cahil ve gereksiz garson çeşididir. bazı restoranlarda, hatta bazı lüküs restoranlarda bile bulunur bunlardan. geçen yine bir restoranda çinli arkilerimle yemek yemek için hazırlanıyoruz. yolda buldukları böcek neyinle karınlarını hafiften doyuran dostlarıma 'siz hiç cordon bleu yediniz mi la?' diye sordum. aslında çince sormama rağmen sırf siz çince'den anlamazsınız diye türkçe olarak yazdım bunu. neyse efendim, çinliler 'abi bize mi soruyorsun?' diyerek karşılık verince masaya 4 porsiyon cordon bleu istedim. garson, 'abi pudra şekeri de serpiyim mi?' diye sorduğuna 'herhalde yeni bir tatTır' diyerek 'koy gözüm' dedim. ama karşımıza 15 dk sonra gelen şey bildiğin pudra şekerine yatırılmış şaraplı hanım göbeği idi. çinli dostlarıma o kadar rezil olmuştum ki en lüksünden 40 tane çikolatalı karafatma bile affetirememişti beni onların karanlık yüreklerine.
fakir yörenin garsonudur. ne de olsa çin'den gelen misafirlere cordon bleu kadar basit ve ucuz bir yiyecek yedirmek için fakir bir restorana gitmek gerek. yine de fakir restoranı dahi olsa bu garsonun sakarlığını örtmemekte mevsim salatanın içine inatla biber koyan aşçı'dan sonra ikinci büyük salak seçilmektedir.