şu ana kadar giydiğim en rahat ayakkabı.. fakat fiyatı göz ününde olursa pahalı olduğu muhakkaktır...
kumaş pantalonun altına bile çok şık yakışan kanvas kumaşlı; ayağı ince, uzun gösteren zamanla hep aynı yerinden yırtılan ayakkabı. beğeniyoruz, giyiyoruz...
45 numaradan büyüğü kesinlikle bulunamayan ayakkabı. sadece bir mağazada 49 numarasını buldum o da hiç abartısız palet gibiydi. ve utanmadan 200 lira istediler!
hayır basketbol ayakkabısı ne kadar büyük olursa olsun ayakta uzun durmuyor ama converse in 40 numarası bile bir garip uzun.
bir de bu ayakkabı alındığının 2. ayı yırtılma gibi bir özelliğe sahiptir.
her ne kadar günümüzde her özentinin, her tikinin hatta her labunyanın bir çift converse i olsa da, özünde sırf 80'lere ait bir meta olduğu için bile saygı görmesi gereken pabuçlardır. bu nedenden beni de hakediyor...
kışın kesinlikle giyilmemesi gerekendir. yanlarından * kar mar alır mazallah.. ayrıca geçen gün bir arkadaşımla yaptığım diyaloga konu olandır.
+ geçen gün converse alacaktım ramak kalmıştı ama alamadım.
- aman herkeste var
... herkeste var diye bir şeyi almamak ! hımm..
kışın bot versiyonunu giymek bile kar etmez çünkü onda da o meşhur deliklerden vardır. bol bol su alır. vücut kuru iken ayağın ıslak olmasının verdiği iğrenç hissi bilen bilir.
eğit: crying clown'a deliksizi denk gelmiş. olur da deliklisini rast gelirseniz almayın giymeyin. manyak mısınız bu karda kışta...
evde kendisi için ayrı bir oda açılmasını gerektiren ayakkabı markası.
mağazasına girdiğinizde onlarca farklı renk ve desenden bir türlü seçim yapamayıp mecburen hepsini almak zorunda kalıyorsunuz. ayrıca kapının önünde bırakılmamalıdır, yüzlerce ytl harcadığınız orijinal convers'leri çalmak isteyen açlar elbet çıkacaktır.
b*ktan bez parçaları ile yapılan ve üstüne 100-150 ytl para verilen iğrenç ötesi ve sağlıksız ayakkabı. Giyenleri kınıyorum, kalitesiz alacak kadar zengin değiliz demek istiyorum.
Converse marka olmayıp, tıpatıp aynı olan ayakkabıların 20-30 ytl'ye satıldığını unutmayıp, 150 lira'ya sırf üzerinde Converse yazıyor diye para bayılılmaması gereken ayakkabılardır.
20-30 ytl'lik taklitlerini şekil ve rahatlık açısından orijinalinden ayıramayanların öküz olduğu rahat ve güzel ayakkabı. ayağa düştü ama zaten ayakkabı bu. başkası yapıyor diye bir şey yapmayacaksak-tikiler takıyor diye ayakkabı giymeyeceksek- onlar yapıyor diye küpe de takmayalım, kırolar oluyor diye traş olmayacaksak sakal bırakalım, dinciler bırakıyor diye sakal bırakmayacaksak ölelim. ne ki bu?
edit: kişi ayakkabıya alışana kadar zorlanır çünkü çorap gibidir. yani ayağınızda ayakkabı yokmuş gibi. buna alışkın olmayanlar ayağım acıyor diye dolaşır ama alışınca rahatlığı anlaşılır.
yeni sezon ayakkabıları bi b*ka benzemeyen, yurtdışından rahatlıkla 30 40 dolara getirilebilen, son zamanlarda eski gizemini, farklılığını kaybetmiş, herkesin ayağında görmekten bıktığımız, dayanıksız fakat yırtıkken bile hoş durabilen bez parçaları.
büyümeyen cocukların patigidir.parcalandığı halde bu kadar rağbet gören,eskidikce karizması arttırılan başka papıç yoktur.konvers yırtık ama gururludur arkadaş.
60'larda amerikadaki çiçek çocukların giydiği, o dönemden sonra da böyle bi dünya da hala çiçek çocuk olurum len diyen zihniyetin giydiği ancak günümüzde herkesin ayağında gördüğümüz hatta marka diye abanılan bir hödö olan hede.
(bkz: ortalık malı)
önceleri sıradışı bir çizginin sembolüyken şimdilerde gençlerin yeni modası olmuş ayakkabı markası. moda olan her şeyden zerre kadar hazzetmesem de converse'in cazibesi beni benden alır, modaya da bi güzel uydurur.
ayrıca bir tek amerikan markası buymuş gibi inanılmaz bir linçle de karşı karşıya kalıyor. bir de lafım ayakkabı tarzını beğenmediği halde giyenleri amerikancılıkla suçlayanlara: coca colanı yudumlarken marlboro'nu ciğerlerine çekiyorsun sonra converse giyene siktir git amerikancı diyorsun. hey dostum senin sorunun ne haa? ama olmuyor ahbap fuck you yani *.
hem kendi adıma hem de converse adına en büyük şanssızlık azımsanmayacak oranda tikilerin bu ayakkabıyı giyiyor olması. iş amerikan düşmanlığı olsaydı sadece, türk insanı yerli malı, yurdum malı der birinci sigarasını tarihin karanlıklarına gömmezdi.
