ikiye ayrılabilen,pedalı geri çevrildiğinde fren yapan, arka tekerleğin üstünde yük taşıma-oturma bölgesi bulunan çocukluğun efsanesi, sahip olunmak istenen bisiklet.
ayrıca emülatör sayesinde, pc de atari şeklinde oynayabildiğim çocukluğun en kral oyunu.
bir kaç versiyonu bulunan karakutu* oyunu. altı üstü ateş ederek ilerlerdik, ama zihnimizde öyle bir canlandırırdık ki değme matrixlere taş çıkartırdı. *
yıllar sonra mediamarkt'da dvd reyonundaki standda duran sikko bir vcd player bünyesinde karşılaştım tekrar bu mükemmel oyunla. gözlerim doldu, nostalji okyanuslarının mavi sularına beyaz yelken açtım. çocukluğumun o umarsız neşesi kapladı içimi. futursuzca nes (halk arasında bilinen adıyla atari) oynadığım o beyhude geçen günlerin sarhoşluğunu hissettim bir kez daha.. ne oyundu be arkadaş dedim sonra mahmuta. her aşk gün gelir unutulurmuş, yürüyüp geçip gittim önünden vefasızca.
's' şeklindeki mermileri bulması çok zor olan oyundu. bu arada adamın biri uğraşmış ve o deli parçasını başarılı bir şekilde çalmıştır. http://www.youtube.com/watch?v=t5jlgq5orl8