ne giyerse giysin nerede yemek yerse yesin emperyalizmin kucağında olduğunun farkında olan kızlardır; biraz salmışlardır yalnızca (tabi burada sözü edilen kızlar gerçek sosyalist kızlardır; diğerlerinin mahalle baskısıyla başını örten ablalarımızdan bir farkı yoktur).
türkler converse çıkardı da onu mu giyecekler. bir tane reklamda vardı conever ayakkabı. onu da kim yapmış belli değil. ya da düzgün kolamız mı var içelim? neyimiz var kendimize ait amına koyim yogurt yanında baklava mı yiyelim türküz diye. el işi kıyafet mi giyelim? böyle boktan ülkede insanlar da böyle şeyler giyer. yok neymiş israili protesto etmek için kola içmeyecekmişiz. siktir amına koyim. bunu yazarken bile yanında cips artı kolası var adamın. dünya türkiyeden ibaret değil. converse giyen kızlarımızı da tebrik ediyorum. arabaları unuttum pardon. millet türk arabalarıyla mı geziyor? askeriyemiz bile kabullenseniz de kabullenmeseniz de amerikanın elinin altında. böyle ülke mi olur?
sosyalist olmak, kendini dünyadan soyutlamak değildir. kapitalist olmayan bir yer var mı ki ?
sosyalist, marka giyemez diye bir şey yok. giyebilir. ama bunu artislik olsun diye değil, sağlam olduğu için yaparlar. ve her gün,her hafta,her ay ayakkabı almazlar. eğer bu marka bağımlılığı haline gelmiş ise o zaman haklısın.
alternatiflerin olmadığı bir ülkede ne kadar muhalif olsalar da düzenin markalarını kullanmak zorunda kalan kızlardır.
marka bağımlılığı kafa yapısından uzak olmakla beraber, onlar da her şeyin en iyisini ve sağlamını giymeyi hak ediyorlardır.
bundan birkaç sene evvel burger king de üzerinde che tişortleri olan bir grup insan görüntülenmişti. hatta sosyal medyada da bayağı dalgaya alındı. esasında sorunun bakılması gereken noktası burger king e gitmeleri değildi bence. che tişörtü giymeleriyli. gelin görün ki anlatamadık. sadece popülerize edilmiş klişelere meze olundu. aynı bu konu gibi.
