diye konuştukları için aslında devletlerin korku rejimini başka korkularla besleyip genel korku atmosferini daha çok kışkırtıyorlar.
ortada bir film döndüğü kesin. eskiden film derdik, şimdilerde tiyatro deniyor gerçi, toplumun kültür seviyesi artmış galiba. her halukarda söylenenler ile olan bitenin birbirini tutmadığı birşeyler dönüyor.
