kimse kimsenin inanışına da giyinişine de karışamaz/karışmamalıdır. ister converse giyer, isterse de çıplak ayakla gezer, bize ne ve de kime ne?? ortada bariz yanlışlıklar varken ayrıntılara takılıp kendimizi körelteceğimize, gerçekten sorun olan hadiselere kafa yorsak biraz eminim türbanlı kızın converselerinden daha çok işimize yarayacak sonuçlar elde ederiz.
toplum olarak hala aşamadığımız komplekslerimizi biraz dizginleyelim.
her türbanlıya düşman olarak bakmak ne kadar doğru: tartışılır, zira, dost başa düşman ayağa bakar.
bu mantıkta gidecek olursak, bu türbanlı kız cep telefonundan tutta bir çok yabancı ürünü kullanmasın o zaman. anasını satayım iyice saçmalamaya gidiyor bunun sonu, hani türban takanı bazı durumlarda eleştirebiliriz ama bir ayakkabı markasınada gömmeyelim kimseyi.
içerisinde mantık hatası bulunuduran sözcük öbeğidir.
ilk olarak başlığı açtıran süşünce converse 'in türbanlı kızın düşüncesiyle uyumsuzluk gösterdiği fikri olsa gerek. oysa bu düşünceyi paylaşan sadece türbanlı kız değildir. haliyle türban takmayan erkek'de * aynı düşünceleri paylaşıyor olabilir ve eğer ortaya mantıklı bir eleştiri konmak isteniyorsa konuda bir bütün olarak ele alınmalı.sonrasında en önemlisi açıklama yapılmalı işte ayrt bu işte düşünce bu converse giymek de buna ters diye açıklayıcı. ne yani ben gayet fanatik müslüman bir bey ise de converse giysem bu mantık çerçevesinde türbanlı kız kadar benimde converse giymem garip kaçmıyor mu diyebilir adamın biri çıkıp.
ki öyle de değil işin aslı. tapulanmış bir ayakkabı değildir converse ve türbanlı kızın converse giymesi tesettürsüz olduğu, kendiyle çeliştiği anlamına gelmez. sadece rahat olduğu, şeklini şemalini sevdiği belki de kimseyi ilgilendirmediğini düşündüğü için giyiyordur converse'i, ya da kafası basmıyordur(!) bu türbanlı kızın hiçbirşeye giyiyordur öylesine.
ama en önemlisi kime ne dir.
hep kategorize edilmiş ve edilecek olan türbalı kız kategorizasyonu bozmaya niyetlidir. muhtemelen mutludur bu yüzden.
tesettürlülere kafayı takmış ruh hastası zihniyetin rahatsız olduğu durumdur. türbanlı şunu yapmış, buraya gitmiş buraya gelmiş, onu söylemiş, bunu giymiş.. hatta artık başlardaki kimseyi ilgilendirmeyen örtü bitmiş, ayaklardaki ayakkabıya gelinmiştir. tek söylemek istediğim, böyle düşünen insanların, onun bunun ayakkabısına eşarbına değil de, kendi beynine bakması gerektiğidir. bu defa daha içten söylüyorum: (bkz: allah yardımcın olsun)
converse'in üzerinde türbanlı kız giyemez mi yazıyor. keza yazsa ne olur sigaranın üzerinde de sağlığa zararlıdır ve hatta öldürür yazıyor. ama tüketiliyor. türban takan kız da iyi ki takmış ki türban takan converse giyemez diyen arkadaşımız gibi beyni akmamış.
"bir dost"tan bir dosta ithafen; *
O kadar çok bölündük ki... Sınırlarını ben bile kestiremiyorum artık... Birbirimizi damgalar olduk... Hatta Converse giymeyi bile ayrım meselesi yaptık... Tikkylere özgü bir ayakkabı markası oldu çıktı... Hatta tikky ne ola ki? Tikky diye bir şey mi vardı eskiden... Harun ANTAKYALI'nın söylediği gibi '' Bir şeyi isimlendirmek onu bitirmek demektir''...Gittik sözlüklere Converse giyen türbanlı kız diye başlıklar açtık... Hayvanlaştığımızı belgelendirdik bu yaptığımız ile... Hayvanlar gibi böldüler bizi... Gruplara, isimlere ayırdılar... Oysaki gökyüzü tek... Ve hepimiz onun altında fikirlerimiz, inançlarımız doğrultusunda yaşayabiliriz... inanın dünya o kadar büyük ki... Hepimizin inancına, zevklerine ve inanışlarına yetecek kadar yer var...Helal sana dostum,gam güzelim... inançlarından taviz vermeden, olduğun gibi gittin girdin o üniversitenin kapısından... iyi ki doğdun iyi ki varsın... Tüm örümcek kafalılara en iyi cevabı verdin;Örümcek kafanın dışına ağ yapsın, Silkelenir geçer; Beynine yer etmesin; Allah muhafaza, Converse giyen ateist diye bir başlık açmana bile sebep olabilir
bu noktada yapılan itiraz sanıyorum türban takan kızın doğu-islam değerlerini benimsemesine rağmen batı değerlerinden birisi olan "markalı ayakkabı"yı tercih ederek bir çelişki yarattığı hakkındadır.
neden özellikle konvers markasının bu konuda tercih edildiği ayrı bir mevzudur. zira gözden kaçan ve hata yapılan nokta kapitalizmin hiçbir şekilde din-ırk dinlememesidir. 1980 öncesine kadar belirgin bir kapitalist yaşam biçiminin türkiye'de var olmamasından hareketle, yaşamını biçimlendirmede evrensel değerlerden ziyade dini simgeleri seçen kitlenin kapitalizme yani bir başka deyişle burjuvaziye eklemlenmesinde zoruluklar olduğunu görüyoruz. şimdilerde yaşadıklarımız da esasında bunun bir sonucudur. yani şeriat, haram gıda türevi endişelerin esasında boş olduğunu ve malum güruhun amacının burjuvaziye eklemlenmekte yattığını görüyoruz. peki bu noktada kapitalizm affeder mi? yani, hakim kültürel değerlerin islami açılımlara yayılmasında kapitalizm ne yapar? elbette affetmeyecektir, bugün risotto yiyenler yarın viski de içeceklerdir. dolayısıyla her ne kadar risotto-converse örnekleri birbirinden ayrı da olsa kimse kapitalizmi "tesettür defileleri"yle yenemeyecek, yontamayacaktır. sermaye adamı öyle bir yontar ki aklınız şaşar.
normal olan bir giyim tarzı.
zira conversenin dinle alakası nedir?
converse giymenin şartı açık olmak mı?
ya da converse giymek için hiç bir inanca sahip olmamak mı gereklidir?
anlamadığım bir başka konu türbanlı olunca ne oluyor. gollum tarzı bir hayat mı sürsün.converse bir ayakkabı markasıdır.idolojik bir görüş simgesi değildir.sadece amerikan malıdır.hatta ilk nba ayakkabısıdır.
ha converse amerikan malıdır ve parası direk amerikaya gidiyor.sonra o paralarda filistinde müslümanlara kurşun füze olarak yağıyor mantığıyla düşünüyorsan kullandığın bilgisayarın parçalarına bak.ya da içtiğin suyun.illa amerikan malı olacak diye bir şey yok.ingiliz,fransız,alman.evet evet alman.türkleri yakıyorlar ya.
converse'nin bir ayakkabı markası olduğunu ve bunu dileyen herkesin giyebileceği gerçeğini yazmamıza vesile olmuş konu başlığıdır. sözüm ona siz değil miydiniz özgürlük nağraları atan! şu sıralar halkların ve milletlerin kardeşliğinden bahsedilirken, sokaklarda özgürlük nağraları atılırken, emperyalist ve gerici zihniyete sıra sıra atıflar yapılırken kalkıpta türbanlı bir kızın converse giymesinin yadırganması üstelikte bunun dumur edici görülmesi ne yaman bir çelişkidir. gerici diye adlandırğımız kişileri yargılarken acaba hiç düşündük mü onlarında yaşamaya ve düşündüklerini hayata adapte etmeye hakları olduğunu, ki gerici diye adlandırdığınız adamlar namaz kılan, başını örten, dinini yaşamaya çalışan insanlar. nasıl giyindikleri, nasıl yaşadıkları sizi veya bizi neden bu kadar ilgilendiriyor anlamış değilim. ön yargının olduğu yerde özgürlükten, özgürlüğün olmadığı yerde de gelişimden bahsedemezsiniz. bir insan ataist olabilir bir insan müslüman olabilir, hristiyan olabilir ama unuttuğunuz bir şey var sayın ilerici! arkadaşlar, insan insan olmanın getirdiği saygıyı ne olursa olsun hakediyor.
