genelde şöyle bir kesin yargı vardır ki komünist birisi yerli sermaye olmayan bir şeyi kullanamaz. evet yerli sermaye olsa kullanmak gerekirdi ancak olmayınca saç jölesinden ayakkabısına yabancı üretim ürünler kullanmak zorundayız sıradan vatandaş olarak. ha asiller ve burjuvalar ayrı, adam italya'ya alışverişe gidiyor, akşam yemeğini ispanya'da yiyor falan... hah hah zenginler ne güjjeelllll siii...
şimdi konformizmin en rahat yanı nedir? suya sabuna dokunmamak. kimse de sana bir şey demez niye suya sabuna karışmıyorsun diye. peki bu durumda sen bu kalkanı kullanarak başkalarına b*k atablir misin? sonuna kadar atarsııınnnn, yaparsın bunu.
senin düşüncene göre bir komünistin yaşam şartları bir kapitalist gibi olamaz! zengin olan komünistleri eleştiriyorsun. e iyi güzel eleştir, o adam sistem komünizm olmadığı için, kapitalist sistemde yaşadığı için zengin olabiliyor zaten, bunu da gör.
mesela converse giyen komünist'lere sararsın, ya da komünistler neden burger king'e gidiyor diye sorarsın? ama aynı komünistin neden yerli üretim yok? sorusunun cevabını vermezsin. ya da aynı komünistin çin'deki çalışma şartlarını eleştirmesine, abd'nin politikalarını eleştirmesine, doğanın kirlenmesine karşı söylediklerine odaklanmazsın. neden yaparsın bunu küçük konformist? çünkü yan gelip yatmayı seven öküzün tekisin sen. sen sadece yattığın yerden insanları kategorize eder, onlara küçük dünyandan laf sokmaya çalışırsın. komünizmi sen tam anlayabilmiş misin? komünizm herkes fakir olsun mu düşüncesini savunur zannediyorsun? git kitap falan oku, zeitgeist izle, komünizmi öğren sonra eleştir eyvallah, çok da güzel olur.
bak konformizm nedir bilir misin? arog'da öküz arıyorlar ya tarlayı sürmek için. ahanda orda oturan adamları kullanmaları konformizm için bir metafor.