Bugüne kadar hiç Jim Hall'un "Concierto" albümündeki 22 dakikalık efsanevi yorumunu dinleyipde çarpılıp saçları dimdik olmamış bir müziksever görmedim. Nedense pek az kişinin bildiği bir jazz klasiğidir.
Yorumlayan dream team :
Jim Hall, Paul Desmond, Roland Hannah, Steve Gadd ve Ron Carter
genelde en bilinen kısmı konçertonun adagio bölümüdür ve kimileri bu eseri sadece o bölümden ibaret sanırlar .toplam 3 bölümden meydana gelmiştir. o çok bilinen kısmı temcit pilavı gibi çevir çevir oku şeklinde yorumlanmıştır.hatta alpay o melodinin üzerine söz yazıp söylemiştir.
aslında konçerto re majör allegro bölümü ile başlar.(1 saattir partisyonlarını arıyorum bulamadım,ilk bölümün ismi farklı olabilir).
segovia'dan tutun da john williams'a kadar bir çok gitarist yorumlamıştır. hepsi iyidir hoştur da hiç birisi benim görüşüme göre paco de lucia'nın o usta yorumunun yanına yaklaşamamıştır.
yine naçizane görüşüme göre paco de lucia'nın bu eseri yorumlama sebebi defalarca çözülmüş bir problemi çözmek değil; yine çok sesli bir müzik olan flamenko'nun, takım elbise klasik müziğine bir yorum katma çabasıdır. buradaki takım elbise klasik müziği, aristokrat edası ile dinleyicileri sınıflara ayıran müzik faşistlerine bir göndermedir. wondrous'un deyimi ile dayı, yani paco, bunu benim gibi yazı ile yapmamış, 3 bölümlük bu şaheseri deyim yerindeyse eşşek gibi yorumlayıp gereken mesajı vermiştir.
sözün özü, en iyi yorumu için dayı'yı mutlaka dinleyin.
ürperten nağmeleriyle, özellikle 2. bölümün yedinci dakikasından sonraki asıl melodi kısmıyla hüzün ve umut arasındaki git geller yaşatan eşşiz konçerto.
öyle bir şaheserdir ki, dinledikten sonra usulca bir köşeye kıvrılıp uyumak istersin. o derece rahatlatır ve huzur verir. insana, müzikle yaşatabileceği bütün duyguları yaşatır. deniz gezmiş'in idama gitmeden önce bir sigara yakıp bu şarkıyı dinlemek istemesinin nedeni çok iyi anlaşılır...
veda konçertosu olarak da bilinir. yeni nesil gençlerin yarısı hatırla sevgili'den, diğer yarısı da sözlüklerden öğrendi. içlerinden; ''deniz abim seviyorsa, benim de sevmem lazım yia'' diyenler çıkınca ele ayağa düştüğünü fark ettik ki, rodrigo bunu bilse kaç kez ''joder'' derdi bilemem.