hani olurya bazen sihirli bir film çıkagelir ve sizi anlattığına inanırsınız. işte benim filmim de carl sagan'ın bu ölümsüz eseridir. yaratıcılığının ve gerçekliğin sınırlarını zorladığı harika romanından uyarlama bir film. SETI projesi devam etmekte, ama film gerçek olaylara dayanmamaktadır.
kontakla gelen mesajlar, filmin verdiklerinden daha heyecan verici ve etkileyici değildir. filmin bütünü insanı cesarete, inanca ve dürüstlüğe çağırır.
--spoiler--
filmi izlerken jodie foster 'ın kontağı kurduğuna ve vegaya gittiğine inanırsınız ama herkes de inansın istersiniz. "gördüğümü gördün mü" huzursuzluğu filmin sonuna kadar sürer...aynı hayat gibi, biz gibi..
--spoiler--
başlarken gelen sinyallerde 1-2 sn. dedeler müziğinin duyulduğu film. ayrıca harika ötesi bir başyapıttır. ucubeleri uzaylı diye göstermeden çekilmiş ve 10 numara iş çıkarmış şaheserdir.
1997 amerika yapımı, yönetmen koltuğunda ise robert zemeckis'i gördüğümüz, hemen hemen herkesin ilk izlediğinde tüylerini diken diken etmiş, nadide bilimkurgulardan birisidir contact. bu özelliğini seyirciyi korkutmadan, klişe korku sahnelerini kullanmadan sadece izleyeni düşündürmeye sevketmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. bir de tabiki, filme ismini veren mesajların gelirken çıkardığı sesler ve bu seslerin asal sayıları takip ederek gelişini öğrenmemiz. hatırladıkça hala etkileniyorsak, film amacına ulaşmıştır zaten.
filmin bir güzel özelliği de eciş bücüş uzaylı yaratıkları göstermeden, onların varlığını hayalgücümüze bırakarak hissettirmesidir.
ne güzel, ne kadar inandırıcı bir oyunculuğu vardır ayrıca judie foster'ın.
başarılı, herkesin izlemesi gereken bir film.